Almanya Afrika ülkesi Namibya'ya soykırım tazminatı ödeyecek

20 yüzyılın başlarında Namibya'yı sömüren Almanlar Herero ve Nama halklarının sömürgeye karşı çıkması üzerine on binlerce insanı katletmişti.

Almanya Afrika ülkesi Namibya'da sömürge yönetimi döneminde Alman ordusu tarafından işlenen suçların tazmini konusunda bir anlaşma üzerinde anlaşmışlardı.

Bu, 16 Mayıs arifesinde Deutschlandfunk radyo istasyonunun çevrimiçi kaynağı tarafından duyuruldu. Deutsche Welle'nin bildirdiğine göre, Alman Dışişleri Bakanlığı ilgili bilgilerin "gizliliğine" atıfta bulunarak bu yayın hakkında yorum yapmayı reddetti.

Deutschlandfunk'a göre Almanya, Herero ve Nama cinayetlerini soykırım olarak tanımayı kabul etti. Gazeteye göre bu gerçeği doğrulayan belge, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden eski milletvekili Ruprecht Polenz ve Namibya'dan eski diplomat Zedekiah Ngawiru tarafından Berlin'de imzalandı .

İki hafta içinde her iki ülkenin dışişleri bakanlarının bu anlaşmaya resmi olarak imza atmaları bekleniyor. Aynı zamanda Deutschlandfunk'a göre, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in bu suç için resmi olarak özür dileyeceği Namibya Parlamentosu'nu ciddi bir atmosferde ziyaret edeceği konusunda da bir anlaşmaya varıldı. Bunun telafisi olarak Almanya, etkilenen her iki halkın da yaşadığı Namibya'daki bölgelerin kalkınmasını finanse etmek için belirli bir miktar tahsis edecek.

1884'ten 1915'e kadar Namibya bir Alman kolonisiydi. Herero ve Nama halkları arasındaki ayaklanmanın ardından, 1904 ve 1907 yılları arasında Alman sömürge güçleri on binlerce insanı öldürdü. İki ülke arasında 2015 yılından bu yana bu eylemlerin soykırım olarak tanınmasına yönelik müzakereler yapılıyor.

Resmi Berlin henüz Namibya'daki sömürge birliklerinin işledikleri suçlar için resmi bir özür dilemedi.

Alman Dışişleri Bakanlığı basın servisi, konunun gizliliğine atıfta bulunarak ilgili anlaşmanın başlatılmasına ilişkin bilgiler hakkında henüz yorum yapmadı. Ancak Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Namibya ile müzakerelerin yapıcı ve gizli bir atmosferde yürütüldüğüne" dikkat çekti.