• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
​Aile Meclisi Başkanı Çevik: İfsat projelerine karşı aileyi korumalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bugün, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 17 Mayıs 1990 yılında cinsi sapkınlığın hastalık olarak kayıtlardan çıkarılmasının yıl dönümü.

Aile yapısına yönelik saldırılara karşı ailenin korunması gerektiğine dikkat çeken Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, aileyi ifsat eden projelere karşı toplumsal bilincin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Çevik, aile yapısının korunmaması durumunda Filistin ve diğer mazlum coğrafyaları korunamayacağına dikkat çekti.

Cinsi sapkınlığın hastalık olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün kayıtlarından çıkarılmasının yıl dönümünde İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Çevik, feminist ifsat proje ve sözleşmelerinden ailelerin korunması gerektiğini vurguladı.

"Aileyi yeniden inşa etmeliyiz"

Çevik, "Bu hafta aile haftası aynı zamanda Nekbe günü yani Kudüs için felaket günü. Ariyeten homofobik sapkınların günü. Filistin, Kudüs, Araka ve Suriye bizim meselemiz ama ailemizi kurtaramaz isek ne ailemizi ne ilk kıblemizi nede Kâbe'yi savunabiliriz. Siyonizmin elindeki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İSD kuruluşu eşcinselliği (cinsi sapkınlık) 17 Mayıs 1990 yılında hastalık olmaktan çıkardı. 30 yıldır Birleşmiş Milletler (BM), DSÖ ve ilgili kuruluşlar eşcinselliği savunuyor. Adına eşcinsellik demiyorlar maskelemek için LGBT+İ, Gender, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi adlandırmalar kullanıyorlar. Eşitlik kelimesine gelen tepkiden dolayı yerli işbirlikçiler 'toplumsal cinsiyet adaleti' adı altında eşcinsellik teşvik ediliyor. Aileyi korumamız gerekiyor korumak için ise feminizmin dayattığı toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaleti gibi politikalardan vazgeçilmeli. Aileyi yeniden inşa etmeliyiz." diye konuştu.

"İfsat hareketlerine sessiz kalıyorsak bu ateş hepimizi yakar"

Feminist ifsat hareketlerinin büyük şeytan ABD, emperyalistler ve siyonistler tarafından desteklendiğini belirten Çevik, ifsat hareketlerine tam manası ile tepki verilmediğini vurguladı.

Çevik, "İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu geçtiğimiz haftalarda Türkiye'deki feminist terör örgütlerine sadece ABD'den 22 milyon dolar para geldiğini söyledi. Avrupa yatırım bankası EBRD, Koç Holding ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin'in eli ile 11 milyar euro para aktarıldı. 1 milyar Euro'su Türkiye'ye geldi. Fatma Şahin Başkan olur olmaz toplumsal cinsiyet eşitliği komisyonu kurdu. Bu zulmü Ekrem İmamoğlu, Bursa ve Çanakkale belediyeleri yaparsa tepki koyuyoruz ama Fatma Şahin, Türkiye Belediyeler Birliği ya da Milli Eğitim Bakanlığı yapınca sessiz kalıyorsak eğer bu ateş bizleri de yakar. Bu ateş bizleri, neslimizi ifsat eder. Dolayısı ile bizler ne ailemizi ne de Filistin'i savunabiliriz." dedi.

"Bizler bu yasa ve sözleşmeler ile ilk kıblemize sahip çıkmamız zorlaşır"

İfsat hareketleri ile bozulan bir aile yapısından zulme ses çıkarılamayacağına işaret eden Çevik, "Eğer ifsat hareketlerine 'dur' diyemezsek tam manasıyla Filistin direnişine destek veremeyebiliriz" şeklinde aileye sahip çıkılmasının önemine dikkat çekti.

Çevik, "İfsat hareketleri ailemizin yapısını bozduğu için bizlerin Filistin'e ve ilk kıblemize sahip çıkmamız zor görünüyor. Milli güvenlik ve ailemizi tehdit eden ifsat yasaları ve sözleşmeleri iptal edilmeden hareket edemeyiz. Bizler bu yasa ve sözleşmeler ile ilk kıblemize, Filistin'e, Arakana ve Mısır'daki Müslümanlara sahip çıkmamamız gerçekten güç. İsrail terör örgütünü kuran BM'den medet ummak yerine bizim insani ve imani gücümüzü kullanarak hukuk alanında yargılamamız lazım. Mavi Marmara olayın da dosyayı 'Sümen Altı' etmekten vazgeçilmeli İstinafta olan dava tekrar yürürlüğe konularak savaş suçu işleyenleri uluslararası arenada yargılamalıyız." ifadelerini kullandı.

"Direnişe sahip çıkanlara selam olsun"

HAMAS'ın direnişine ve Müslümanların desteğine selam gönderen Çevik, hayırlı çalışmalarından dolayı İlke Haber Ajansına (İLKHA) da teşekkür etti.

Çevik, "Bir buçuk milyar insanın ilk kıblesi işgal altında ise gerçekten içler acısı bir durumdayız demektir. Ama ümmetin bilinçlenmesi için nasıl ki Ayasofya'nın zincirlerinin kırılması önemli ise ilk kıblemizin de esaretten ve işgalden kurtulması için dua ediyoruz. HAMAS'a, İslami direniş örgütlerine ve Filistin'e sahip çıkan tüm Müslümanlara ve tüm insanlara selam olsun diyoruz. Aynı zamanda İlke Haber Ajansı (İLKHA) ve kardeş kuruluşlarına bu 'dosdoğru ol' duruşundan dolayı da Türkiye Aile Meclisi ve bileşenleri olarak dualarımızı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir