Yemin Tartışmaları
Milletvekili yemin töreni yaklaşırken tartışmalar da alevleniyor. Yemin metnine yönelik itirazlar gündeme geliyor. Bu konuyu eksen alarak baktığınızda statükocunun, muhalifin, özgürlükçünün, milliyetçinin yeri değişiyor.
Hüseyin Kaya / Doğruhaber
İlkin BDP destekli solcu vekillerin, Önder, Kürkçü ve Tüzel’in buna itiraz ettiği iddiası düştü gündeme. Sonra Altan Tan ve Şerafettin Elçi aldı sazı eline ve girdi meydana. Hükümet cephesinden tepkiler geldi hemen. Statükoya böylesine sahip çıkmak ilginç gelmiştir birçok kişiye.
Eski krizleri hatırlarsınız. Mezarcı, Anayasada yemin metninin bulunduğu maddenin numarasını söylemiş böylece yemin etmediğini, anayasanın bir maddesini okuduğunu anlatmak istemişti. Mecliste yemin sonrası Kürtçe birkaç kelime söylendi diye kıyameti koparmıştı birileri. Dönemin DGM savcısı, operasyonla milletvekillerini gözaltına almıştı. Merve Kavakçı’ya başörtüsüyle yemin ettirilmemişti ve o şekilde meclise gelmesi için “Cumhuriyete meydan okuma” denmişti.
Şimdi yeniden yemin metninin tartışılması planlı bir mühendislik çalışmasını gösteriyor. Birileri gündemin nelerle dolu olacağına karar veriyor ve herkes o gündemin etrafında dolaşıyor.
Metne itiraz edenler etnik tanım değişirse itiraz eder mi acaba? Yeni bir statüko inşasının özlemiyle hareket edenlerin mücadelesi bir ilke mücadelesi değil kimlik üzerinden rant paylaşımı mücadelesidir. Kimliği sistemin merkezine oturtanların sorunlu olan, insani olmayan ideolojisine karşılık yeni bir kimlik hegemonyası mı?
Statükoya bağlılık yemini olarak da değerlendirilebilecek bu metnin birçok yüzü deşifre ettiği aşikardır. Merkezi statükoyu reddedip yerel ve bölgesel statükolar ihdas edenlerin de yıllarca sisteme karşı olduğunu söyleyip fırsat bulunca sistem muhafızlığına yönelenlerin yüzünü de açığa çıkarıyor bu tartışmalar.
Mühendislik çalışması yapanlar ortaya çıkan bu sonucu da hesaba kattılar mı acaba?