Ramazan ayını Coronavirus ile mücadele kapsamında alınan tedbir ve kısıtlamaların gölgesinde geçiren Şanlıurfalılar, Ramazan ayının son günlerinde Filistin'de siyonist işgalcilerin yaptığı saldırılardan dolayı Bayram Namazı'nı buruk bir şekilde eda etti.

Şanlıurfalılar, sabahın ilk ışıkları ile birlikte çocukları ile birlikte kendilerine en yakın camiye giderek bayram namazı için saf tuttu.

Geçen sene Ramazan Bayramı Namazı'nı salgından dolayı evlerinde kılan Şanlıurfalılar, bu bayramda her bayram olduğu gibi, Urfa'nın simgesi olan Balıklıgöl Yerleşkesi'nde bulunan camiler ile Eyüp Peygamber Camii'nde yoğunluk oluşturdu.

Mevlid-i Halil Camii'ndeki Bayram Namazı'na Şanlıurfa Ak Parti İl Başkanı Abdurahman Kırıkçı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş ve Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli'de katıldı.

Sosyal mesafe ve maske kullanımına dikkat ederek camiye giren halk, Bayram Namazı'ndan önce Bayram vaazını dinledi.

Bayram vaazını, Eyyübiye İlçe Müftüsü Adem Dobur okudu. Müslümanların güzel ahlaka sahip olması gerektiğini belirten Dobur, Müslüman'ın emanete sahip çıkmasını, sözünde durmasını ve karşılıksız iyilik yapması gerektiğini ifade etti.

Bayram Namazı vaktinin girmesi ile birlikte Cami İmam Hatibi İbrahim Onat tarafından Bayram Namazı'nın nasıl kılınacağı ile ilgili cemaate bilgi verildi.

Kılınan Bayram Namazı'nın ardından bayram hutbesi okundu.

"Küdüs’ün Özgür Olduğu Bayramlara" konulu hutbede Mescid-i Aksa'nın önemine ve siyonist işgalcilerin yaptığı zulümlere dikkat çekildi.

"Bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun"

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da salgın hastalığın gölgesinde buruk bir bayram sevinci yaşandığı belirtilen hutbede, "Ancak bu bayram sabahında ulu mabetlerin altında buluştuk elhamdülillah. Rabbimizden dileğimiz odur ki tedbirlere riayet ederek geçireceğimiz bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun. O'nun nusret ve inayet kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olsun. 'Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.' Ayet-i kerimesi, Müslümanlar ve tüm insanlık için tecelli etsin." denildi.

"Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim"

Bayramların önemine dikkat çekilen hutbede, "Bayramlar, yıkılan gönülleri tamir etme, ülfet, ünsiyet ve muhabbet köprüleri kurma günleridir. Öyleyse, hastalığın yayılmasına sebep olmamak ve kul hakkına girmemek için bu bayram da ziyaretlerimizi erteleyelim. Ancak iletişim imkânlarımızı kullanarak ana babamızla, dost, akraba ve komşularımızla bayramlaşıp hallerini ve hatırlarını soralım. Bir arada olamasak da manen yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim. Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı kaybetmemeye özen gösterelim." dedi.

"İşgalciler, Kudüs’ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir"

Hutbenin devamında, "Bu bayram, mahzunuz; çünkü ismiyle mukaddes, çevresiyle mübarek kılınmış Kudüs yaralıdır" ifadeleri ile siyonist işgalcilerin yaptığı katliamlara vurgu yapılarak,  "Mescid-i Aksa'ya ve Filistinli kardeşlerimize karşı azgın ve zorba bir topluluğun barbarca saldırılarına şahit oluyoruz. Bu bayram hüzünlüyüz; zira hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan işgalciler, Kudüs’ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir. Çocuk, yaşlı, kadın demeden masum canları şehit etmekte, Müslümanların Kudüs’e giriş ve çıkışlarını, Mescid-i Aksa’da ibadet etme hürriyetlerini engellemektedir. Hâlbuki Rabbimizin buyruğu son derece açıktır: 'Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir.' Böyleleri için dünyada zillet, ahirette ise büyük azap vardır." denildi.

"Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir"

İnsanlığın en köklü mirasına şahitlik eden Kudüs'ün bir İslam yurdu olduğu belirtilen hutbede, " İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa, Müslümanlara aittir. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir. Dün olduğu gibi bugün de desteğimiz ve duamız, Filistinli kardeşlerimizin yanındadır. Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun." ifadelerine yer verildi.

Hutbe, Peygamber Efendimizin şu hadisi şerifi ile sona erdi:

Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.

Bayram hutbesinin ardından Filistin'de zulüm altında olan Müslümanlar için dua edildi.

Yapılan duanın ardından cami cemaati sosyal mesafe kuralına uygun olarak bayramlaştı.

Namazın ardından Risale-i Nur talebeleri, Balıklıgöl Yerleşkesi'nde bulunan Bediüzzaman Said Nursi'nin vefat ettiğinde ilk gömüldüğü kabrini ziyaret ederek Yasin-i Şerif ve dua okudu.

Bayram Namazının ardından cami cemaati bayram ile duygularını İLKHA'ya paylaştı.

"Ne zaman Kudüs kurtulursa o zaman Müslümanlara bayram olur"

Bugün bayram olmasına rağmen bayram havasının bulunmadığını ifade eden Emekli Memur Abdulrezak Demircan, "Bugün neden bayram havası bulunmamaktadır? Ümmetin kutsalı olan Mescid-i Aksa, bugün zulüm altındadır. Ümmetin anaları ve bacıları yerde sürüklenmektedirler. Ümmetin çocukları katledilmektedir. Ümmetin çocukları katledilirken, ümmetin bayram kutlamasının nedeni yoktur. Ne zaman Kudüs kurtulursa o zaman Müslümanlara bayram olur. Selam olsun Selahaddin'lere, Hasan El Benna'lara, Şeyh Ahmet Yasin'lere, Kudüs'ün kahramanlarına ve Kudüs için mücadele eden Müslüman kardeşlerimize… Bugün 8 milyon yahudi, Müslümanların kutsal gününde Müslüman âlemine meydan okumaktadır. İnşallah bu bayram ümmetin dirilişine vesile olur. İnşallah bu ümmet yeniden dirilir ve Selahaddin'lerle beraber, Peygamberin sancağını yeniden Kudüs'e diker. Allah'ın selamı tüm Müslümanların üzerine olsun."

"İslam âlemi birlik olursa Kudüs'te siyonist işgal rejimin zulmüne engelleyebilir"

Allah'ın bu bayramı gerçek bayramlara vesile kılması duası ile sözlerine başlayan Şanlıurfa İl Müftü Vekili Mustafa Erdem, " Öncelikle tüm İslam âleminin bayramını tebrik ederim. Bayramın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Aynı zamanda Müslümanların şuurlanmasına, birlik ve beraberliğine ve ihya olmasına vesile olmasını diliyorum. Yeryüzünde salgın hastalık var bir de mazlum insanlara çeşitli zulümler yapılmaktadır. Bu yaşanan zulümler altında ne kadar bayram yapılabilir?  Gerçekten çok zor bir konu... İnşallah Cenab-ı Hak bu bayramı gerçek bayramlara vesile kılsın. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: 'Bir Müslüman bir kötülük görürse gücü yetiyorsa eliyle, buna gücü yetmiyorsa diliyle, buna da gücü yetmiyorsa kalbi ile buğz ederek bunu göstermelidir.' Bugün İslam âlemi birlik olursa Kudüs'te siyonist işgal rejimin zulmüne engelleyebilir. Bugün Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Pakistan ve Hindistan ve yeryüzünün dört bir tarafında zulüm var. Müslümanların bir vazifesi de yeryüzünde adaleti tesis etmek, barışı sağlamak ve huzuru el etmektir. Allah, Müslümanların bir ve beraber olduğu huzur, barış ve adaletin egemen olduğu bir zemin hazırlasın inşallah. Herkesin bayramını tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)