• DOLAR 34.467
  • EURO 36.372
  • ALTIN 2865.903
  • ...
​Siirtli STK temsilcileri:  Mescid-i Aksa özgürleşmeden insanlık özgürleşemez
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Siyonist işgalcilerin Ramazan ayının başından bu yana yaptığı zulüm ve baskınlar sonrasında Mescid-i Aksa'ya saldırmasına yönelik tepkiler artarak devam ediyor.

Bu kapsamda siyonist terör rejimi tarafından işgal edilen ve Müslümanların mukaddes mabedi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs'te artan saldırılar, Türkiye genelinde olduğu gibi Siirt’te de tel’in edildi.

Basın açıklamasında toplanan kabalık Filistinlilere destek ve işgalci siyonist rejimine ise tepki gösteren sloganlar attı. İşgal rejimine ait paçavra ile Netanyahu’nun posteri yakıldı.

 Murat Şeker

STK temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Siirt Şube Başkanı Murat Şeker, Siyonist işgal rejiminin saldırılarını kınamak için toplandıklarını söyledi.

"İnsan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık"

İmanın izzetini korumak adına çoluk çocuk demeden, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandıklarını ifade eden Şeker, şu şekilde konuştu:

“Salgını, stratejik bir aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca; ilk kıblemiz Mescidi Aksa’ya saldıran terörist israilin yaptıklarını telin etmek, asgari bir durum arz etmektedir. Fakat biz şunu da biliyoruz: Ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve maalesef onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenlerdir. Bu körlük, terörist israilin kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır. Kirli medya düzeniyle, artık her neresinden bakarsanız bakın adaleti değil güçlünün kanlı düzenini perdelemekten başka işlevi olmayan uluslararası hukukuyla bu sistem, bu düzen; kanı ve terörü desteklemektedir. Terörist israil bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir. Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistin’de, Kudüs’te; bizim canımız, ciğerimiz dediğimiz kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya, bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri yüzsüzlerin yüzlerine çarpmaya, devam edeceğiz.”

"Siyonist rejimin oluşturduğu bu yalan düzeni elbette yenilecek"

Terörist israilin oluşturduğu kanlı politikalara karşı kulaklarını tıkayıp, başını kuma gömenlerin büyük bir hüsrana uğrayacaklarını ifade eden Şeker, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Nasıl ki orada kardeşlerimiz direniyor. Biz de burada inançla bu kör düzene karşı direnmeye devam edeceğiz. Yılmayacağız, orada insanlığın haremine yapılan saldırılara karşı direnen yiğitlerin sesi olacağız, sözü olacağız, bu küresel kirli stratejiye karşı biz de burada direneceğiz, israil bir yalan üzerine kurulmuştur. Siyonist rejimin oluşturduğu bu yalan düzeni elbette yenilecek, bunu imanımız kadar biliyoruz. Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, korkudan pusabilir. Fakat biz zulmün abad olmayacağına iman etmişiz. Filistin’de, zalimin teknolojik üstünlüğü Ebrehe’nin fillerini hatırlatmaktadır bizlere. Onlara karşı taşla sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Biz biliyoruz ki; israil, bölgede birbirine düşman Müslümanlar üreterek var olmaktadır. Gün birlik günüdür. Birlik karşısında hezimete uğrayacağını bilmektedir. Bunu bilen İsrail, bu yüzden korkularına esirdir. Korku ve şiddetin üreteceği tek bir şey vardır o da terördür.”

"Vadedişmiş topraklar bu kanlı sistemin motivasyon kaynağıdır"

Siyonistlerin ilk saldırılarını hatırlamadan Mescid-i Aksaya yapılan saldırıları anlayamayacağımıza dikkat çeken Şeker sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“israil’in bu bölgeye yerleşme sürecine bir bakın, temelinde terör göreceksiniz. İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk Başbakanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir.Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır. işgal edilen ilk şehir Hayfa’yı hatırlamadan İkiyüzlü emperyalistlerin çatışmalı bölgeler teorisini bilmeden Mescid-i Aksaya yapılan saldırıları anlayamayız. Vadedişmiş topraklar bu kanlı sistemin motivasyon kaynağıdır. Holokost endüstrisinden beslenen lobiler, bu kanlı çarkın başındaki yapılardır.Ve maalesef bu yapılarla işbirliği yapan nevzuhur devletçikler, kabileci kafalar, mücadeleyi içten baltalamaktadır. Ama bu bir mücadeledir: hak ve batılın mücadelesi. Evet, bu insanlık ve adalet mücadelesidir.”

Tarih israili devlet olarak bilim siyonizmi fikir olarak reddetmiştir

Bugün israil ve onu destekleyenlere karşı, onunla işbirliği yapanlara karşı verilecek mücadelenin sonunda insanlığın adalete ulaşacağını dile getiren şeker, Tarih israili devlet olarak, bilim siyonizmi fikir olarak reddetmiştir.” dedi.

Şeker, “Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında; İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir. Bakınız; bir Filistinli çocuğun gözünden düşen bir damla bugün insanlığın bütünü için Nuh tufanı hükmündedir.Hepimizi kurtaracak Nuh’un Gemisi ise İsraile karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da adalet için mücadeledir. Bunun yolu da hükmü de bellidir: Adı Filistin, Başkenti Kudüs, manevi zemini Mescidi Aksa olan Bağımsız ve Özgür bir devlettir. Siyonizmin bilindik illüzyonlarına aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadele devam edeceğiz. “Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” ayetini hatırlattı.

"Devletler hem küresel hem de diplomatik intifada başlatacaklar biz buna varız"

İlahi hükmünce hareket edip adalet sağlanıncaya, Mescidi Aksa ve Kudüs özgürleşinceye ve dahi Filistin bağımsızlığına kavuşuncaya kadar mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Şeker, “Herkes bilsin ve duysun ki, Mescid-i Aksa barış dini İslamın ve Müslümanların mabedidir. Bununla birlikte, bu kutlu mabed barış ve huzur için bütün insanların haremidir. Herkes bilsin, duysun ve inansın ki; Kudüs Filistin’dir. Kudüs İslam şehridir. Kudüs, bütün inançların medeniyet birikimidir. Ve herkes şunu görecek ki; Filistin, özgür ve bağımsız yaşayacak. Filistin, Siyonist işgalden, Filistinliler Siyonist vahşetten çok yakında azade olacak. İnanıyor ve iman ediyoruz, zulüm değil adalet hâkim olacak. Mescidi Aksa’da siyonist postal izleri temizlenecek, insanlık ve Müslümanlar ve onlara kulak veren devletler hem küresel hem de diplomatik intifada başlatacaklar. Biz buna varız.” ifadelerini kullandı.

 Siirt STK’ları olarak, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve adalet arayışı içinde olan her kesime bu mücadelede yerini alması gerektiğini ifade eden Şeker, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

“Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir.  Mescidi aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz. Çünkü özgürlüğün en büyük düşmanı siyonizmin yeşerdiği bu kirli düzendir.  Bu nedenle haykırıyoruz: Yaşasın Filistin, kahrolsun İsrail.”  (İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir