Siyonist işgal rejiminin saldırıları Gaziantep’te tel’in edildi
Köklü Değişim Dergisi Gaziantep Temsilciliği tarafından siyonist işgal rejiminin, Mescid-i Aksa ve Filistin halkına yönelik saldırılarına yapılan basın açıklamasıyla tepki gösterildi.
Siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla Köklü Değişim Dergisi Gaziantep Temsilciliği tarafından basın açıklaması düzenledi.
Ulu Camii önünde düzenlenen basın açıklamasında, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkma çağrısında bulunuldu. Basın açıklamasını Köklü Değişim Dergisi Gaziantep Temsilcisi Ferhat Okur okudu.
Siyonist işgal rejiminin Ramazan ayının başından beri azgın bir şekilde Mescid-i Aksa’da Müslümanlara yönelik saldırı ve katliamlarını devam ettirdiğine dikkat çeken Okur, “Her yıl yaptığı gibi bu yıl da Ramazan ayında Müslümanların ibadetlerine engel olmak için alçakça girişimlerde bulundu. Yahudi varlığının eşkıya polisleri Ramazan ayının başlamasıyla Mescid-i Aksa’nın kapılarına barikatlar kurdular. Müslümanların iftar yaptıkları oturma alanlarını kapattılar. Teravihlerin kılınmasına engel olmaya çalıştılar. İşgalci askerler Müslümanlarla başa çıkamayınca sivil Yahudileri Müslümanların üzerine saldılar. Mübarek topraklara işgalci olarak yerleşen bu azgınlar Filistinli Müslümanları evlerinden zorla çıkarmaya çalışarak Yahudileri yerleştirmeye çalıştılar. Daha dün gece yüzlerce hatta binlerce silahlı asker ile ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’ya saldırdılar. İftar yapan Müslümanların sofralarını dağıttılar, namaz kılmalarına müsaade etmediler. Bu saldırılarda 200’den fazla kardeşimiz yaralandı, onlarca kardeşimizi kelepçeleyerek gözaltına aldılar. Tüm bunlara rağmen Müslüman beldelerdeki çoğu yönetici her zamanki gibi ölüm sessizliğine büründü. Ölüm orucunu bozan yöneticiler ise bildik kınama açıklamalarını tekrarlamaktan başka bir şey yapmadılar. Bugün yaptıkları açıklamaların öncekilerden tek farkı, Yahudi varlığını daha şiddetli kınamalarıdır.” dedi.
Siyonist işgal rejiminin ağır silahlar ve tam donanımlı güçler ile Mescid-i Aksa’ya saldırdığını belirten Okur, “Kudüs’ü korumak için Ramazan ayının başından beri direnen Müslümanlar, israil askerlerine taş ile karşılık verdiler. İşte bu zillet İslam beldelerinin başında bulunan yöneticilere yeter. İşte bu aşağılanma Aksa’ya saldıran, Müslüman kadınları ve çocukları katleden işgalci varlık israili şiddetle kınayan korkak yöneticilere yeter. Hiçbir silahı olmadığı halde ellerindeki taşlar ile işgalci Yahudilere karşı koyup Mescid-i Aksa’yı koruyan Filistinli Müslümanların bu cesareti İslam beldelerindeki korkak yöneticilere kahır olarak yeter ve artar.” ifadelerini kullandı.
“İşgalci Yahudileri cesaretlendiren husus Müslümanların başındaki yöneticilerin bu sessizliğidir”
ABD’nin eski başkanı Trump ile Yahudi varlığının sözde başbakanı Netenyahu’nun, Beyaz Saray’da kameraların karşısına geçip adına “Yüzyılın Antlaşması” dedikleri sözde “Barış Planı”nı açıkladıklarında İslam beldelerindeki yöneticilerin çoğunun sustuğunu hatırlatan Okur, “Mukaddes beldenin dörtte üçünü Yahudilere teslim edecek bu plan uygulamaya konulduğunda Türkiye yöneticileri ise sadece konuştu. Filistin’in farklı şehirlerinde masum siviller Yahudi askerler tarafından kuş gibi avlanarak katledildiklerinde yöneticilerin kınama açıklamalarından başka bir şey duymadık. Bırakın Filistin, Aksa için somut bir adım atmayı, onlar Tel Aviv’e yeniden büyükelçi atamanın planlarını yaptılar. İşte işgalci Yahudileri cesaretlendiren husus Müslümanların başındaki yöneticilerin bu sessizliğidir. Çünkü onlar, tamamı İslam ve Müslümanlara ait olan bu topraklar üzerinden Amerika ile pazarlık yapıyorlar. Yahudilerle normalleşiyorlar, onların verdiği aşağılayıcı sözde iftarlara katılıyorlar. Onlar, mübarek beldede işgalci Yahudi varlığının daha fazla toprak sahibi olması için Filistin’de kalıcı olmaları için çalışıyorlar. ABD’nin kurulmasına izin vereceği küçücük bir Filistin devletine tav oluyorlar. Bütün bu ihanetleri ABD’nin Filistin için düşündüğü iki devletli çözüm planını hayata geçirmek için yapıyorlar.” diye konuştu.
“75 yıldır devam eden bu işgal bugüne kadar kınama açıklamaları ile son bulmadı”
Okur, “Biz gasıp Yahudi varlığı israili kınamıyoruz. Biz, bu saldırılara karşı suspus olanları kınıyoruz. Yahudilerle normalleşenleri kınıyoruz. Çünkü Yahudiler, nebilerin katilleri ve Müslümanların en azılı düşmanlarıdır. İsrail’ denen bu işgalci varlık 1948’den bu yana katliam yapmayı kendisine adet edinmiştir. Onlar Filistin topraklarında olduğu müddetçe bu katliamlar devam edecektir. Dolayısıyla 75 yıldır devam eden bu işgal bugüne kadar kınama açıklamaları ile son bulmadı, bundan sonrada bulmayacaktır. Filistin meselesi BM, Arap Birliği ve İslam İş birliği Teşkilatı’nın masasında çözüme kavuşmayacaktır. Çünkü bir meselenin asli çözümü, onu ortaya çıkaran unsurların ortadan kaldırılması ile mümkündür. Filistin meselesinin asli çözümü ise Yahudi varlığını mübarek Aksa topraklarından söküp atmakla mümkündür. Bunun dışındaki tüm çözüm planları beyhudedir, asla kabul edilemez.” şeklinde konuştu.
“ABD’nin kirli ve şerli tüm çözüm planlarını reddedin”
“Müslümanların başındaki yöneticilere bir kez daha sesleniyoruz” diyen Okur, “Ey yöneticiler, Yahudiler ile imzalanan tüm ihanet anlaşmalarını iptal edin. Bu ‘israil’ denilen sözde devlet ile tüm ilişkileri durdurun ve ivedilikle onlara hadlerini bildirecek yaptırım kararları alın. Kafir ABD’nin kirli ve şerli tüm çözüm planlarını reddedin. Yahudi varlığının elçilerini, konsolosluklarını ve istihbarat birimlerini ülkelerinizden kovun! Kudüs’ün işgalden kurtulması ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuşması için Filistin topraklarından tüm Yahudileri temizleyecek orduları artık harekete geçirin. Ey Müslümanların başlarındaki yöneticiler, yıllardır Filistin’e yapılan saldırılar, kardeşlerimizin canlarına, mallarına, kutsallarımıza ve dinimize yapılmış saldırılar değil mi? Kadınların çığlıkları, çocukların gözyaşları, annelerin feryatları ve şehitlerin kanları sizleri harekete geçirmek için yeterli değil mi? Şehadeti arzulayan askerlere, kışlalarda atıl bekleyen silahlara ve devasa servetlere sahipken daha ne kadar bekleyeceksiniz? İHA ve SİHA’ları Tel Aviv’e ne zaman göndereceksiniz? Bu insansız savaş uçakları Kudüs’ü özgürlüğe kavuşturmayacaksa bunları daha niçin, kim için üretiyorsunuz? Söyler misiniz mübarek Ramazan ayında azgınlaşan bu gasıp Yahudi varlığını kim durduracak? Aksa’yı özgürlüğüne kim kavuşturacak, kutsal beldemizdeki bu kahredici işgale kim son verecek? BM mi, Arap Birliği mi yoksa İslam İş birliği Teşkilatı mı?” diye sordu.
“Kudüs’ün bütün kapılarını açacağız”
Siyonist işgal rejimine ve destekçilerine tepki gösteren Okur, “Buradan işgalci Yahudi Varlığına, onun korkak polis güçlerine, liderlerine ve arkalarında onu destekleyen kafir yöneticilere sesleniyoruz. Müslümanların başındaki işbirlikçi yöneticilerin sessizliği, acziyeti ve hiçbir işe yaramayan etkisiz kınama mesajları sizi sakın aldatmasın. Çünkü bizim Kudüs’e olan bağlılığımız, hain yöneticilerinki gibi değildir? Ramazan ayının başında bir avuç Filistinli genç nasıl ki barikatla kapalı Şam kapısını açtılarsa bizde, Allah’ın yardımı ile Hilafet devleti kurulduğunda Kudüs’e yürüyeceğiz ve Kudüs’ün bütün kapılarını açacağız. Ey işgalci israil, biz Kudüs’e dört bir tarafından yürüyerek geleceğiz. İHA ve SİHA’lara gerek kalmadan tükürüklerimizle sizi boğacağız. Er ya da geç bu olacak, Allah’a iman ettiğimiz gibi buna iman ediyoruz.” dedi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanların onuru, şerefi olduğunu ifade eden Okur, Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi olduğunu vurguladı. (İLKHA)