Adanalılar: Kudüs için mücadele eden Müslümanları sahiplenmek zorundayız
Mübarek Ramazan ayının son cuması ümmet coğrafyalarında Dünya Kudüs Günü olarak ihya edilirken Adanalılar, Kudüs’ün sahiplenmesi gerektiğini belirtti.
İşgal altında ki toprakları kurtarmaya odaklanılması gerektiğini dile getiren Adanalılar, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle değerlendirmelerde bulundular.
Abidin Serin
Kudüs'ü her daim bir İslam coğrafyası olmasaydı dahi orayı savunacaklarını söyleyen Abidin Serin, “Çünkü mazlumun yanında olmak için onların dinine bakılmaz. Orada yaşanan zulmün ortadan kaldırılması için ortak efor sarf etmeliyiz. Kudüs’ün kurtuluş yolu çok basittir. Allah’ın ipine kim sımsıkı sarılırsak Kudüs ve diğer İslam beldeleri kurtulabilir.” diye konuştu.
Ümmetin bu kadar sorunları varken halen ırk ve mezhep tartışmalarıyla birbirine zarar vermesinin boş ve yersiz olduğunu vurgulayan Serin, “Birbirimize cephe açarsak Kudüs’ü kurtaramadığımız gibi diğer beldelerimizi de kaybederiz. Şu an dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlara yönelik ciddi bir zulüm var. Bu zulümleri sona erdirmek bizim gerçek anlamda kardeş olmamıza bağlıdır. İhtilafları acilen bir köşeye atmalıyız.” dedi.
Gökhan Dağtekin
Dünya Kudüs Günü olarak ilan edilen bugünün kendileri için çok kıymetli olduğunun altını çizen Gökhan Dağtekin, “Kudüs’ümüzün kutsiyetiyle alakalı söylenecek çok söz var. İlk kıblemizin Kudüs olması o beldenin önemini arttırıyor. Birçok peygamber vazifelerini yerine getirmek için Kudüs’e ayak basmıştır. Ümmet-i Muhammed’e beş vakit namazın miraç hadisesiyle yine Mescid-i Aksa’da vuku bulması o mekânın değerini arttırıyor.” ifadelerini kullandı.
“Kudüs ümmeti birleştirecek bir potansiyele sahiptir”
Kendisine göre Kudüs’ün kutsiyetinin en önemli sebebini açıklayan Dağtekin, “Ümmeti birleştirecek bir potansiyele sahiptir Kudüs. Dünya Kudüs Günü de Dünya Kudüs Haftası da çok önemlidir. Kimden gelirse gelsin Kudüs’ün kurtulmasıyla alakalı kim bir çaba içerisine girerse onların desteklenmesi gerekmektedir. Kudüs’ümüzün yeniden özgürlüğüne kavuşması için her türlü destek verilmelidir.” diye konuştu.
Ramazan Tümay
Kudüs’ün Müslümanlar için vazgeçilmez bir kırmızı çizgi olduğunu dile getiren Ramazan Tümay ise, “Kudüs için canlarımızı da feda etsek gerçekten azdır.” dedi.
Tümay, “Kudüs için her şeyden vazgeçeriz, orası buna değer. Kudüs, Mescidi Aksa ve diğer beldelerin azad olması için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Filistinli kardeşlerimize hele ki Dünya Kudüs Günü dolayısıyla bol bol dua etmeli ve fiili destek vermeliyiz. Bizzat bedenen oraya gidemesek dahi manevi olarak destekte bulunmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Sacit Pişkin
“Kudüs ve şahadet bilincini nesillerimize miras olarak bırakmalıyız”
Gerek İsra ve Miraç hadisesinin yaşanması gerekse de mahrem bir bölge olması hasebiyle Kudüs’ün Ümmet için çok önemli olduğunu söyleyen Sacit Pişkin ise, “siyonist terör çetesi bizim topraklarımızı işgal etti, etmeye de devam ediyor. Bu işgale karşı her gün, her vakit gündem oluşturmalıyız. Çocuklarımıza, ailemize, toplumumuza Kudüs’ün önemini ve mazlumluğunu anlatmalıyız. Kudüs ve şahadet bilincini nesillerimize miras olarak bırakmalıyız. Rabbimiz Teala, Kudüs’ü özgür bir şekilde görebilmeyi nasip etsin.” dedi.
Yunus Kavran
Her Müslümanın Dünya Kudüs günü ve Dünya Kudüs Haftası gibi zamanlar da başta olmak üzere hayatlarının her anında Kudüs’ü gündem yapması gerektiğini belirten Yunus Kavran, “Kudüs bizim için candan ve maldan önemli bir konumdadır. Kudüs’ü gündem yaparak müminlerin bir araya gelmesine vesile olabiliriz. Unutulmamalıdır ki; Mekke ve Medine nasıl kutsalsa Kudüs’te aynı oranda kutsaldır. Kudüs, Müslümanların siyasi başkentidir. Kudüs’e tarih boyunca kim hâkim olduysa, dünya siyasetini yine onlar yönetmiştir. Kudüs’e duyarsız kalmak ciddi bir eksikliktir.” diyerek şu sözlerle konuşmasını bitirdi:
“Biz Kudüs’ü sahiplendiğimiz gibi Kudüs için mücadele eden Müslümanları da sahiplenmek zorundayız. Müslümanlar Filistin’de sadece kendi topraklarını değil, tüm ümmetin namusunu korumaktadır.” (İLKHA)