Dünya Müslümanlar tarafından 1979 yılından beri Ramazan ayının son cuma günü, "Dünya Kudüs Günü" olarak idrak ediliyor. Bugün düzenlenen çeşitlik etkinlik ve programlarla "Kudüs" ile ilgili farkındalık oluşturularak, Kudüs'ün Müslümanlar için önemine dikkat çekiliyor.

Dünya Kudüs Günü etkinlikeri,  son iki Ramazan'dır dünyayı kasıp kavuran salgından dolayı geniş katılımlı olarak kitlesel etkinliklerle idrak edilemiyor.

Siverek ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Mehmet Aydın, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle İLKHA'ya konuştu.

Kudüs'ün salt bir toprak parçası olmadığını vurgulayan Aydın, Kudüs'ün Müslümanların ilk kıblesi, nebiler yurdu ve Hazreti Ömer'in fetih müjdesi olduğunu ifade etti.

"Kudüs; Selahaddin Eyyübi’nin bize emanetidir"

Kudüs'ün Müslümanlar için önemine dikkat çeken Aydın, "Kudüs ve Mescid-i Aksa için bir farkındalık oluşturmak, kudsi bir davamız olduğunu hatırlamak ve bu uğurda bir mücadele ortaya koymak amacıyla her yıl Ramazan ayının son cuma günü "Dünya Kudüs Günü" olarak anılmaktadır. Kudüs; Yüce Rabbimizin mübarek kıldığı beldedir. Kudüs; Resullullah Efendimizin İsra ve Miraç yeridir.  Kudüs; İslam’ın ilk kıblesidir.  Kudüs; birçok peygamberin yurdu, birçok Resul'un kalesi ve birçok nebinin mücadele yeridir.  Kudüs; Hazreti Ömer’in fetih müjdesidir. Kudüs; Selahaddin Eyyübi’nin bize emanetidir." şeklinde konuştu.

"Kudüs, hak ile batılın iman ile küfrün mücadelesidir"

Kudüs'ün sadece Filistinlilerin ya da Arapların meselesi olmadığını vurgulayan Aydın, "İslam’ın ve Müslümanların bu kutsal beldesi, maalesef bugün siyonist zalimlerin zulmü altındadır. Oysa kudsi yerler ancak salih kulların idaresi altında olmalıdır. Salih kullar ise ancak bunun mücadelesini vermelidirler.  Kudüs şehri ya da Mescid-i Aksa meselesi; sadece Filistinlilerin ya da Arap halkların meselesi değildir. Kudüs; hak ile batılın; iman ile küfrün mücadelesidir. Dolayısıyla hepimizin meselesidir.  Kudüs’ü sadece toprak parçası zannetmek, büyük bir hatanın başlangıç noktasıdır. Oysa Kudüs; bizim için bir dava, bir cephe ve bir saftır. Acaba Müslümanlar olarak bu davanın, bu cephenin neresindeyiz ya da bu safın hangi noktasındayız? Asıl meselemiz bu olmalı. Bugün siyonist çeteler, 1,5 milyar Müslümanın gözleri önünde Filistin'de katliamlar yapıyor, kardeşlerimizi yurtlarından çıkarıyor, ekinlerini ve evlerini tarumar ediyor. Acaba kendimize dönüp ‘Ben Kudüs davasının neresindeyim?’ sorusunu sormamız gerekmiyor mu?" ifadelerini kullandı.

"Siyonist zalimlere ambargo uygulanmalı ve var olan elçilikler kapatılmalıdır"

Tüm Müslümanların imkanları ölçüsünde Kudüs davasına destek olması gerektiğini ifade eden Aydın, "Aksa kelimesi 'uzaklık' anlamındadır. Mescid-i Aksa’da Mekke’den uzak olduğu için bu ismi almıştır. Peygamber ve ashabına yer olarak uzak olsada gönüllerinin en yakın yerindeydi. Acaba bizim için hem yer olarak hem de gönül olarak çok mu uzakta kalıyor? Unutmayalım, hepimiz imkanlarımız ölçüsünde elimizle, dilimizle ya da duamızla sorumluyuz. Hangisini yapabiliyorsak artık. İllaki bir şeyler yapmamız gerekiyor. Özellikle Müslüman devletler bu konuda elinden gelen yardımı ve mücadeleyi vermek zorundadır. Özellikle siyonist zalimlerin zulmünün yaşanmaması için elinden gelen çabayı göstermek zorundadırlar. Gerekirse bu konuda ambargolar uygulanmalı. Hatta siyonist zalimlerin adının tanınmaması için ne gerekiyorsa yapılmalı, var olan elçilikler ise kapatılmalıdır." diye konuştu.

"Ümmetin kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşundan geçmektedir"

Çocuklarımıza Kudüs davasının miras bırakılması gerektiğini belirten Aydın, "Müslüman halk ve bireyler olarak elimizden gelen maddi ve manevi her türlü desteği sunmalıyız. Efendimizin hadisiyle ‘Oraya gidin ve namaz kılın. Oraya gidemezseniz bile kendilerine yakılmak üzere zeytin yağı gönderin’ diye buyurmuştur. Şüphesiz burada geçen zeytin yağı, sadece bildiğimiz anlamda olan zeytinyağı değil. O mescidin nurunun, ışığının yanması; etrafında aydınlatılması adına ne yardım yapabiliyorsa yapılmalı. Siyonist zulmün karanlığını dağıtmak için hangi imkan varsa kullanılmalıdır.Bu vesileyle; Kudüs’ü okuyalım, tanıyalım ve çocuklarımıza tanıtalım. Ümmetin kurtuluşunun; Kudüs’ün kurtuluşundan geçtiğini bilelim. Kudüs davasının yolunda ve safında olalım. Rabbim Kudüs'ümüzü tekrardan ümmete bağışlasın. Mescid-i Aksa’mızı tekrardan namazgahımız eylesin. Zalim siyonist rejimi zillet içinde mağlup etsin. Bizleri de buna vesile kılsın." (İLKHA)