• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlıklar çocuklarda ebeveyn yabancılaşmasına neden olabilir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Anne ve baba arasında çıkan anlaşmazlıklar ve boşanma gibi sorunların çocuklarda ebeveyn yabancılaşmasına dönüştüğü ve ileride aşılması zor psikolojik sorunların oluşmasına neden olabileceğini belirten Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik; çocuk icrası, çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi gibi aile yapısına zarar veren ve çocuğu olumsuz etkileyen sorunlara dair açıklamalarda bulundu.

Duygusal istismarın, fiziksel ve cinsel istismar gibi sonuçların çocuk açısından ağır ve onarılmasının onlarca yıl alacak bir soruna neden olabileceğine dikkat çeken Çevik, velayet savaşlarının olumsuzluklarına da değindi.

Çevik, "Genelde boşanma sürecinde veya boşanma sürecinden sonraki yıllarda ebeveynlerin arasında çıkan çatışmalarda velayet savaşlarında bilinçli veya bilinçsiz olarak çocukların algılayamayacakları duygusal taciz ve beyin yıkanmasıyla çocuk istismarı ortaya çıkar. Bu durum kısaca, çocuğun bilinçli programlanarak beyni yıkanarak duygularının istismar edilmesi ve diğer ebeveyne yabancılaştırılmasıyla ön plana çıkar. Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu tedavisi yıllarca sürecek bir duygusal tahribat oluşturur. Travma sonrası stres sendromu tanısıyla halen ülkemizde tedaviye alınan yüzlerce ebeveyne yabancılaşmış çocuk mevcuttur. Bu çocuklara uygulanan anti depresan ilaçlar, bu çocukların duygu dünyalarını darmadağın etmektedir. Gerçek teşhisin göz ardı edilerek farkına varılmaması sonucunda ebeveyni sağ iken ebeveynini kaybetmenin hüznü tüm bir ömür boyunca silinmesi zor yeni rahatsızlıklara yol açmaktadır. Yabancılaştıran ve diğer ebeveyn tarafından silaha çevrilerek karanlık bir dünyayı yaşamak zorunda bırakılmaları bu çocukları en az fiziksel ve cinsel istismara uğramış diğer kurbanlar kadar etkilemektedir." dedi.

"Çocuğa şiddetin önlenmesi fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir"

Çocuğa şiddetin ve istismarın önlenmesi ve farkındalık oluşturulması için bu konuya dikkat çekilmesi gerektiğini vurgulayan Çevik, bu konuda yetkililere ve toplum önderlerine büyük görev düştüğünü belirtti.

Çevik, "Türkiye gibi 23 Nisan Çocuk Bayramının kutlandığı bir ülkede yaklaşık 53 bin icralık çocuk olması insanlık adına utanç verici bir tablodur. Cinayetlerin ve cinnetlerin engellenmesi için insani ve hukuki yasal düzenlemeler yapılmalı ve yapılan tahribatlara son verilmelidir. Çocuğa şiddetin önlenmesi ve bu duygusal istismarın cezalandırılması en az fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir. Anneye babaya yapılan her tür şiddet bizzat çocuğa yapılmış şiddettir. İşte tüm bu gerekçelerle; 25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Farkındalık Günü Parental Alienation Syndrome (PAS) çocuk hakları, aile hakları, mağdur hakları, adalet, aile ve insan hakları ile ilgili tüm kamu ve sivil toplum örgütlerinin, gazetecilerin, yazarların, üniversitelerin ve önderlerin çalışma alanına girmektedir. Medya ve diğer etkinliklerle duyurulmalı farkındalık oluşturulmalıdır. Bu konuda başta çocuk haklarıyla ilgili kuruluşlar olmak üzere; insan hakları, aile hakları, yetim hakları, çocuk hakları, eğitim ve eğitim hakları cemiyetleri bugünde, konuya dikkat çekebilmek adına faaliyet yürütmeliler ." ifadelerini kullandı.

"İstismar edilen çocuk geniş aile nimetinden mahrum kalıyor"

Çocuk icrası ve 6284'de vurdu yapan Çevik, "Dünyada eşi benzeri uygulamaları olmayan sadece ülkemiz Türkiye'de uygulanan "Çocuk İcrası" çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, toplumsal cinsiyet adaleti veya eşitliği maskesiyle cinsel sapkınlığın teşviki, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi bir duygusal istismardır. Yani burada sadece velayet istismarcısı aileler değil, devlet de bu suçu işlemektedir. Bu insanlık suçuna EYS dediğimiz gibi Aileye Yabancılaştırma Sendromu (AYS) de diyoruz. Çünkü istismar edilen çocuğuh geniş aile üyeleri olan kardeş, dede, anneanne, babaanne, amca, hala, dayı, teyze ve kuzenleriyle tanışması kaynaşması da engellenmiş oluyor." dedi.

"Adil bir velayet uygulaması hayata geçirilmelidir"

Ortak velayet uygulaması ile şiddet ve cinayetlerin önüne geçilebileceğini aktaran Çevik, "Devletin çocuk icralarından rant elde etmesine son verilmelidir. Ortak velayet anne babanın değil çocuğun hakkıdır. Adil eşit ortak velayet uygulaması olduğunda ebeveyn yabancılaşmasının önüne, dolayısıyla şiddetin cinayetlerin önüne geçilebilecektir. Bu durumu kötüye kullanan ebeveynin çocuk üzerindeki velayetine son verilmelidir. Çocuk kazanç kapısı olarak görülmemelidir. Çocuklarımızın genel ahlak kuralları haricinde vücudunu teşhir ederek istismara açık kapı bırakılması da cinsel ve duygusal istismara yol açacağından önlem alınmalıdır. BM Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan 9'uncu ve 18'inci madde gereği çocuğun yüksek yararı düşünülerek adalet eşitlik ilkesi doğrultusunda ebeveynlerin çocuklarını adil ve eşit şekilde görmesi sağlanmalıdır. Aile Mahkemesi hakimleri ve aile bakanının aile kurmamışlardan oluşması aileye çocuklara hakarettir. 6684 protokolü uygulanmalıdır." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir