Covid-19 ve bahar nezlesi birbirinden nasıl ayırt edilebiliyor?
Alerji belirtilerinin Covid-19 ile karıştırılabildiğini belirten uzmanlar, arka arkaya hapşırıkların olması, burun içinde, gözlerde ve damakta kaşıntı hissedilmesi gibi bulguların mevsimsel nezleyi Covid-19’dan ayırdığını ifade ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Topak, bahar alerjisi, nezle, grip ve Covid-19 benzerlikleri ve farklılıklarına işaret ederek önemli bilgiler paylaştı.
Bahar alerjisinin belirtilerine değinen Prof. Dr. Murat Toprak, "Bahar alerjisi yani mevsimsel alerjik nezle, alerjik nezlelerin bir bölümünü oluşturur. Çiçekli bitkilerdeki üreme olayında rol alan çiçek tozları ya da diğer adıyla polenler, bahar aylarında yüzlerce veya binlerce bitki tarafından atmosfere salınırlar ve duyarlı olan kişilerde de hastalık tablosunu oluştururlar. Alerjik nezleli kişilerde hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve burun kaşıntısı, gözlerde kaşıntı ayrıca geniz akıntısı, öksürük, halsizlik, koku almada güçlük, bazı hastalarda ise damak ve kulak içinde kaşıntı görülebilir." dedi.
Nezle çocuklarda daha sık görülüyor
Soğuk algınlığı diye bilinen nezlenin üst solunum yollarının hafif seyreden viral enfeksiyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Toprak, "Ortalama sıklığı okul öncesi çocuklarda yılda 5-7, yetişkinlerde 2-3 defadır. Yaklaşık 200’ün üzerinde virüs nezleye sebep olabiliyor. Nezlede burun akıntısı ve burun tıkanıklığı en sık görülen belirtilerdir. Ateş yetişkinlerde sık görülmez ama çocuklarda sıktır. Diğer yaygın semptomlar boğaz ağrısı, halsizlik ve öksürüktür. Öksürük genellikle burun akıntısı ve tıkanıklığından sonra ortaya çıkar. Hastalığın olağan seyri sırasında burun akıntısı başlangıçta şeffaftır ancak 3-5 gün içinde sarı renkli bir görünüm alabiliyor." diye konuştu.
Mevsimsel alerji polen mevsiminde başlıyor
Mevsimsel alerjik nezlenin bazı bulgularının soğuk algınlığında görülenlerle benzerlik gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Murat Toprak, "Özellikle polen mevsiminde ortaya çıkması, burun akıntısının yanı sıra arka arkaya hapşırıkların olması burun içinde, gözlerde ve damakta kaşıntı hissedilmesi ayrıca ateş olmaması soğuk algınlığı olmadığını düşündürür." dedi.
Grip ve Covid-19 ayırt edilemiyor
Gribin Tip A, Tip B influenza virüsü ile oluşan ve her yıl salgınlar yapabilen viral bir enfeksiyon olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Toprak sözlerine şöyle devam etti:
Hastalıkta aniden ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, yaygın kas ağrıları ile başlar, kısa süre sonra boğaz ağrısı, üşüme, titreme ve terleme, ileri derecede halsizlik, burun akıntısı ve öksürük gelişir. Tablonun bu şekilde olması hastalığın mevsimsel alerjik nezle ve soğuk algınlığından ayırt edilmesini sağlar. Covid-19 enfeksiyonunda ise artık hemen herkes tarafından bilindiği gibi kuru öksürük, ateş, halsizlik, nefes darlığı, baş ağrısı kas ve eklem ağrıları ön planda olan belirtilerdir. Bu belirtilerin gripte de görülmesi nedeniyle belirtilere bağlı olarak ayırt edici bir farklılık yoktur. Ayırt edici tanı ancak laboratuvar testleriyle yapılabilir. Bu belirtiler varsa kişinin kendini maske ve fiziksel mesafe kurallarına uyarak izole etmesi ve bir sağlık kuruluşuna başvurarak test sonuçlarına göre hareket etmesi uygundur.
Mutlaka aşı olunmalı!
Soğuk algınlığı, grip ve Covid-19 enfeksiyonlarının benzer şekilde solunum yolları ile bulaştığını vurgulayan Prof. Dr. Murat Topak, "Özellikle Covid-19 ‘dan korunmak için kapalı ortamlarda ya da açık havada bile olsa fiziksel mesafenin korunamadığı yerlerde maske kullanılması ve fiziksel mesafeye dikkat edilmesi en önemli korunma yoludur. Maskenin geçmiş yıllara oranla yoğun olarak kullanılması soğuk algınlığı ve grip vakalarında belirgin bir azalmaya neden oldu. Korunma için ayrıca aşı sırası gelenlerin mutlaka aşı olmaları gerekiyor." dedi.
Mevsimsel alerjik nezlesi olanlar dikkat!
Korunmada polenler ile karşılaşmamanın en önemli nokta olduğuna dikkat çeken Toprak, sözlerine şöyle devam etti:
Polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde polenler gün içinde özellikle sabah erken saatlerde ve öğle saatlerinde havada yoğun olarak bulunurlar. Yağmur yağdıktan sonraki ilk birkaç saat ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu büyük oranda azalır. Bu durum göz önünde tutularak dışarıya çıkma saatleri planlanabilir. Polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde özellikle sabah ve öğle saatlerinde, kuru ve rüzgârlı havalarda zorunlu değilse dışarıya çıkmamak, açık hava aktivitelerinde bulunmamak veya en aza indirmek gerekir.
Polenlerden korunmak mümkün
Polenlerden korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Toprak, "Polenlerden korunmak için dış ortamda siperlikli şapka, gözlük, uzun kollu giysiler kullanmak uygun olur. Eve dönüşte giysilerin değiştirilmesi, duş alarak saçlar ve ciltteki polenlerin temizlenmesi yararlıdır. Evlere ve araçlara polen girmesine izin vermemek, çamaşırları ev içinde kurutmak, polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapı ve pencereleri kapalı tutmak, olanaklı ise evde ve arabalarda polen filtreli klimalar kullanmak, yolculuklarda araçların pencerelerinin açık olmamasına dikkat etmek koruyucu tedbirler arasında sayılabilir." diye konuştu. (İLKHA)