• DOLAR 34.551
  • EURO 36.157
  • ALTIN 2984.615
  • ...
Tip 1 diyabet hastalarının gözü kulağı mecliste
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Tip 1 diyabet hastalığı;  insüline bağımlı bir diyabet türüdür. Pankreastan salgılanan insülin hormonunun eksikliğine veya yokluğuna bağlı gelişen diyabettir. Her yaşta ortaya çıkabilmekle beraber sıklıkla 30 yaşın altındaki kişilerde gözlenmektedir.

Tip 1 diyabet hastaları, her gün defalarca parmağını delerek kan şekerini ölçmek ve kan şekerine göre uygun dozda vucüduna insulin yapmak zorunda.

Günümüzde kandaki glukoz seviyesi ölçümü ve insülin iğnesi; insan eliyle değil, yapay zekâ ve teknoloji desteği ile çözümlenebiliyor. Bunun için artık sensörler ve insülin pompaları var. Bu sayede gün içinde vücudu defalarca delerek kan almak, kandaki glukozu ölçmek ve ona göre insülin yapmak zorunda kalınmıyor. Sensör ve pompalar, Tip 1 diyabet hastasına ve ailesine büyük konfor sağlıyor. Fakat şeker ölçüm cihazı, çubukları ve iğne ucunun bir kısmını karşılayan devlet, sensör ve pompa konusunda yetersiz kalıyor.

Anadolu Tip 1 Diyabet (ADİYAD) Başkanı Seyda Parlakalın Yıldız ve dernek üyeleri,  Tip 1 diyabet hastalarının sorunları ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık  Komisyonu  Üyesi  Kahramanmaraş  Milletvekili  Hacı Bayram  Türkoğlu'nu ziyaret etti.

Ziyarette dernek tarafından hazırlanan Tip 1 diyabet hastalarının sorunları ile ilgili kapsamlı rapor, Türkoğlu'na sunuldu.

Raporda hastalar için büyük kolaylık sağlayan pompa ve sensör giderlerinin devlet tarafından karşılanması talep edildi.

"Delinen parmaklarının acısını, o iğne yapılan yerlerin ağrısını yüreklerimizde hissediyoruz"

Ziyaret ile ilgili twitter hesabından açıklama yapan Türkoğlu, " Tip 1 diyabet hastalığı, iğnelere mahkum bir hayata kapı aralıyor. Tıbbi cihazların devlet tarafından karşılanması, inşallah yavrularımızın zorunu kolay kılacak ve diyabet hastası çocukların parmakları, kan şekeri ölçümü için gün boyu defalarca delinmeyecekti. Ayrıca ülkemizde Tip 1 diyabet hastası 30 bine yakın yavrumuzun hayati gereksinimi olan sensör ve insülin pompası'nın SGK kapsamına alınması için de start verdik . Yavrularımızın o delinen parmaklarının acısını, o iğne yapılan yerlerin ağrısını yüreklerimizde hissediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Sensör ve insülin pompası keyfiyet değil, zarurettir; lüks değil, gerekliliktir"

7,5 milyon insanımızın hayatına dokunduklarını belirten Türkoğlu, "TBMM'de Anadolu Diyabet Derneği Başkanı Sayın Yıldız ve Dernek Temsilcilerimiz İle Metabolik Cerrahi Derneği,Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Prof.  Dr.  Alper Çelik Hoca'mızı konuk ettik. İnanıyoruz ki sensör ve insülin pompası keyfiyet değil, zarurettir; lüks değil, gerekliliktir. Diyabetlileri, diyabet teknolojilerinin ağır masraflarından kurtaracak formüller üzerinde çalışmaya başladık. Diyabet hastalarımızın ve ailelerinin derdiyle dertleniyoruz ve onların her daim yanındayız. Bu manada ziyaretleriyle bizi onurlandıran Sevgili Alper Çelik Hoca'mızla, ADİYAD Başkanı Seyda Parlakalın Yıldız ve değerli dernek temsilcilerimize can-ı gönülden teşekkürler." dedi.

"Tip 1 diyabette vücudun bağışıklık sistemi kendi pankreasa zarar verir"

Konuyla ilgili İLKHA'ya açıklama yapan Anadolu Tip 1 Diyabet (ADİYAD) Başkanı Seyda Parlakalın Yıldız, "Tip 1 diyabette vücudun bağışıklık sistemi kendi pankreasa zarar verir. İnsülin üretimi kalıcı olarak durur. Çok su içme çok idrara çıkma aşırı zayıflama çocuklarda yatak ıslatma ile doktora gidersiniz. Tepsi ile baklava yeseniz o şeker hücrelere giremez; çünkü her hücrenin kapısının kilidi gibidir insülin. İnsülin yoksa kapılar açılmaz. Varlık içinde yokluk çeker, vücut hücreler aç kalır. Peki hücreye giremeyen fazla şeker ne olur? Kan damarlarında dolaşır her hücrenin üzerine yapışır boğar. Göz hücrelerini böbrek hücrelerini yer bitirir. Bu arada vücut kullanamadığı bu şekeri atmak için suya dayanır böbrekler şekeri atmak için adeta taşar, inim inim inler. Aç kalan hücre kendini Tahrip etmeye başlar." ifadelerini kullandı.

"Diyabet hastaları için pompa ve sensör giderleri SGK geri ödeme kapsamına alınmalıdır"

Kan şekerinin kolda sabit takılı kalan sensörler ile çok daha iyi takip edilebileceğine dikkat çeken Yıldız, "Bu hastalık ömürboyu devam eder. Tam bir iyileşme yoktur. İnsülinden başka tedavisi yoktur. Hastalar günde en az 4, bazende ek dozla 5 iğne olmak zorundadır. Bu iğneleri o anki kan şekerlerine bakarak yapılır. 10-12 defa parmak ucunu delerek kan şekerini ölçüp o değerlere göre iğne yaparlar. Oysa bu süreç sürekli glukoz ölçüm sistemi cihazları olan kolda sabit takılı kalan sensörler ile çok daha iyi takip edilebilir ve yönetilebilir. Devlete sunduğumuz dosyada; Tip 1 diyabetlilerin daha iyi bir diyabet yönetimi adına mutlak ihtiyaç duydukları pompa ve sensörlerin SGK geri ödeme kapsamına alınması ve Tip 1 diyabetin mali analizini de içeren öneri ve tavsiyelerimizi de içeren dosyamızı sunduk. Ayrıca  yetişkin diyabetlilerin sosyal ve ekonomik hakları dosyanın içeriğinde sunduk. Misafirperverliklerinden dolayı Sayın Milletvekillimize çok teşekkür ediyoruz." dedi. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir