• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Ramazanda dikkat edilmesi gereken 10 püf nokta!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER

Ramazan ayında ibadetlerimizi yerine getirirken sağlığımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Bütün yıl boyunca yeme-ime düzenimiz ramazan ayında değişiyor ve bu durumda bazı önerilere kulak vermemiz gerekiyor. Dogruhaber’e özel açıklamalarda bulunan Diyetisyen Maşide Ertürk KURTARMIŞ, Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken 10 puf nokta sizler için derledi.

İşte Diyetisyen Maşide Ertürk KURTARMIŞ’ın ramazan tavsiyeleri:

Ramazan ayında dini vecibeyi yerine getirmek için Müslümanlar oruç tutmaktadır. Oruç; tan yerinin ağarmasından, güneşin batmasına kadar yeme içme ve benzeri bedeni isteklerden uzak durmaktır. Peygamber efendimizin buyurmuş olduğu gibi ‘’vücudumuzun zekatıdır.’’

RAMAZANDA VÜCUDUMUZ KENDİNİ YENİLER

Ezan seslerinin soframıza karıştığı Ramazan ayı ile birlikte, vücudumuzda ve günlük yaşantımızda birçok değişiklik olmaktadır. Covid-19 salgını nedeniyle sürekli evde oruç tutan kişilerin 15-16 saat süren açlıkları dolayısıyla  Ramazan boyunca yeterli ve dengeli beslenmeye  daha dikkat etmelidir. Ramazanda dengeli ve sağlıklı beslenmezsek; halsizlik tansiyon düşmesi, hazımsızlık, mide ağrısı, reflü hatta depresyon gibi birçok sağlık problemi görülebilir.

Ramazan ayında vücudumuz, zararlı toksinlerden arınarak kendini yeniler, mide-bağırsak sistemimiz dinlenir, alkol ve sigara alımı olmadığı için kanımız temizlenir, karaciğerimiz kendini yeniler.

Aynı zamanda; oruç tutarken vücudumuz da uzun süren açlıktan dolayı metabolizma az enerji harcayarak vücut hareketleri yavaşlar ve bazal metabolizma hızı düşer. Ramazan döneminde dengeli ve sağlıklı beslenme düzenine dikkat edilmez ise vücut yağ oranı artar böylece fazla kilo alma riski yüksek olur.

Bu sebeple Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken 10 püf nokta şöyledir:

1) Sahura mutlaka kalkın: İftar ile sahur arası kısa olmasından dolayı birçok insanın Ramazan ayında yaptığı en büyük yanlış sahura kalkmamak veya sahur da sadece bir bardak su içmektir. Bu da açlık süresini uzatır. Açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve halsizlik, baş ağrısı gibi sağlık problemleri ile neden olur.

 Sahurda beslenirken hamur işleri, kızartma, pilav, tatlı yerine ; proteinli  ve kompleks karbonhidrattan zengin  besinleri tercih edilmedir. Oruç tutarken aşırı acıkma sorunu olanlar, yumurta, peynir, yoğurt ,mercimek ,etli sebze yemeği ,bulgur pilavı gibi besinleri tercih etmelidir.

2) İftar ile sahur arası 2-2,5 litre mutlaka su tüketin:  Ramazanda en önemli ve birincil  olan su  tüketimimiz. Vücudumuzun  su ihtiyacını  Kg X 30-35 ml   formülüyle  hesaplayabilirsiniz .Bu nedenle Özellikle iftar ve sahur arasında yeterince su alınmaz ise ,vücut su oranı azalır ve su –tuz dengesi bozulur.Bununla birlikte halsizlik,konsantrasyon güçlüğü,depresyon ,işte verimsizlik,mide ağrısı,hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi bir çok sağlık problemi oluşabilir.

Suyun miktarı  kadar  ne kadar sürede tüketildiği de önemlidir. Suyu bir anda içmek   böbrekleri yorabilir. İçmeniz gereken suyu  iftar ve  sahur arasında  bölmenizde fayda var.  İftar ile sahur arasında  20-30 dakikada bir  1-2 bardak  su içemeye özen  gösterin.

3) Bir kişilik oruç tutup iki kişilik iftar yapmayın: Bütün gün oruç tuttuk. 15-16  saat süren açlığın üzerine annemizin sofraya koyduğu çorbalar, çeşit çeşit yemekler ,tatlılar ,babamızın fırından getirmiş olduğu  sıcak  pide kokusu .Ezan sesinin de sofraya karışmasıyla boş mideye yüklenmeyin .Yüklenilmesi taktirde midede sindirim zorlaşır ve bununla birlikte midede ekşime ,yanma ,bulantı oluşur, bağırsaklar da  kabızlık ,şişkinlik gibi sağlık problemleri oluşur. Bunun yerine rahat sindirilen besinler tercih edilmelidir.

İftara hurma, çorba gibi hafif yemekler ile başlanılmalı, 10-15 dakika ara verdikten sonra protein içeriği yüksek, kompleks karbonhidratlardan (kurubaklagil, bulgur pilavı, kepekli, makarna, tam buğday unundan ekmek gibi) zengin kan şekerini hızlı yükseltmeyen bir besin tercih edilmelidir.

Toplumumuzda bir gelenek haline gelen iftar davetlerine katılım ne kadar önemli, fakat bu yıl da böyle ortamlar da Covid-19 salgını nedeniyle geleneksel masalar olmayacak.

4) İftar sofralarının vazgeçilmezi tatlılar: Baklava, künefe, şekerpare gibi şerbetli, yağlı, unlu tatlılar yerine hafif sütlü tatlı olan güllaç, sütlaç, muhallebi tatlılar, dondurma veya meyve tercih edilmelidir.

5) Ramazanın sembolü pide: Birçok kişinin aklında acaba ramazanda kilo vermek için pideden vaz mı geçmeliyim diye soru gelebilir. Tabi ki de hayır.  Sofranızda ona da yer açabilirsiniz fakat önemli olan ölçüsü unutmayın.( Avuç içi kadar pide  = 1 dilim ekmek yerine geçer) .

6) Pişirme yönetimine dikkat:  İftar ve sahur yemeklerini hazırlarken kızartmak, tütsülemek veya kavurmak yerine ızgara, haşlama, fırında yapmaya özen gösterin.

7) Çay ve kahve için bekleyin: Çay ve kahvenin içerisinde bulunan maddeler, demir emilim oranını azaltır. Bu sebeple yemekten en az bir saat sonra tüketin.

8) Ara öğünleri ihmal etmeyin: İftar ve sahur arasında mutlaka ara öğün yapın ve bu öğünde meyve tüketmeye özen gösterin.

9) İftardan sonra hareket edin: Covid-19 salgını nedeniyle evlerimizde 20-30 dakika hareket yapmak yemeklerin sindirimine yardımcı olacaktır. Ayrıca şişkinlik ve kabızlık gibi sorunları da engeller.

10) Kabızlık kabusununuz olmasın: Ramazanda beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için sıvı tüketimine dikkat edin. Ek olarak, yemeklerde lif oranı yüksek yiyecekler (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edebilirsiniz.

Bu haberler de ilginizi çekebilir