Diyarbakır'da vakalar artsa da, hastaneye yatışlara yansımıyor
Uzun süre mavi kategoride kalan Diyarbakır, son zamanlarda kırmızı kategoriye doğru hızla ilerliyor. Ancak pozitif vakaların hastaneye yatışları gerektirecek ağır seyri, vaka sayılarıyla orantılandığında düşük kalıyor
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim yardımcısı Doç. Dr.Hakan Akelma, kentteki vaka sayılarının hastaneye nasıl yansıdığını değerlendirdi. Doç. Dr. Hakan Akelma, vaka sayılarında artış olduğunu, ancak artışın yoğun bakım ünitelerine yansımadığını söyledi. Aşılamanın olumlu etkilerine değinen Akelma, gelinen aşamayı değerlendirdi.
“ Acil başvuruları 300 ile 400 arasında ”
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Hakan Akelma kentteki covid-19 vakalarının hastaneye yansıması ile ilgili şunları söyledi;
“ Diyarbakır maviydi, sonra sarı ve turuncuya doğru sürüklendi. Vaka ve teşhis sayımızda artış var. Ancak hastanemizde yatış oranlarının yansıması düşük. Şu anda hastanemizde total'de 41 kat hastası 17 de yoğun bakım hastası var. Başvuru sayısıyla oranladığımızda hastaneye yatış oranlarımız çok düşük. O yüzden evet elimizde total'de enfekte olan hasta sayısında artış var. Bu da turuncu'ya dönüştürmeye yansıyor. Totalde bizde şuan 57 hasta yatıyor. Ama acil başvuruları 300 ile 400 arasında mevcut. Neredeyse her gün 350’ye yakın kişi covid-19 ön tanısıyla acil servis polikliniğimize başvuruyor.”
“Aşının olumlu yansımaları oldu”
Aşının hasta sayılarına olumu yansımaları olduğunu söyleyen Akelma, “Aşı da vaka sayısı olumlu yansımalar oldu. Yatan hastalarımızın yaş sınırlamasına baktığımızda 65 yaş hastaların yüzde 50 olarak yattığını görüyoruz. Bu da aşının olumlu etkisini gösteriyor. Aşı bize yansıması çok olumlu oldu diyebilirim. Bize şu an biontech aşısı geldi. Tek merkezden yapılıyor. Tek merkezden yapıldığı için günlük 300 ila 500 arasında aşı yapıyoruz” dedi.
“Gece geç saatlere kadar da çalışıyoruz”
Akelma, Diyarbakır’da aşı sayısında ve aşılamada bir sorun yaşanmadığını, gelen bütün aşıların yapıldığını belirterek, “İlk aşı geldiğinden beri bütün aile hekimliği merkezlerinde yapıldı. Bize ulaşan bütün aşıları bitirdik sayılır. Yani bakanlıktan bize gelen yansıyan aşılarda hiç fire vermeden aşılamaya büyük gayret gösteriyoruz. Örneğin biontech, ilk yapıldığı gün 456 aşı yaptık. Yani bir günde randevu istenen alan ve sistemde randevusu tanımlanan her kişiye kesinlikle aşı yapılıyor. Gece geç saatlere kadar da çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“İngiltere ve Brezilya mutasyonuyla karşılaştık”
Doç.Dr. Hakan Akelma, Türkiye ve Diyarbakır’a özgü mutasyon türünün henüz kanıtlanmadığını, ancak Türkiye’de İngiliz ve Brezilya mutasyonuyla karşılaşıldığını ifade ederek: “Biz İngiliz mutasyonu ile karşılaşıyoruz. Çok az olarak da Brezilya mutasyonu var. Afrika mutasyonuna rastlamadık. Ağırlıklı İngiliz mutasyonu görüyoruz. Ülkeye Özgü Diyarbakır'a özgü mutasyonların ortaya çıkma olasılığı var. Ancak bunun testlerle ispatlanması gerekiyor. Bilimsel olmayan tahminler yaptığımızda, belki olabilir diyebiliriz, ancak bilim adamı olarak ama bunların test edip laboratuarlarda ispat edildikten sonra ifade edilmesi lazım. Bizim bölgemize has bir mutasyonun olup olmadığı bilim insanlarımızın çalışmasıyla ortaya çıkacaktır. Kanıtlanmış bir şey yok. Henüz kanıtlar bize has bir mutasyonun olmadığını söylüyor. İngiliz mutasyonu ilk çıktığı yer İngiltere olduğu için İngiliz mutasyonu net değerlendiriliyor. Yoksa aynı mutasyon oradan buraya gelmiyor. Buradan da olabiliyor. Virüs burada da kendi değiştirebilir, ama adı İngiliz mutasyonu ilk adlandırdığı için oradan geliyor. Kendimize has mutasyonların da olabileceği düşüncesi var bende. Bunun ispatı için daha ciddi bilimsel testler sonucunda ortaya çıkar” diye konuştu.
“Poliklinikler aktif olarak çalışıyor”
Vaka sayılarında artış yaşanmasıyla birlikte poliklinik sayılarının kısmı olarak azaltıldığına değinen Akelma, “ Son 10 gün polikliniklerimizi tam donanımlı açmıştık, kontrollü olarak polikliniklerimiz açıktır. Pandeminin biraz yükselmesiyle bölgemizde poliklinik sayısını azalttık. Ancak şuan polikliniklerimizin hemen her branşta çalışması var. Kısmi olarak sayıları azaltıldı, önlem amaçlı, ama şuan hepsi aktif ve çalışıyor. MHRS'den sıra alamama durumu yoğunluktan kaynaklanıyor olabilir. Pandemi döneminde ihmal edilen çok hasta var, bu hastaların şuan devlet kurumlarında tedavi görmeye başlamasıyla bir yığılma var. Bu uygulamanın gün geçtikçe azalacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kornea nakli yaptık”
Acil hastalar için ameliyathanelerin açık olduğuna ve ameliyatların yapıldığını söyleyen Akelma: “Pandeminin son 10 günde tırmanışa geçmesi ile salon sayımızı yarıya düşürdük. Ancak çok acil olabilecek ciddi vakaları ameliyata alıyoruz. Örneğin organ nakli bekleyen hastalarımız var. Bunları hızlı bir şekilde pandemi vaka sayısı daha yayılmadan yapılmasını planladık, yaptık, kornea nakli yaptık. Bu denli acil bekleyen hipertansif kalp hastası olan kişilerin ameliyatlarını mümkün mertebe hızlandırarak pandeminin çok yükselmediği bir dönemde bunları yapmayı hedefliyoruz. Ameliyathanelerimiz kısmı olarak çalışmaya devam ediyor. Bu anlamda halkımızın mağduriyetini gidermeye çalışıyoruz.” Dedi.
“Diyarbakır halkı rehavete kapılmasın”
Akelma, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Diyarbakır pandemide çok acı çekti. Corona'nın birinci ve ikinci pikin'de bölgesel olarak da şehir olarak çok kayıp verdik. O dönemleri ben içimde sızı olarak yaşıyorum. O acılı günlerden güzel günlere geldik. Diyarbakır olarak lütfen rehavete kapılmayalım. Halkımız en asgari düzeyde maske ve mesafeye dikkat etsin. Böylece tekrar maviye dönelim. Çünkü şöyle bir şey ayakta atlatılan bir nezle gibi görünse de ayakta atlatılan bir grip gibi görünse de yaşlılarımızı ve aşılanmayan risk gruplarımızı kötü etkiliyor. Toplu düğünlerden kaçınalım. Bir kafede otursak bile sosyal mesafeye dikkat ederek, maske kurallarına dikkat edelim. Evet, kayıplar yaşadık, bedel ödedik. O kazancı elde ettik. Biraz özgür davranma hakkımız var, ama bu özgürlüğü tekrar acılı sisteme döndürmeyelim.”