• DOLAR 34.555
  • EURO 36.602
  • ALTIN 2915.131
  • ...
`Yeni Restorasyonda Bütün  Renkler Olacak`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR- Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Konferans Salonu`nda düzenlenen, "Büyük Restorasyon: Kadim`den Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız" konulu konferansta bir konuşma yaptı. Bakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasında aslında bir büyük bölgesel restorasyonun önünü açmaya çalıştıklarını belirterek, "Ya yeni bir siyaset anlayışıyla Türk`üyle, Kürt`üyle, Boşnak`ıyla, Arap`ıyla büyük hedeflere yürüyeceğiz ya da bizi lime lime edip küçük parçalara ayırmaya çalışacaklar" dedi.
 
Diyarbakır`ın derin ve uhrevi havasını teneffüs etmek için Diyarbakır`ın huzuruna gelmekten büyük bir onur duyduğunu söyleyen Bakan Davutoğlu, "Çünkü Diyarbakır bizim için tarihin herhangi bir konjektöründe ortaya çıkmış bir tür insan göçleriyle meydan gelmiş bir şehir değildir" dedi.
 
`Her şey unutulur ama özgürlükler unutulmaz`
Yeni bir siyaset anlayışını önce Türkiye`de, sonra bölgede ve dünyada hâkim kılacaklarını ve üç ayaklı bir restorasyona ihtiyaç olduğunun ifade eden Bakan Davutoğlu daha sonra "İnsanın kendi içinde yaşayacağı restorasyon, ülkenin kendi içinde restorasyon önce zihniyetin inşa edilmesi gerekir. Tüm insanlığa hitap edecek özgüven oluşturmalıyız. Kim ne derse desin tarihdaşlarımız bizim soydaşlarımızdır. Bu dış politikamızın ana unsurudur. Biz kadim birlikteliğimizi bir tarihdaşlık olarak görüyoruz. Ortak tarihdaşlıkla ulu çınarın altında buluşacağız. Demokrasi, özgürlükle güvenlik arasında denge bulmaktır. `Güvenlik risklerimiz var özgürlükleri unutun` dediler. Her şey unutulur, özgürlük unutulmaz" ifadelerine yer verdi.
 
`Bazı milletleri bize karşı kışkırtmak istiyorlar`
Davutoğlu, aslında bir büyük bölgesel restorasyonun önünü açtıklarını dile getirerek, "Bunu dediğimizde bize diyorlar ki `Yeni Osmanlıcılar. Niye diyorlar biliyor musunuz? Birilerini, Balkanlar`daki ve Ortadoğu`daki bazı milletleri bize karşı kışkırtmak için. Niye diyorlar biliyor musunuz? Birilerini, Balkanlar`daki ve Ortadoğu`daki bazı milletleri bize karşı kışkırtmak için. Osmanlı, Selçuklu, Artuklu, Mervani, Selahattin Eyyübi ile gurur duyarız, kim ne derse desin. Ancak şunu da sorarız. Bütün Avrupa sınırları kaldırıp bütünleşirken yeni Romacı, yeni kutsal Roma Germen İmparatorlukçu olmuyor da niçin biz 100 sene önce bir arada yaşayan halklar tekrar bir araya gelsin derken suçlanarak yeni Osmanlıcı ilan ediliyoruz" soran Davutoğlu, "Onlar ne derse desin bütün şehirlerimiz, kentlerimiz kendi hinterlandı ile buluşacaktır" dedi.
 
`Sınır duvarlarına izin vermeyeceğiz`
Sınırlara saygı göstereceklerini ama çevredeki hiçbir sınırın duvar olmasına izin vermeyeceklerini sözlerine ekleyen Davutoğlu daha sonra konferans konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sınırları bu Ortadoğu`daki değişim rüzgarı içinde kendi ve halklar iradesiyle iktidara gelen ve gelecek yönetimlerle birlikte bu sınırları anlamsızlaştıracağız. Tel Abyad ve Akçakale arasında nasıl sınır yaşayabilir. Diyarbakır, Musul`dan, Urfa, Halep`ten koptuğunda bu hinterlandı yok olmaz mı? Batum ile Rize arasında soğuk savaşın sınırları devam etseydi, bugün ilişkiler gelişebilir miydi? Biz vizeleri kaldırma politikası izliyoruz. Her görüştüğüm Dışişleri Bakanı ile açtığım ilk dosya vizelerin kaldırılmasıdır. Biz istiyoruz ki insanlar rahat hareket etsin."
 
Eski siyaset anlayışının vatandaşı kontrol etmeye ve bir yerde tutmaya dayalı olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Diyarbakırlısı, Edirnelisi, İzmirlisi dünyanın her yerinde seyyar şekilde hareket etsin. Hareket ettikçe değer üretirler. Nereye giderlerse adım attıkları her yerde büyükelçiliğimiz olacak, adım attıkları her yerde o vatandaşlarımıza sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.
 
`Diyarbakır, şehirlerin mürşidi ve medeniyetlerin harmanıdır`
Diyarbakır`ın, bu coğrafyanın kadim bir şehri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Diyarbakır`ı tek bir kavramla izah etmenin çok zor olduğunu vurguladı. Davutoğlu Diyarbakır`ı şehirlerin mürşidi nitelendirerek son olarak şu ifadeleri kaydetti: "Başka şehirlere ışık olan bir şehirdir. Diyarbakır, bir yönüyle Kudüs`e bir yönüyle Şam`a döndürür beni. İstanbul`a ziyarete, Eba Eyyüb El Ensari ile başlanıyor. Benim için Diyarbakır`da da Hz. Süleyman ile başlar. Diyarbakır`ı anlayan, bütün insanlığı anlar. Bir şekilde medeniyet kurmuş hiçbir insan topluluğu yoktur ki Diyarbakır`a uğramamış. Diyarbakır medeniyetlerin harmanıdır. Diyarbakır, Güneydoğu`nun Paris`i olarak söylenir. Paris ne ki dünkü şehir. Diyarbakır, şehirlere mürşitlik ederken, Paris` diye bir şehir yoktu. Bizim şehirler hiçbir zaman tek dilli olmadı. Bize bir müjdeyi de verdiler. Baharın gelişi, Nevruz`un baharın müjdeleyicisi olarak kulaklarımıza işledi. Arzu ettiğimiz yeni restorasyonda bütün bu renkler olacak. Hiçbir kültürel renk dışlanmayacak. Nasıl uluslararası düzende karşıysak, hiçbir unsurun önemini kaybetmesine izin vermeyiz. Bu değerler bizim ruhumuzda akisler uyandırdığı zaman başka yerlerdeki o değerleri de koparmamız gerekiyor." (Osman İçli / M.Sait Adiyaman -İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir