BM: Orta Afrika’daki şiddetin arkasında Rus Wagner grubu var
Açıklamada, hükümetin Rus savaşçıları kullanmasının ve bu savaşçıların ülkede konuşlandırılan BM barış güçleriyle yakın temaslarının endişe verici olduğunun altı çizildi.
ABD
Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanları, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 27 Aralık 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana devam eden şiddetli saldırılar ve insan hakları ihlallerinin ardında hükümetle hareket eden Rus Wagner grubu olduğunu bildirdi.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin görevlendirdiği bir grup insan hakları özel raportörü Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki çatışmalara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, detaylara yer verdi.
Uzmanlar, ülkede seçimlerden bu yana devam eden şiddet olaylarıyla Rus Wagner grubunun doğrudan bağlantısından derinden rahatsızlık duyduklarını vurguladı.
Açıklamada, hükümetin Rus savaşçıları kullanmasının ve bu savaşçıların ülkede konuşlandırılan BM barış güçleriyle yakın temaslarının endişe verici olduğunun altı çizildi.
BM uzmanları, Rus özel güvenlik şirketi Sewa Security Services, Rusya merkezli Lobaye Invest SARLU ve Rus Wagner grubunun birbirleriyle bağlantılı rollerinden duydukları rahatsızlığı dile getirdi.
"Rus paralı askerler BM üssünde koordineli toplantılara katılıyor"
Rus paralı askerlerin, özellikle 27 Aralık 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana meydana gelen bir dizi şiddetli saldırı ile bağlantıları hakkındaki endişelerini ifade eden uzmanlar, ülkedeki insan hakları istismar ve ihlallerinin ardında da bu grupların olduğunu vurguladı.
Açıklamada, Rus danışmaların, ülkede görev yapan Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonunun (MINUSCA) üslerinde koordineli toplantılara katıldığı ve yaralanan Wagner paralı askerlerinin MINUSCA üslerine sevk edildiğine dikkat çekildi.
"Hiçbir soruşturma ve hesap verebilirlik yok"
Uzmanlar, "Çatışmalar sırasında sivil, askeri ve barışı koruma operasyonları arasındaki çizgilerin bulanıklaşması, meşru hedefler konusunda kafa karışıklığı oluşturuyor. Ayrıca, bu durum yaygın insan hakları ve insancıl hukuk ihlalleri risklerini artırıyor." uyarısında bulundu.
Açıklamada, ihlaller arasında toplu infazlar, keyfi gözaltılar, sorgulamalar sırasında işkence, zorla kaybetmeler, sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi, sivil tesislerin gelişigüzel hedef alınması, sağlık hakkı ihlalleri ve insani yardım aktörlerine yönelik artan saldırıların da yer aldığı aktarıldı.
Kabul edilemez bir şekilde, bu suistimaller için hiçbir soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizmasının olmadığını vurgulayan uzmanlar, Rus paralı askerler başta olmak üzere çeşitli aktörler arasındaki yakın bağlantıların herhangi bir soruşturma şansını da tehlikeye attığını savundu.
Aralık 2020’de başlayan çatışmalar
OAC Anayasa Mahkemesinin Bozize'nin 27 Aralık 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık başvurusunu, insanlığa karşı suç ve soykırıma teşebbüs ve Bozize'nin Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptırım listesinde olmasından dolayı kabul etmemesinin ardından 18 Aralık 2020'de hükümet ile silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar başlamıştı.
Yaklaşık yüzde 80'i silahlı gruplarca kontrol edilen ülkede, CPC koalisyonu çatısı altında toplanan isyancı gruplar, başkent Bangui’yi ele geçirmek için harekat başlatmıştı.
Hükümet ve BM, ülkede güvenlik güçleri ile isyancılar arasında çatışmaların sorumlusu olarak Bozize’yi göstererek, onu darbe hazırlığı yapmakla suçlamıştı.