Türkiye Hukuksuzlukta Dünya Rekoru Kırmaya Aday
Adana`da İslami STK`lara yönelik yapılan operasyonların ardından tutuklananların tamamı 5 ay sonra çıkartıldıkları ilk mahkemede serbest kalırken Mustazaf der Adana Şubesi Eski Başkanının iki kez örgüt üyeliğinden ceza almasının ardından üçüncüsü için yargı karşısına çıkartılıyor olması yaşanan hukuksuzlukları gözler önüne serdi.
ADANA- 15 Ocak`ta Hizbullah tahliyeleri bahane edilerek İslami STK`lara yönelik başlatılan operasyonda Adana`da gözaltına alınan 6`sı tutuklu, 13`ü tutuksuz 19 kişinin yargılandığı dava duruşması 17 Haziranda görüldü. Ayhan Kaya-İLKHA
Tutuklu sanıklardan Mustazaf Der Adana Şubesi eski Başkanı A. Kadir Turgay, üye Nasrettin Kinay, Mektep Der Başkanı İsa Emre, Umut Der üyesi Cevdet Dizlek ile diğer sanıklar Güven Özdemir ve Erol Ertaş serbest bırakıldı.
Hiç tutuklu sanığı kalmayan davayla ilgili savcılığın hazırladığı söz konusu iddianamede; yasal çerçevede kurulmuş ve halen resmi olarak faaliyet yürüten onlarca dernek için yasadışı örgüt güdümlü olduğu suçlaması yapılırken, yapılan yasal faaliyetlerin ise örgütsel faaliyet olduğu iddia edildi. Bu derneklerin yaptığı basın açıklamalarından peygamberin mevlit mitinglerine kadar tüm faaliyetleri suç, katılanlar suçlu sayıldı.
İKİ KEZ ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZA ALDI, YETMEDİ ÜÇÜNCÜSÜ İÇİN YARGILANIYOR
Kendisi de Ocak ayında Adana`da yapılan operasyonla gözaltına alınarak tutuklanan ve 17 Haziran`da çıkartıldığı il duruşmada serbest bırakılan Adana Mustazaf Der Şubesi Eski Başkanı Abdulkadir Turgay, söz konusu iddianamenin hukuksuzluğuna dikkat çekti.
Kendisinin iki kez örgüt üyeliğinden ceza aldığını şu an üçüncüsü için yargılandığını belirten Turgay, örgüt üyeliğinden suçlandığı konu başlıklarını şu şekilde sıraladı: "iddianamede bana atfedilen suçlara bakınca derneğin tüm faaliyetleri suç olarak sıralanmış. Başkanı olduğum derneğe 10 kere gittiğim resimli olarak belgelenmiş, başkanı olduğum derneğe gitmem bile suç sayılmış. Ayrıca dernek olarak yaptığımız yardımlar, gittiğimiz düğünler, taziyeler, hatta kaynımın düğününe gitmem bile suç sayılarak iddianameye katılmış. İki kez ceza aldığım örgüt üyeliğinin ardından üçüncü dava da açıldı. Geçmişte önüme getirilen suçlamalar bu davada da dosyama girdi. Bana mükerrer olarak aynı suçlamalarla ceza verilmek isteniyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde benzeri görülmemiş bir hukuksuzluk örneğidir."dedi.
YARDIM YAPSAK DA SUÇ, YAPMASAK DA
Dernek olarak şeffaf çalıştıklarını belirten Turgay, "İçişleri Bakanlığı Dernek Müdürlüğü Müfettişleri derneğimize geldiklerinde şu itirafta bulundular. Adana`da 1200 dernek var, en düzenlisi sizin dernek. Yapılan tüm faaliyetler düzenli kayıt altında tutulmuş. Bu böyleyken tüm faaliyetler izin dâhilinde yapılıyorken, derneğin yaptığı etkinlikler, yaptığı yardımlar suç olarak iddianamede yer alıyor. Yardım yapmak derneğimizin tüzüğünde var. Eğer yardım yapmazsak tüzüğe göre 540 TL ceza yazılacak yani suç. Yardım yapınca da örgüt üyeliği suçu sayıldı, bu nasıl mantık. Yaptığımız tüm faaliyetler valilik ve emniyete bildiriliyor, eğer bu suçsa neden yapmamıza izin verdiniz."dedi.
TÜM YAŞANTIMIZ SUÇ
Tüm yaşantısının suç olarak kabul gördüğünü belirten Turgay; "Arabam arızalanmıştı, tamirciye bıraktım, bu da iddianamede yer almış: Şu saatte falanca tamircinin yanına arızalı aracını almak için gittiği ve aracını alarak falanca adreste bulunan evine döndüğü tespit edilmiştir, deniliyor. Yani araban arızalansa suç, arabanı tamirciden alman suç, evine dönmen suç. Ayrıca sahibi olduğum kitabevi için aldığım kitap siparişleri de iddianamede suç sayılmış. Emniyet benim için, dosyaya gizem katmak istemiş olmalı ki, telefon kullanmıyor, kendisini gizliyor, şeklinde ifadeler katmış. Hâlbuki ben işyeri belli bir esnafım. Ayrıca adıma kayıtlı faturalı bir telefonum da var. Bu faturayı mahkemeye sundum."dedi.
Serbest bırakılanların içerisinde yer alan Adana Mekteb-Der Başkanı İsa Emre`de yaşadıklarını bizimle paylaştı. Serbest kaldığı gün başkanı olduğu Mekteb-Der`in yüzlerce kişinin katıldığı bir seminer vermesinin kendisini sevindiren bir tevafuk olduğunu söyledi.
KOMPLOLARA DİKKAT!
Komplolara dikkat çeken Emre; "Özgürlüğümüz ellerinde bolca Emrah Yaman`lar bulunanların ellerine kalmış. Komplo kurmak için bu ajanları kullanıyorlar. Kendisinin devlet ajanı olduğunu söyleyen ve benim hiç tanımadığım bir şahsın bilgisayarından sadece "İsa" adı ve bir telefon numarası çıkmış. Bundan dolayı 5 aydır cezaevindeyim. Bu İsa ben değilim ve telefon numarası bana ait değil. Bu numaranın bana ait olmadığını belgesini alarak mahkeme sundum. Ayrıca savcıya telefon kullanmıyorum diye ifade verdiğimde, bana neden telefon kullanmıyorsun, örgütsel çalışmalarını gizlemek mi istiyorsun? dedi. Telefon kullansam suç, kullanmasam suç, bu nasıl mantık, dedi.
Polis aramasında evinden biriktirdiği İnzar Dergisi koleksiyonundan 141 adet dergi alındığını ve bunlardan sorgulandığını belirten Emre; polis bana falanca sayıda Hüseyin deniyor, kim bu Hüseyin? falanca sayıda Said deniyor kim bu Said? diye sorular yönetti. Hiçbir sayısında toplatma kararı bulunmayan ve bir ceza almamış bir dergiyi bulundurmam da suç saydılar."dedi.