• DOLAR 34.517
  • EURO 36.181
  • ALTIN 2985.134
  • ...
Sağlam ve Karamollaoğlu'ndan ortak basın toplantısı!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun partinin Ankara'daki genel merkezinde ziyaret etti.

İki lider, baş başa görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenledi.

Yeni anayasa çalışmalarına değinen Sağlam, anayasaların bir ülkenin en önemli metinleri olduğunu söyledi.

Bu metinlerde temel insan hakları ve vatandaşların temel görevleri ile ilgili ilkelerin ortaya konulduğunu belirten Sağlam, "Bu ilkeler iyi belirlendiği zaman ülke huzur ve güven içerisinde yaşar. İyi belirlenmeyince sıkıntılar meydana gelir. Şu anda yürürlükte olan 1982 Anayasası onlarca kez değiştirilmesine rağmen ülkenin huzur ve güven içerisinde yaşamasına yetecek bir kıvama gelmemiştir. Hemen hemen bütün kesimler bu anayasadan müştekidir. Mademki bu anayasadan müştekiyiz bunun değişmesi lazım." dedi.

Sağlam: "Ülke, birkaç askerin darbe sonucu oluşturduğu ortamdan faydalanarak yazdığı metinlere mahkum edilmemeli"

Sağlam, "Anayasanın içeriği kadar da şu an sembol hale gelen 1982 Anayasası'nın korunmaya çalışılması da önemli bir husustur. Buna da dokunmak lazım. Bu anayasa mutlaka değiştirilmelidir çünkü bu ülke, birkaç askerin darbe sonucu oluşturduğu ortamdan faydalanarak yazdığı metinlere mahkum edilmemeli. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu ülke, sivil parlamentonun, halkın iradesi ile halkın oyuyla seçilmiş parlamentonun bir araya gelip yeni bir anayasa yapmaya layık bir toplumdur. Bunu başarmalıyız. 'Siviller anayasa yapamaz ancak askerler yapar' anlayışını yıkmak için de mutlaka sivillerin, halkın iradesi ile halkın oylarıyla oluşmuş parlamentonun oluşturduğu bir anayasaya bu ülkenin ihtiyacı vardır. Bu yeni anayasada neler olmalıdır ve neler olmamalıdır diye bazı ilkeler belirledik. Ortaya koyduğumuz ilk düşünce; hiç kimse kendi düşüncesini, kendi ideolojisini bu anayasaya dayatmamalıdır." diye konuştu.

"Kürt meselesine bir dilin, bir kavmin meselesi olarak bakmıyoruz"

Sağlam, Kürt meselesi ve Kürtçe anadil hakkının yeni anayasada nasıl yer alması gerektiği yönündeki bir sorusuna şöyle yanıt verdi: "Biz, Kürt meselesine bir dilin, bir kavmin meselesi olarak bakmıyoruz. Bu ülkede 83 milyon insan yaşıyor. Bütün insanların temel insan hakları neyse ayrım gözetilmeksizin hepsinin haklarının tam olarak verilmesini kastediyoruz. Kürtler de bunların içinde önemli bir bölümü oluşturuyor. Hiçbir kavim tanımlaması olmadan da bu yeni anayasa çok rahatlıkla bütün vatandaşları kapsayacak hale gelebilir." yanıtını verdi.

"Mısır'la ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz"

Sağlam, Türkiye'nin Mısır'la geliştirmek istediği ilişkiler hakkındaki bir soruya ise, Türkiye'nin bütün İslam ülkeleri ile ilişkilerinin olması gerektiğini düşündüklerini, bu ilişkilerin de 'çıkar' üzerine değil 'adalet' ve 'insan hakları' temelli kurulması gerektiğini söyledi.

Mısır'daki kanlı darbeyi hatırlatan Sağlam, bunun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Ancak neticede Mısır, İslam coğrafyasının bir parçasıdır. Darbeye maruz kalan insanların haklarını çiğnemeden Mısır'la ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

 

Karamollaoğlu: "Bölgede gelişmelerden etkilenen ülkeleri bir araya getirmeye ihtiyacımız var"

Karamollaoğlu da Türkiye'nin dış politikada bir açılım yapmasını önemsediklerini belirterek, "Bölgede mutlaka bu gelişmelerden etkilenen ülkeleri bir araya getirmeye ihtiyacımız var. Maalesef İslam alemi kana bulandı. Düne kadar Irak'ta olmayan bir kavga var şimdi. Suriye, içinden çıkılması mümkün olmayan bir hale geldi. Neredeyse herkesin orada bir hak iddiası var. Amerika'nın da var, ta dünyanın öbür ucundan gelmiş. Avrupa'nın var, Rusya'nın var. Biraz ileri gitsek Çin'in mutlaka var. Bizim var. Türkiye olarak diğer o bölgelere komşu olan ülkelerin de var." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu, "Dikkat edilirse en önemli unsur, bu bölgede ta işin başından beri gündeme getirilen Büyük Ortadoğu Projesinin aslında tatbikata konması ile alakalı. Büyük Ortadoğu Projesi, biz 50 yıldır söylüyoruz ki aslında 'Büyük İsrail Projesinin' başka bir adından ibarettir. Onun için bu proje kapsamında her şey gündeme getiriliyor. Bizim bunu, bu ülkede yaşayan ülkeler olarak yeniden değerlendirmeye ihtiyacımız var." şeklinde konuştu. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir