Ünal’ın yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Hepimizin malumu üzere 1 yıldan fazladır bir salgın süreci yaşıyoruz. Bu sürecin ilk başladığı anlardan itibaren devletimizin aldığı tedbirler toplumun bir kesimi tarafından olumlu karşılanırken bir başka kesimi veya kesimleri tarafından normal karşılanmadı. İlgili kurumlar çeşitli görüşler belirttiler. Neticede uzun bir süre kısıtlamalar devam etti. Bu kısıtlamalara hatırlayacağımız gibi Cuma namazlarının yasaklanması da dahildi. Haziran ayına ciddi bir sorun yaşanmıştı bu alanda. Halkımız uzun bir süre Cuma namazı kılamadı.
CUMA NAMAZLARININ KIYMETİNİ BİLELİM:
Hükümet yeni tedbirler alarak kısıtlamaları bitirdi, Cuma namazlarını gidip camilerimizde, mescitlerimizde kılabiliyoruz. Bunun kıymetini bilelim. Son günlerde medyadan okuduğumuz haberler maalesef güzel haberler değil. Kurallara uyma noktasında sorunlar yaşanıyor.
DEVLET YASAKLARI GERİ GETİRİNCE BAĞIRIP ÇAĞIRIYORUZ:
Kalabalık ortamlarda gereksiz yere vakit harcıyoruz. İhtiyacımız olmadığı halde sokakları, caddeleri dolduruyoruz. Sosyal mesafe kurallarına uymadan eğlence alanlarında saatlerce duruyoruz. Ve tüm bunların neticesinde de Devlet yasakları geri getirince bağırıp çağırıyoruz.
VAKA SAYILARI ARTARSA CUMA NAMAZI YASAKLANABİLİR:
Şimdi gündemde konuşuluyor Cuma namazları tekrar yasaklanıyor mu? Böyle giderse yasaklanır, biz toplum olarak kurallara uymaz isek, vaka sayıları artış gösterir ise Diyanet İşleri Başkanlığımızda ilgili kurumlar ile istişare sonucunda alacağı karar ile cumayı yasaklayabilir.
KURALLARA UYALIM:
Yani vatandaşımız Cuma namazı için camilere gidemez. Kurallara uyalım, cumayı camilerimizde kılalım. Doğal afet ve salgın hastalık nedeniyle kalabalığa katılmanın tehlikeli olduğu vakitlerde, namazların evlerde kılınmasına dair varlığı bilinmektedir. İslam alimleri toplu halde eda edilen ibadetlere katılmak için sağlıklı olmanın yanında başkasına zarar vermemenin de gerekli olduğunu söylemişlerdir.