Sağlık-Sen Bitlis Şube Başkanı Kaya: "Sağlıkçılar alın terinin karşılığını istiyor"
Sağlık-Sen Bitlis Şube Başkanı Mehmet Baki Kaya, "14 Mart Tıp Bayramı" münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, zor şartlarda çalışan sağlıkçıların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti.
2021 yılının "Sağlık çalışanları yılı" ilan edildiğini dikkat çeken Kaya, ancak sorun ve beklentilerinin çözümüne dair henüz bir ümit ışığının görülmediğine vurgu yaptı.
Sağlık çalışanları, alın terinin karşılığını istediklerini belirten Kaya "Bolca alkış, bir o kadar takdir ve teşekkür alıyorlar. Ancak bir türlü sesleri duyulmuyor, sorunları çözüme kavuşturulmuyor, yüzleri güldürülmüyor. Fedakarlıkları, alın terleri, mücadeleleri, canlarını ortaya koymaları, bir türlü yetmiyor sorunlarının çözümüne. Hak etmediklerini ya da hakları olmayanları değil, alın terlerinin ve mücadelelerinin karşılığını istiyorlar." dedi.
Adaletsiz döner sermaye sisteminin son bulması, sağlıkçıların talebi olduğunu dile getiren Kaya, şunları söyledi:
Can yakan, alın terini yok sayan bu sistemin yerine, ödemelerin hastane bütçesinden değil, merkezi bütçeden karşılandığı yeni bir modele geçilmesini istiyorlar. Bu sayede gelirlerinin, hastanelerin gelirlerine bağlı olmaktan çıkacağını çok iyi biliyorlar. Bu durum aynı zamanda haksız ücret dağılımının son bulması demektir. Bunun yanında, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilsin istiyorlar. Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir. Nöbet ücretleri artırılsın istiyorlar. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor. Oysa diğer kamu çalışanlarında tersi bir durum söz konusu. Sağlık emekçileri, üçüncü sınıf kamu çalışanı değildir. Hayat kurtarmakla yükümlü oldukları unutulmamalıdır. Ayrıca icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. İdari tasarrufla bazı sağlık çalışanlarına icap nöbeti ödenirken, bazılarına ödenmemesinin izahı mümkün değildir. İcap nöbet ücretleri anne sütü kadar helaldir, her çalışana her hak edene ödenmek mecburiyetindedir.
"Salgın sürecinde sağlık çalışanlarının yükü arttı"
Salgın sürecinde sağlık çalışanların yükünün arttığına dikkat çeken Kaya, sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilebileceğini ifade etti.
Kaya "Sağlık, risk payı çok yüksek bir meslek olduğu için idare, hatalı uygulamalar karşısında sorumluluğu çalışana yükleyerek görevini yapmış olmaz. İdareye düşen, her türlü sorun karşısında çalışanını mağdur etmemek, sahip çıkmaktır. Binlerce sağlık çalışanı, 'Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği' sınavları düzenli ve belli aralıklarla yapılmadığı için mali, özlük ve sosyal noktasında hak kaybı yaşıyor. Bunun önüne geçmek için ekstra ne bir çabaya ne de bir kanuna ihtiyaç vardır. Yönetmelik değişikliği yeterlidir. Çocuklarının emniyeti ve bakımı, sağlık çalışanı ebeveynler için sorun olmaya devam ediyor. Sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 40’ı yine sağlık çalışanıyla evli. Diğer kamu çalışanlarıyla evli olma durumları da bu rakama eklendiğinde oran yüzde 60’ları geçmektedir. Dolayısıyla gündüz bakım evi ve kreş uygulamasının hayata geçirilmesi büyük bir zarurettir. Pandemi sürecinde, bazı çocukların canlarına mal olan üzücü hadiselerin varlığını hiç kimse unutmuş değil. Tüm bunların yanı sıra sağlık çalışanları artık şiddet kurbanı olmak istemiyor. Çünkü şiddet sadece mağduru etkilemiyor; göreni, duyanı kısacası tüm çalışanları doğrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor." diye konuştu. (İLKHA)