Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş, salgın sürecini İLKHA'ya değerlendirdi
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de etkisini sürdüren Coronavirus (Covid-19) salgınına ilişkin İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.
İllerin risk düzeyine göre “Kontrollü Normalleşme” dönemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş, hayatın Covid-19 ile devam edeceğine göre herkesin de Covid-19 ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyledi.
Virüsün mutant geçirdiğini belirten Durmuş, şu anda Türkiye’de İngiliz nutant geçirmiş virüsü olduğundan bahsedildiğini ifade etti.
Güney Afrika ve Arjantin virüsünün de olduğunu kaydeden Durmuş, Türkiye’de mutant geçirmiş virüsün yayılma hızının eski virüsten çok daha fazla olduğunu anlattı.
Öldürücülük oranı ve yoğun bakıma düşürme oranının da eski virüse göre daha az olduğunu dile getiren Durmuş, bunu sağlık çalışanları içerisinde, hastanelerde de görebildiklerini söyledi.
Aşının virüse karşı önemli bir etken olduğunu belirten Durmuş, “Yoğun bakımda yatan hasta sayımız azaldı. Hastanelerde yatan hasta sayımız azaldı. Genelde sağlık çalışanları, vatandaşlarımız Covid-19’a yakalandıklarında ayakta geçiriyorlar. Bu noktada çalışanların aşılanmış olmaları çok önemli bir etken. Aşı yüzde 100 koruyucu değil taşçılık devam ediliyor. Yine hasta olunuyor ama hastalık eskiden ağır geçiriliyordu şimdi o düzeyde ağır geçirilmiyor. Semptomları daha hafif seyrediyor. Dolayısıyla sosyal yaşantıdan geri kalınmıyor.” dedi.
“Tedbirlere uyulmalıdır”
Sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 80’inin aşılandığını belirten Durmuş konuşmasına şöyle devam etti:
“Kalan kesimin aşılanması konusunda insanların biraz tereddütleri var. Aşıya karşı birtakım ön yargı var. Bu da normal bir şeydir, toplumun genelinde de aynı hadise var. Aşı olmuş olanlar Covid-19’a karşı ne kadar koruyuculuğu var onu görmüş olması Covid-19 aşısını olmaktan korkan bu konuda endişe barındıran insanların da aşıya karşı endişe ve korkularını ortadan kaldıracaktır. Zaten hepsini bir anda aşılamayacağımıza göre bunu belli bir zamana yayacağımız hakikati önümüzde duruyorken aşı olmaktan korkanlar bu konuda içleri de endişe barındıranlara yüklenmenin ve eleştirmenin bir anlamı yok. Zaman içerisinde onlarda aşının koruyuculuk etkisini göre aşı olmanın istek ve arzuları artacaktır. Bu noktada vatandaşlarımızın alınmış olan tedbirlere uyması gerekiyor. Aslında çok basit bir şey mesafeye uyacağız ve ellerimizi güzel yıkayacağız. En çok bulaş maalesef ellerimizden oluyor. Zeminlere çok temas ediyoruz. Temas sonrası ellerimizi ağızımıza, gözümüze ve burnumuza getiriyoruz. Bu nedenle virüsü kapıyoruz. İnsanlar ellerini sık sık yıkarlarsa hijyenlerinde dezenfektan kullanarak temizlerlerse emin olun çok faydasını göreceğiz.”
“Covid-19 ile yaşamayı bilmemiz gerekir”
Konuşmasının devamında Durmuş, “Ne kadar tedbir alınırsa alınsın toplumun yüzde yüzünden bunu söküp atamayacağımıza göre en ufak bir yerde virüs kalsa zaten orada çok ciddi manada bir yayılım hızı gösteriyor. Bütün alınmış olan tedbirler, aslında sağlık sisteminin yükünü hafifletmek adına alınmış olan tedbirler. Zamana yayalım hastanelere sağlık sistemlerinin yükünü hafifletelim düşüncesiyle bu yapılıyor, yoksa toplumun geneli bunu bir şekilde geçirecek veya aşı olarak kendisini bir şekilde koruyacak. Dolayısıyla hayat Covid-19 ile devam edeceğine göre biz Covid-19 ile yaşamayı bilmemiz maske, mesafe ve hijyene dikkat etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Bütün gayret gösterildi”
Sağlık çalışanlarının bu süreçte önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Durmuş, “Önemli olan hastanelere başvuran hastalarımızın tedavi noktasında bir sıkıntı yaşıyorlar mı? Yaşamıyorlar mı? Bugüne kadar kritik noktalara geldik ama hiçbir vatandaşımız hastane önlerinde bekletilmedi. Evinde dahi sağlık hizmeti mutlaka vatandaşlarımıza sunuldu. Bu yönüyle sağlık çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Gece gündüz 7 gün 24 saat vatandaşa hizmet konusunda ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiler.” dedi.
“Hem sağlık çalışanları hem de vatandaşlar olarak üstesinden geleceğiz”
Salgının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Durmuş, “11 Mart’tan itibaren bir yılımızı tamamlamış olduk. Bu uzun bir süre. Sağlık çalışanları açısından yoğun bir tempoda çalışmayı beraberinde getirdi. İnsanların tahammül sınırı kalmadı. Çok zorlanıyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmalar sadece iş yükünün artmasıyla kalmıyor, bütün o yük aile ve sosyal yaşantıya geliyor. Tüm aile fertlerinin psikolojisini etkiliyor. Bu açıdan hastalığın hafiflemiş olması sağlık çalışanlarının nefes almasına imkan tanıyor çok önemli. Vatandaş açısından bakıldığında bu sürecin zamana yayılmasıyla sağlık hizmetinin tıkanmasının önüne geçilmiş olunuyor. Elbette bu artacak, zaman zaman azalacak. Artığı zaman toplumun duyarlılığı artıyor. Hassasiyetlere dikkat ediliyor, maske, mesafe ve hijyene dikkat ediliyor. Azaldığı zaman belki sağlık çalışanları adına bir başarı olarak görülüyor ama vatandaşın bu defa tedbirlere riayet etme noktasında da daha rahat olmasına sebep oluyor. Rahat davranınca da sayılar yukarı doğru artıyor. Terazinin iki kefesi gibi bir taraf ağır bastığında öbür taraf yukarı kalkıyor, öbür taraf ağır basınca diğer taraf ağır basıyor. Zor bir süreç ama hem sağlık çalışanları hem de vatandaşlar olarak üstesinden geleceğiz.” diye konuştu.(İLKHA)