Emekli Hakim Nusret Çiçek, Habervaktim’in Adnan Oktar’la yaptığı söyleşi üzerine, bu isimle ilgili düşüncelerinin değiştiğini açıkladı. Geçmişte Oktar’a yapılanlara üzüldüğünü ve meslektaşlarıyla bu isim için tartıştığını ifade ederek “yanılmışım” diyen Çiçek, ekledi: “Okuyucularım beni bağışlasınlar, Oktar hakkında neler yazmışsam hepsini geri almakla kalmıyorum, Allah’tan da af diliyorum…”

Emekli Hakim Nusret Çiçek’in Habervaktim.com’a gönderdiği yazı şöyle:

“Biatin Böylesi

Fatih Akkaya’nın Adnan Oktar’la yapmış olduğu söyleşiyi okuyunca şaşırdım.

Nedeni ise, geçmişte bu kişiye yapılanlara üzülenlerden birisi sayılırım.

Bu konuda meslektaşlarımla da sert tartışmalara girdiğim için üzgünüm.

Dosyasına hukuki mütalaa verdim.

Gazetede makaleler yazdım.

Bunların cümlesi Oktar’ın zati sitesinde yayınlanmıştır…

Dedim ki, “bir harf öğretene köle olan İslam anlayışı bin harf öğretene hapishane, deli muamelesi yapılır mı?” Şimdi de gördüm ki yanılmışım.

Okuyucularım beni bağışlasınlar, Oktar hakkında neler yazmışsam hepsini geri almakla kalmıyorum, Allah’tan da af diliyorum…

Altın kupa içerisinde bir zehir.

Kur’an’daki tesettür ayetleri ile peygamberimizin hayatını bir kenara iterek nefsin arzularına yönelik Kemalizm çizgisinde yeni bir İslam anlayışı.

Kendine hayrı olmayanın başkalarına hayır dilemesi gibi komik bir süreç önümüze atılınca feraset gözlüğü ile bakarak “Allah’ım sen ıslah et “diyoruz.

Elden başka ne gelir?

Anadolu yıllardır bunca hırpalanmalara muhatap olunca varsın içerisinden taşları ile molozları da çıksın ki kimin ne mal olduğunu görelim.

Görelim ki aydınlıkla karanlık belli olsun…

Muhteremin kadın zaafı dedesine çekmiş.

Hiç evlenmemiş de…
“Üstadım, canım Bediüzzaman Hazretleri’nin yoluna uyuyorum.”

Yorum demeye dilim varmıyor, iftiranın ta kendisi.

Allah Resulü sanki açık kadınlarla eğleniyormuş.

Bediüzzaman kadını nerede görmüş?

Anlaşılıyor ki Kemalizm’e biat edip de rahmet çemberini aşamayanlar fasit dairede mehdi oluveriyormuş. Kadın, eğlence, cinsel teşhis zamanı mehdi alametleri.

Masonlara da arkadaşları İslamiyet’i anlatıyormuş.
Bu söze de güldüm.

Benim de çocuktan bir arkadaşım öyle diyordu:
“Boşuna uğraşıyorsunuz, İslamiyet yobaz düşüncelerle aydın kesime anlatılamaz.”

Bakın nasıl?
“Masayı kuruyorum, rakıları içiyoruz, generallere şeraiti anlatıyorum.”

Al sana yırtıcı dişli medeniyet dedikleri canavarın metodu ile usulü.

Kadın, eğlence, cinsel teşhir.

Bazı cemaatlerin de sözleri ile sazları aynı.

Önce Kemalizm’e biat, sonra da kıble tayini.

“İsa Allah’ın oğludur” safsatasını din kabul edenleri “Ehli kitap” şemsiyesi altına çekerek “Dinler arası diyalog” ırmağında boğulmak.

Değirmenin suyu mu derseniz geliyor işte bir yerlerden.

Son günlerde mehdiler çoğalınca oturup da bir karar vermeyince sıra İngiliz ayak oyunları ile kovdukları halifeliği geri getirmeye geldi.

Sen İslam dışı yaşamana devam et, halife de gelsin senin emrinde emperyalizme hizmet etsin. Görülen o dur ki işler oldukça karışık.

Önemli olan zararın neresinden dönersen kardır.

Ve bir de günahlarımıza tövbe…”

E.Hakim Nusret Çiçek