Dr. Hüseyin Ruyveran: Papa'nın Irak ziyareti dini değil siyasi bir ziyarettir
Katolik Hristiyanların lideri Papa Francis'in Irak ziyareti ve Necef'te Ayetullah Sistani ile görüşmesini değerlendiren İranlı analist Dr. Hüseyin Ruyveran, ziyareti, "dini" değil de "siyasi" bir ziyaret olarak nitelendirdi.
Katolik Hristiyanların lideri Papa Francis'in böyle bir zamanda Irak'a gitmesinin nedenlerini değerlendiren Ruyveran "Irak'ta yaşayan Hristiyanlar, Katolik Kilisesine tabi değiller. Hatta Doğu Kilisesi taraftarı olduklarını söylemek gerekir. Bu ülkede yaşayan Hristiyanlar Keldani, Süryani ve Ermenilerdir. Maalesef Irak işgalinin getirdiği koşullardan dolayı Irak'ta yaşayan 1,5 milyon Hristiyan'dan geriye sadece 250 bin Hristiyan kaldı ve eski siyasi etkinlikleri de artık yok. Buna dayanarak diyebiliriz ki; Katolik Hristiyanların lideri Papa'nın Irak'ta yaptığı görüşme dini bir görüşme değil bilakis barış yanlısı söylemlerle işgalcilere karşı direniş düşüncesini zayıflatmaya çalıştığı siyasi bir görüşmedir. Ayetullah Sistani'nin bu görüşmede Filistin sorunu ve mazlum halka yapılan siyonist zulmü vurgulaması aslında Papa'nın Irak'a yaptığı ziyaretin hedeflerine olan son derece akıllıca ve saygın bir itiraz olarak değerlendirilmeli." dedi.
Papa'nın Irak'a yaptığı ziyaretin amacına yönelik olarak Ruyveran şu değerlendirmelerde bulundu: "Halihazırda Irak'taki en önemli durum direnişin işgalci Amerikan güçleri ile karşı karşıya gelmesidir. Direniş güçleri, Irak'ın sorunlarının bu ülkenin işgalinden ve ABD'nin askeri varlığının hâlâ devam etmesinden kaynaklandığına inanıyor ve ABD'nin, Irak parlamentosunun yabancı askerlerin bu ülke topraklarından çekilmesi kararına uyması konusunda ısrar ediyorlar. Ancak Amerika, çıkartılan yasanın üzerinden bir yıldan fazla geçmesine rağmen geri çekilmiyor. Direniş tarafından Amerikan mevzi ve güçlerine karşı yapılan operasyonlar aslında Irak'ın Amerika tarafından işgaline karşı bir tepkidir. Buna göre, askeri operasyonların durdurulmasına herhangi bir atıf, ABD'nin Irak'ta herhangi bir müdahale veya masraf olmaksızın kalacağı anlamına gelir. Eğer Papa, işgalcilerin Irak'tan çıkması gerektiğine dair bir atıfta bulunsaydı, Irak halkı arasında bir yer edinebilirdi. Fakat askeri operasyonların durdurulması yönündeki çağrısından dolayı Irak halkı onu işgalcilerin hamisi olarak kabul ediyor. Direniş, Irak'ta birçok Hristiyan bölgesini ve özellikle de Neyneva bölgesindeki birçok kiliseyi özgürlüğe kavuşturmuştur ve merciiyetin fetvasıyla birçok Hristiyan, Necef-Kerbela yolu üzerindeki Şii bölgelerine yerleştirildiler ve tehditlere karşı korudular. Kendisini dünya Hristiyanlarının lideri olarak gören birinin bu gerçekleri görmezden gelmesi Irak halkı için kabul edilir bir durum değil."
Ayetullah Sistani ile Papa'nın görüşmesinin önemine dair Ruyveran "Bu görüşme çok önemlidir zira geçmişte böyle bir görüşme olmamıştı ve bu görüşme Hristiyanların, Müslümanların görüşünü kendi dini liderleri vasıtasıyla tanımalarına yardım ediyor. Maalesef son zamanlarda 'İbrahim'i Dinlerin Barışı' adı altında Arap rejimleri ile siyonist rejim arasındaki ilişkileri alenileştirme ve bu ülkeler arasında anlaşma yapma dalgası yayılıyor. Halihazırda Hazreti İbrahim'in ve İbrahim'i dinlerin söz konusu edilmesi sadece ve sadece siyonist rejim karşısında uzlaşmayı ve teslim olmayı haklı göstermek içindir. Hazreti İbrahim, Tevhid'in ve Allahu Teala karşısında teslim olmanın yanısıra zulmün ve Nemrut gibi zalimlerin karşısında kıyamın tezahürüdür. Hazreti İbrahim'in dini; işgal ve işgalcilikle ve 73 yıldır Filistin milletine yapılan zulüm ile uyuşmaz. Bu yüzden, zulmü ve birilerinin zalimliğini haklı göstermek için İbrahimi dinlerin suistimal edilmesi kabul edilemez. Aslında Hazreti İbrahim'in adının zalimlerin menfaatine olacak şekilde kullanılması, hainlerin hıyaneti ve zulüm altındaki Filistin milletinin haklarının görmezden gelinmesi, siyonist rejimin cinayetlerini haklı gösterme vesilesi olmuştur ve bu, Hazreti İbrahim'e atılan çok çirkin bir iftiradır." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)