Yarım asırdır kürkçülük yaparak geçimini sağlıyor
Şanlıurfa’da 50 yıldır kürkçülük ile uğraşan Mustafa Yeşilkaya, kürk ve def yaparak unutulmaya yüz tutmuş olan mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Şanlıurfa Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) tarafından hizmete açılan Rızvaniye - Balıklıgöl El Sanatları Külliyesi'nde kürkçülük ve bendir mesleği ile geçimini sağlayan Mustafa Yeşilkaya, insanlık tarihinin en eski mesleklerinden birini icra ediyor.
50 yıldır hayvan derilerinden kürk ve bendir (def) yapan Yeşilkaya, mesleğinin artık karın doyurmadığını, hobi olarak yapıldığını ifade etti.
Salgın sürecinin mesleğini olumsuz etkilediğini belirten Yeşilkaya, haftada sadece bir tane def satabildiğini vurguladı.
Kürk ve bendir mesleğinini sürdüren kimsenin kalmadığına değinen Yeşilkaya, kürkçülük ve bendir mesleğinin devam etmesini istiyor.
Kürk ve bendirin nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Yeşilkaya,tecrübelerini İLKHA ile paylaştı.
"Kürk, yelek, seccade, post ve def yapıyorum"
Kürk ve bendir (def) mesleğine nasıl başladığını anlatan Yeşilkaya, "Amcamın oğulları kürk ile uğraşıyorlardı. O zamanlar keçeçilik, kürkçülük ve demircilik vardı. Amcam oğulları kürkçülük yaptığı için bende kürkçülüğe başladım. Kürk, yelek, seccade, post ve def yapıyorum. Kürk yapmanın aşamaları vardır. Kürk yapmak için yeni doğmuş ve ölmüş olan kuzunun derisi gerekiyor. Kendiliğinden ölen kuzuların derisini değerlendiriyoruz." şeklinde konuştu.
"Türkiye'de kürkçü dükkanı kalmadı"
Kürk yapmanın aşamaları hakkında bilgi veren Yeşilkaya, "Eskiden Afyon, Konya, Tokat ve Aydın gibi illerden gidip deri alırdık. O zamanlar 50-60 tane kürkçü dükkanı vardı. 500-600 hatta bin tane kürk alan vardı. Şu an Türkiye'de kürkçü dükkanı kalmadı. Deriyi suya basardık. Deriyi bir gün beklettikten sonra yıkardık. Etleme tezgahında deriyi etlerdik. Şap ve tuzu deriye iyice yayardık. Deriyi yine bir gün daha bekletip evin damına serirdik ve deri kururdu. Eğer bin tane deri almışsak; o derileri 2 ay sonra diğer aşamaya geçirirdik. İkinci aşamada deriyi kazma, ovalama ve silme yapıyoruz. Deriyi sildikten sonra tezgaha getiriyoruz. Tezgahta yelek, kürk gibi bölümlere ayırıyoruz. Def yapmak için zayıf hayvan derisi kullanıyoruz; çünkü zayıf hayvan derisinden iyi ses çıkıyor. Deri yağlı olursa def olmaz." ifadelerini kullandı.
"Mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş mesleklerdendir"
Kürk ve bendir (def) mesleğinin yaşaması için yetkillere çağrıda bulunan Yeşilkaya, "Burada yalnızca 2-3 dükkan kaldık. Burada can çekişiyoruz. Mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş mesleklerdendir. Hollandalı öğrenciler, yanıma gelip staj gördüler. Bu işi yapmak isteyenler ancak hobi olarak yapabilirler. Mesleğimi yapan kişi karnını doyuramaz. Yaz ayında Urfa sıcağında kimse elini deriye atmak istemiyor. Devlet kendi icabında genç öğrencilere destek verse ve öğrenciler de alışsa meslek ölmez. Öyle günler oluyor haftada bir tane def satıyorum. iş ve kâr yok. Bu şekilde ev mi beslenir? Bu işten başka bir iş yapamam, son mesleğimdir. Def fiyatları 60-70 liradan başlıyor. Küçük boylar 50 liradır. Kürk fiyatlarında 2 buçuk- 3 bin liraya var. 7-8 bin liraya kadar kürk var. İşlerimiz salgın sebebiyle kesat." dedi. (İLKHA)