Kurtuluşumuz birlik ve beraberliktedir
Suudi Arabistan etrafındaki polemik devam ediyor. ABD’nin küstahlığı durduğu yerden devam ediyor. ABD’nin Müslüman ülkelere yönelik davranışları artık çekilmez hale geldi. Dağılan ümmet bir araya gelmek zorundadır.
Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
ABD’nin Suudi Arabistan üzerindeki kirli oyunları kendini bir Müslüman olarak gören herkesi gerçekten incitmektedir. Sadece Suudi Arabistan’a değil, tüm İslam dünyasına ABD efendi gibi davranmaya çalışmaktadır. Özellikle, Körfez ülkelerine adeta emir vermektedir. Trump dönemi bitti ama Biden, Trump’ın bıraktığı yerden devam etmektedir. ABD’nin başkanları değişse bile politikaları ve Müslüman dünyasına karşı tutumları hiç değişmemektedir. Bunun sebeplerinden buyük bir payı ABD’deki Siyonist lobilerin oluşturduğunu biliyoruz. Galiba İslam ümmeti, özellikle Arap ülkeleri ABD’nin bu tutumuna alışmış gibi görünüyor. Sanki dünya düzenini Amerika Birleşik Devletleri idare ediyormuş gibi bir hava oluşmuş. ABD şantaj ile tehdit ile ülkelerini sömürmeye devam ediyor. Buna son verme zamanı sizce gelmedi mi? Hayatımızı, ticaretimizi, ilişkilerimizi ABD başkanının yaptığı açıklamaya göre dizayn etmeye devam edersek hal daha da kötüleşecektir. ABD’nin Suudi Arabistan’a yaptığı baskıya sessiz kalarak aslında biz kendimize fiyat biçiyoruz. İslam dünyasında yaşananlara müdahale etme iznini ABD’ye kimse vermemiştir. Fakat, bizler sustuğumuzda işte o zaman onların yaptıklarına izin vermiş oluyoruz. Çünkü, sükût razı olmaya alamettir. Dolayısıyla, Suudi Arabistan ne denli büyük bir hata yapmış olsa bile ABD tarafından cezalandırılmasına izin vermemek lazım. Kaşıkçı cinayeti bir insanın kabul edebileceği bir cinayet değildir. Fakat, o cinayetten dolayı Arabistan’ı yargılamaya çalışanlar ya da tehdit edenler önce kendilerine bakmalılar. ABD’nin işlediği ve işlemeye devam ettiği cinayetlerin haddi hesabı yoktur. Elbette, ABD’nin karşısında durmak, ABD’ye meydan okumak her yiğidin yapabileceği bir şey olmadığını biliyorum. Ancak, Suudi Arabistan bazı hırslarından vazgeçip diğer İslam ülkeleriyle birlikte hareket etmek zorundadır. O zaman sadece ABD değil, tüm dünya karşımıza çıksa bile korkulacak bir durum olmayacaktır.
Biden, Kaşıkçı cinayetinin hesabını soracakmış, şimdi vazgeçti sormayacakmış gibi medyada dolaşan yorumlar bile bir Müslümanı rahatsız etmektedir. Suud ailesinin çok hataları var. Ancak, biz Müslümanız tövbe kapısı güneş batıdan doğuncaya kadar açık. Arabistan da değişmelidir. İslam ülkelerine karşı ABD gibi davranmaktan vazgeçmelidir. Ortak ticaret projesine ve İslam Birliği projesine yönelmelidir ve desteklenmelidir. Hicaz dünyada yaşayan her bir Müslüman için önemli ve değerli bir memlekettir. Her Müslüman haram belde için malını ve canını ortaya koyacak bir akideye sahiptir. Ancak, Arabistan aynı düşüncelere sahip bir hale gelmelidir. Mekke ve Medine bizler için çok değerli ve dinimizin en kutsal şehirlerindendir. Bugün Suudi Arabistan ABD’nin kuklası haline gelip her dediğini yapacak hale gelirse yarın Kâbe’nin örtüsünü değiştirmeye kalkarlar. Medine’deki yeşil kubbe için ‘terör simgesidir, değiştirin’ derler. Geç olmadan Suudi Arabistan, Müslümanların yanında yer almalıdır. ABD’nin Ortadoğu’daki karakolu olmaktan çıkıp bir İslam kalesi haline gelmelidir. Türkiye de ümmet için Suudi Arabistan ile yakın ilişkilere başlamalıdır. Birlikte olursak güçlü oluruz. Şu ayeti hatırlayalım Allah şöyle buyurmaktadır: “Birtakım insanlar onlara, "İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun" dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!" diye cevap verdiler. Allah’a tevekkül edelim. Çünkü, Allah kendisine tevekkül edenleri sever.