Cezaevinin Sakal ve Örtü Düşmanlığı
Osmaniye T. Tipi Cezaevindeki bazı mahkûmların sakal yüzünden baskı gördüğü, ziyaretine gelen ailelerinden başörtülü bayanların ise örtüleri konusunda sıkıntılara mazur bırakıldığı belirtilirken, bu baskıların, kendilerini A Takımı diye adlandıran özel güvenlikçiler tarafından yapıldığı iddia edildi.
OSMANİYE - Osmaniye Toprakkale T. Tipi Cezaevinde yatmakta olan bazı mahkûmların; kendilerini A Takımı diye adlandıran özel güvenlikçiler tarafından zulme uğradıkları, sakallarını kesmeleri yönünde baskı gördükleri ve görüşlerine gelen bayan yakınlarının pardösü ve çarşaflarını çıkartmaları aksi takdirde görüştürülmeyecekleri yönünde haksız uygulamalara maruz kaldıkları iddia edildi.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Osmaniye T. Tipi Cezaevinde hükümlü olarak bulunan Enver Kaplan`ın kardeşi Mehmet Kaplan iddiaların doğru olduğunu söyledi. 13 yıldır cezaevinde bulunan ağabeyinin 3 ay önce bu cezaevine sevk edildiğini belirten Kaplan şunları söyledi:
Mahkûmlar Anadan Doğma Soydurulup, Hakarete Uğruyor
"Ağabeyim Enver Kaplan 13 yıldır cezaevinde yatıyor. Bu süre zarfında başta ikamet ettiğimiz Adana olmak üzere birçok ilde cezaevinde yattı. En son olarak da 3 ay önce Adana`ya yakın olan Osmaniye T. Tipi Cezaevine sevk edildi. O kadar cezaevinde bulunduğu halde hiçbir cezaevinde görmediğimiz sıkıntıları ağabeyim ve biz ailesi olarak burada gördük. Bunların ilkini ağabeyim, sevki sırasında yaşadı. Cezaevinden içeri alınırken gardiyanlar tarafından soyunması istenen ağabeyim bunu yapmayınca hakaretlere maruz kalmış. Sonradan öğrendik ki bu cezaevinde kendilerini A takımı diye adlandıran özel güvenlikçi gardiyanlar var. Ancak resmiyette bu grup faaliyet gösteremediğinden idare tarafından bu yapı inkâr ediliyor. Bunlar cezaevinde otoriteyi baskıyla oluşturmak için mahkûm ve ailelerine bin çeşit zulmü reva görüyorlar. En başta yaptıkları zulüm ise cezaevine giriş yapan mahkûmları anadan doğma soyup, hakaret etmek."dedi.
Ziyaretçi bayanların çarşaflarını, pardösülerini hatta başörtülerini bile sorun yaptılar
Mahkûm ailelerinin de yasakçı uygulamalarla haksızlığa uğratıldığını belirten Kaplan; "Ağabeyimin sevkinin ardından ilk görüşüne gittiğimizde bayanlarımızın çarşaflarını, pardösülerini hatta başörtülerini bile sorun yaptılar. Buraya çarşafla, pardösüyle giremezsiniz, ayrıca başörtüsünü çıkartacaksınız, X- Ray cihazından geçirilecek, gibi haksız istekleri oldu. Bu söylenenleri yapmamamız durumunda görüşe alınmayacağımız açıklandı. Bu yasakçı uygulamanın keyfi olduğunu bununla ilgili yasal bir dayanaklarının olmadığını ifade etmemize rağmen yine bayanlarımızı örtüleriyle içeri alamayacaklarını söylediler. Biz de, görüş hakkımızın elimizden alınmasıyla ilgili başta savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı, tüm yetkili mercilere başvuracağımızı ve konuyu insan hakları örgütlerine götüreceğimizi söyledik. Ayrıca bu zulmü medya aracılığıyla ilan edeceğimizi belirttik. Bu konuşmanın üzerine uygulamalarının keyfi olduğu ortaya çıktı. Bayanlarımızı, örtülü bir şeklide özel bir kabinde yine bayan gardiyanlar tarafından arandıktan sonra içeri aldılar. Ancak çıkartılan bu sorundan dolayı görüş bitmek üzereydi ve sadece 5 dakika görüş yapabildik. Sonraki haftalar bu konuda fazla bir sorun çıkartmadılar. Ancak her hafta bize başka başka sorunlar çıkartmaya devam ediyorlar. Ayrıca mahkûmları ziyaretçilerin yanına götürürken koridorda hakaretler edip dalga geçiyorlar" dedi.
Bir Mahkûm Sakal Yüzünden Defalarca Darp Edildi.
Osmaniye T Tipinde yaşanan zulümlerden birinin de inancından dolayı sünnet olan sakal bırakmaktan kaynaklandığı belirtiliyor. El Kaide`den cezaevinde bulunan bir mahkûmun sakalını kesmediği için defalarca darp edilip hakarete uğradığı iddia edilirken, yine 12 yıldır cezaevinde bulunan Zülküf Yüce`nin de sakal yasağı yüzünden zulme uğradığı ifade ediliyor.
Sakalını kesmediği için telefon hakkı eklinden alındı
Konuyla ilgili görüştüğümüz Zülküf Yüce`nin eniştesi Ekrem Ertaş, sakal yasağından dolayı Yüce`nin birçok hakkının elinden alındığını söyledi. İdare tarafından mahkûmların haftada iki gün tıraş olmaları için zorlandıklarını aksi takdirde sosyal haklardan yararlanamayacaklarının açıklandığını, belirten Ertaş; "Kayınbiraderim inancından dolayı sünnet olan sakalı bırakıyor. Ancak cezaevi idaresi ve gardiyanlar, sakalından dolayı kendisine sürekli baskı kurup, hakaretler ediyor. Cezaevindeki tüm kurallara riayet ettiği halde sakalı bahane edilerek en doğal haklarından mahrum ediliyor. Sosyal alanlara çıkması kısıtlanıyor. Ziyaret gününde kendisi ve ailesine yönelik zorluklar çıkartılıyor. En son olarak da Adalet Bakanlığınca tüm mahkûmlara tanınan haftada bir kez aileleri ile yapılan telefon görüşmesinden mahrum edildi. Bu yasakların son bulması için tüm girişimlerde bulunacağız. Yaşanan bu zulümleri medya aracılığıyla halkımıza duyuracağız" şeklinde konuşarak hak ve özgürlükler alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarından hak ihlallerinin son bulması için destek istedi.
İddiaları cezaevi idaresine sorduk
İddialar üzerine telefonla aradığımız Osmaniye Toprakkale T. Tipi Cezaevinde, hiçbir müdür veya yetkiliye ulaşamadık. Telefonda bizimle görüşen cezaevi memurlarından Erdal Demirtaş`a Enver Kaplan ve Zülküf Yüce`nin maruz bırakıldığı baskıları anlatıp, bunu haber yapacağımızı ve cezaevi idaresinden de bilgi almak istediğimizi belirttik. Telefon numaramızı bırakıp, müdür beyle telefonla görüşme talebinde bulunduk.
Daha sonra tekrar aradığımızda ismini vermek istemeyen ve kendinin sorumlu baş memur olduğunu belirten bir kişiyle görüştük. Bize Enver Kaplan ve Zülküf Yüce`nin Osmaniye T Tipi Cezaevine 3 ay önce geldiğini, haklarında kılık kıyafet uygulamalarına uymadıklarından dolayı tutanak tutulduğunu ancak hiçbir haktan mahrum bırakılmadıklarını söyledi. Kılık kıyafet uygulamasından dolayı cezaevi idaresinin disiplin cezası verebileceğini de ekledi.
Cezaeviyle yaptığımız görüşmenin ardından telefon görüşmesine izin verildi
Öte yandan; cezaevi idaresinin kendilerini aramamızın hemen ardından "fiziki şartlara uymadığından dolayı telefon görüşmelerinden men ettiği "Zülküf Yüce`nin alelacele telefon görüşmesine götürüldüğü ve ailesine telefon açmasına izin verildiği öğrenildi. Ayrıca dün yapması gereken telefon görüşmesine izin verilmemesinden dolayı Yüce`nin 65 yaşındaki kalp hastası annesi Zülfiye Yüce`nin rahatsızlandığı ve şu an durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Ayhan Kaya - İLKHA