GAZİANTEP - İslami ve yasal faaliyetlerinden dolayı Elazığ İhya-Der üye ve yöneticilerine Yargıtay 9. ceza dairesi tarafından verilen 150 yıllık cezaya bir tepkide Gaziantep Umut-Der`den geldi.

Gaziantep Umut-Der Başkanı Yusuf Kiraz adına yapılan açıklamada, İslami çalışmaları hazmedemeyen derin güçlerin Elazığ İhya-Der`e komplodan ibaret bir operasyon düzenlediği belirtilerek, isnat edilen suçlamaların tamamen resmi yollarla ve prosedüre uygun faaliyetler olduğu vurgulandı.

Açıklamada, tamamen resmi prosedürlere uyularak yapılan kutlu doğum, mazlum, mustazaf halka yapılan yardım faaliyetleri, Filistin`deki vahşeti te`lin ve Gazze`ye vefa mitingleri, kılınan gıyabi cenaze namazları, Mekke`nin fethi gibi yasal faaliyetlerin suç sayılarak 150 ceza verildiği hatırlatıldı.

Yasal faaliyetler suçsa bütün resmi kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz
Verilen cezanın kınandığı açıklamada, "Eğer suçlamalar açısından bakarsak; resmi prosedüre uygun ilgili mülki amirliklerin izni ve bilgisi dahilinde yapılan tamamen yasal faaliyetler suç ise biz burada istisnasız bütün resmi kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Başta başbakan olmak üzere sayısız miting ve gösteri yapan ve çoğu zaman halkı galeyana getiren, halkı temsile yakışmayan ve kesinlikle tasvip etmediğimiz küfürlerin dahi edildiği, sokak dilinin kullanıldığı hakaret içerikli söylem ve faaliyetlerden ötürü bütün seçim aktörleri suçludur. Ama onlara ses çıkaran olmadığı gibi söz konusu İslami sivil toplum kuruluşları olunca, hele hele Mustazaf-Der gibi sivil toplum kuruluşu ile aynı karede aynı platformda isen başka bir faaliyete gerek yok. Öte yandan resmi izne tabi olarak gerçekleştirilen yukarıda bahsi edilen etkinlikler suç ise bu vb etkinliklere katılan her vatandaş sözüm ona suçlu olduğu için yargılanması gerekiyor."ifadelerine yer verildi

Emniyet, Mahkeme, Yargıtay İslam`a karşı birlikte hareket ediyor
Hukuki ve toplumsal meselelerde çoğu zaman ayrı telden çalan, birbirine muhalefet eden emniyet, mahkeme, Yargıtay üçlüsünün ihya Der dosyasında mükemmel bir uyumluluk ve süratle çalışıp ivedilikle dosyayı kısa bir sürede karara bağlandığı belirtilen açıklamada, "Keşke aynı mahareti Ergenekon dosyasında da, faali meçhul cinayetler dosyasında da, dokunulmazlık dosyalarında da, yolsuzluklar dosyasında da gayri ahlaki şantaj çete dosyalarında da gösterebilselerdi." denildi.

Ceza 28 Şubat darbesinin yeni versiyonudur
Operasyonların Amerika yanlısı derin güçlerin faaliyeti olduğu ifade edilen açıklamaya şöyle devam edildi: "Yapılan bu hukuk dışı, gayri insani, haksız uygulamalar miadı dolmuş 28 Şubat post modern darbesinin günümüzün yeni bir versiyonu olup Amerika patentli ılımlı İslam projesini hayata geçirmek için yapılan derin güçlerin faaliyetidir. Bir sindirme operasyonudur. Bu projenin karşısında olan Müslümanlara, genelde tüm insanlığa hoşgörüye evet ama İslam düşmanlarına, din düşmanlarına, Siyonistlere hayır diyen Peygamber sevdalıları platformu gibi sivil yapılanmaların önünü kesmek, yaptıkları hayır çalışmalarını sekteye uğratmaktan ibarettir."

Zulme rıza zulümdür
Son olarak Sivil toplum kuruluşlarından bu karara tepki vermeleri istenen açıklamada, "Başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere tüm hukukçulara ve her 2 kişiden birinin oyunu alarak iktidara gelen hükümetin de bu zulüm içerikli mesnetsiz ve asılsız karara tepki göstermelerini sorumluluklarını yüklendikleri konum-mevki gereği de olsa tel`in etmelerini bekliyoruz. Çünkü zulme rıza zulümdür."denildi.
Şefik Mert - İLKHA