• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...
Bu da Yunan hukuk ve anlayışı! Kendini yakan hamile kadını kundakçılıkla suzlandılar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İnsan hakları grupları, suçlamaların adadaki mültecilere ve sığınmacılara yönelik bir dizi cezanın sonuncusu olduğunu ve Yunan hükümetinin göçmenler üzerindeki sert tutumunu yansıttığını ifade ediyor.

27 yaşındaki hamile Afgan sığınmacının, bir Yunan yetkili tarafından Almanya’ya geçişinin ertelendiğinin söylenmesi üzerine, geçici olarak kaldığı çadırı ateşe verdiği aktarılıyor.

Adadaki bir itfaiyeci, çadır yanarken kadının içeride oturmaya devam ettiği ve kamptakiler tarafından kurtarıldığını ifade ediyor. Kadının yanıklarla kurtulduğu olayda başka yaralanan olmadı.

İNSANLIK DIŞI KOŞULLAR

İnsan hakları gruplarının sürekli olarak insanlık dışı koşullara dikkat çekmeye çalıştığı Yunanistan'daki mülteci ve göçmen kamplarında çok sayıda insan umutsuzluk içerisinde kötü koşullarda yaşıyor. İnsan hakları grupları, bu belirsizlik ortamı dolayısıyla sığınmacı ve mültecilerin bozulan ruh sağlığına da işaret ediyor.

KAMPLAR KALABALIK

Türkiye'den Yunan adalarına tekneyle geçen göçmenlerin sayısı bu yıl düşmüş olsa da, kamplar kalabalık olmaya devam ediyor. Anakaradaki düzinelerce tesis, daha fazla gelişi caydırmaya yönelik hükümet politikaları sebebiyle kapatıldı.

Midilli adasında kaldığı çadırı yakan kadının ise Yunanistan’a 2019’da geldiği ve bir yıldan fazladır kampta kaldığı ifade ediliyor. Yunan polisi sözcüsü, bu gibi vakalarda kampta kalan diğer kişilerin can güvenliği riske atıldığı için kadının cezalandırılacağını söyledi. Sözcü Theodoros Chronopoulos, "Yasanın uygulanması gerekiyor" dedi. “Bir mesaj gönderilmeli. Bu daha büyük bir yangın yaratabilirdi.”

PSİKOLOJİK BOYUT HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

İnsan Hakları İzleme Örgütü araştırmacısı Eva Cossé, "Yunan adalarındaki sert koşullar ve insanlık dışı politikaların belirsizliğiyle birleşen yıllarca süren çatışmaların psikolojik etkisi, fiziksel yaralar kadar görünür olmayabilir" dedi. "Bu olayın da gösterdiği gibi, işin psikolojik boyutu da hayati önem taşıyor.”

YARDIM ETMEK YERİNE CEZALANDIRMA

Cossé, "Yardım etmek yerine cezalandırma dürtüsü, sadece Avrupa'nın göçe yaklaşımında neyin yanlış olduğunun simgesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda Yunanistan'ın şefkat ve insaniyet eksikliğini de gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

YARGILANACAK

Son aylarda, insan hakları grupları Yunan makamlarının göçmenlerle ilgili giderek sertleşen eylemlerini kınadı. Kasım ayında, bir Afgan erkek sığınmacı, Türkiye'den Yunanistan’a yola çıkmış olan botlarının devrilmesi sonucunda 6 yaşındaki oğlunun boğulması sebebiyle, oğlunun hayatını tehlikeye atmakla suçlandı. Afgan sığınmacının yargılanma sürecinin devam ettiği ifade ediliyor.

Geçtiğimiz hafta Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi, yetkililerin kamplardaki aşırı kalabalığı hafifletmek ve daha fazla gelişi engellemek amacıyla sığınma başvurularını ve göçmenlerin Türkiye'ye dönüşünü hızlandırmak için çabaladıklarını ifade etti.

Mitarachi, ülke çapındaki tesislerdeki sığınmacıların sayısının geçen yılın başlarında yaklaşık 100.000'den 60.000'e düştüğünü, anakaradaki 57 tesisin tamamen kapatıldığını belirtti. "Zorlu ama adil bir göç politikasının uygulanmasına devam ediyoruz, böylece ülkemiz artık yasadışı kaçakçılık için Avrupa'ya açılan bir kapı değil" dedi.

Kaynak: Ajans haber

Bu haberler de ilginizi çekebilir