ÖNDER Başkanı Çal: "28 Şubat'ı unutmadık unutturmayacağız"
28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümü münasebetiyle yazılı açıklama yapan ÖNDER Genel Başkanı Kamber Çal, "28 Şubat’ı, o gün yaşanan kıyımları, haksızlıkları unutmadık, unutturmayacağız." dedi.
28 Şubat postmodern darbesinin 24'üncü yıldönümü münasebetiyle yazılı açıklamada bulunan ÖNDER Genel Başkanı Kamber Çal, aradan geçen 24 yıla rağmen darbecilerin isteklerinden hala vazgeçmediklerini bildiklerini ve her türlü darbenin karşısında olduklarını söyledi.
28 Şubat ile toplumun inanç ve değerlerine savaş açıldı
28 Şubat'ın, kendisini halkın, milletin, ülke menfaatlerinin üstünde gören statükocuların kendi talepleri ve istekleri doğrultusunda yönetimi ve toplumu şekillendirme çabaları olarak ortaya çıktığını hatırlatan Çal, "Bu kalkışma kökünü inancımızdan, kültür ve medeniyetimizden aldığımız toplum kodlarımız ile oynayarak yeni bir toplum, yeni bir birey, yeni bir kimlik inşa etmenin de bir çabasıydı. Biz gizli ve açık olarak uygulanan bu planın farkında olarak karşısında durduk, dinimizi, inancımızı, kimliğimizi muhafaza ederek yaşamaya, toplum düzenimizi korumaya gayret ettik. Bu çaba aslında bugünün veya dünün çabası değildir. Kendisini toplumun üstünde, ülkenin asıl sahibi olarak gören üstenci, elit ve batı kaynaklarından beslenen bu anlayış Tanzimat'tan beri hep bu ülkede eşik bekçiliği yaptı. İttihat ve Terakki ile başlayan 31 Mart olaylarıyla devam eden ardından cumhuriyet döneminde gelişen başarıya ulaşmış ve ulaşmamış tüm darbeler bu çabanın bir ürünüydü. Maalesef 27 Mayıs darbesiyle devam eden bu kötü gelenek, arkasından 28 Şubatları, 15 Temmuzları getirdi." dedi.
"Derslerine girmek isteyen İmam Hatipli öğrenciler, çatılardaki keskin nişancı tehdidine maruz kaldılar"
28 Şubat postmodern darbesinin değerlerine bağlı, inançları ile toplumda yaşamak, eğitim almak, iş hayatında var olmak isteyen, sandık başına gidip oy kullanarak iktidara getirdiği hükümet tarafından yönetilmek isteyen insanlara karşı yapıldığını vurgulayan Çal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Bu kitlenin içinde, imam hatip liselerinde okuyan gençlerimiz, başörtüsü ile üniversitelerde eğitim almak isteyen ve iş hayatına devam etmek isteyen kardeşlerimiz de vardı. Gençlerimiz, o gün imam hatip ortaokullarının kapatılması ve liselerde katsayı uygulaması ile en temel haklardan biri olan eğitim hakkından mahrum oldular. Derslerine girmeye çalışırken, okullarının önünde eylem yaparken, polis zoruyla gözaltına alındılar, çatılardaki keskin nişancı tehdidine maruz kaldılar. Henüz 13-14 yaşındaki kız çocukları polis otobüslerine doldurularak şehirlerin en ücra köşelerine götürülüp bırakıldı. Genç kardeşlerimiz ise başörtülü olarak üniversitelerde okuyamadı, iş hayatına devam edemedi. Kamusal alan, hizmet alan-hizmet veren gibi sahte ve sonradan üretilmiş kavramlarla insanların iş hayatlarına son verildi, aile hayatları dağıldı. Öyle ki, hastanelerde tedavi olabilmek bile bir sorun haline geldi. Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) kararlarıyla da namaz kılan, eşi veya ailesinde bir yakını başörtülü olan tüm ordu mensupları görevlerinden el çektirilip özlük hakları ellerinden alındı.
"28 Şubat’ta yapılan haksızlıkları unutmayacağız"
Darbe ile birlikte ülke ekonomisinin de ciddi şekilde olumsuz etkilendiğini belirten Çal, son olarak şu ifadeleri kullandı:
İyiye giden ekonominin hükümete darbe yapılması, bankaların içinin boşaltılması ve toplumsal refahın bozulmasıyla tepetaklak oldu. Yaşananların faturasını ise her zaman olduğu gibi yine millet ödedi. ÖNDER olarak biz biliyoruz ki, darbeciler dün olduğu gibi bugün de planlarından vazgeçmedi. Planlarını gerçekleştirebilmek için en ufak bir boşluk, en ufak bir güçsüzlük ve acziyet anını bekliyorlar. Bunu 15 Temmuz hain darbe girişimi, Gezi olayları ve üniversiteye atanan rektör bahane edilerek gerçekleştirilen Boğaziçi eylemleri açıkça ortaya koymuştur. 28 Şubat’ı, o gün yaşanan kıyımları, haksızlıkları unutmadık, unutturmayacağız. Genç kuşaklarımız ülkenin yakın tarihini bilsinler, ibret alsınlar ve bu karanlık planlara karşı her an uyanık olsunlar diye elimizden geleni yapacağız. Biz, ülkemize, milletimize, gençlerimizin ferasetine ve yarınların güçlü Türkiye’sine güveniyoruz." (İLKHA)