Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Irak’ın kuzeyindeki terör yuvalarını dağıtmak için başlattığımız Pençe Kartal-2 harekatında şehit olan 3 askerimiz ile teröristler tarafından alçakça katledilen 13 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu kardeşlerimizin bir kısmı 5 ay, bir kısmı 6 ay bu teröristlerin ellerinde esirdi. O günden bugüne nasıl kurtaracağız, hep bunun hesabını yaptık. Çok uğraştık. Bu operasyonların yapıldığı gece bu kardeşlerimizi kurtaralım istedik. İlk etapta bütün inlerine gireceğiz demiştik ya, 42 tane terörist bu esnada gebertildi.

Bu süre esnasında esirleri bunlar mağarada köşe noktaya sıkıştırarak en son bunlardan biri, biz Meclis’te bununla ilgili soruşturma önergesi vererek, bunun detaylarını Meclis’te gündeme getirecekler. Bu sabah Naci beyle konuştuk, bunun adımını atacağız. Bunların parlamentodaki temsilcilerinde yalan bol. İşte ABD’nin yaptığı bir açıklama var, evlere şenlik. Hani siz PKK’nın, YPG’nin yanında değildiniz. Bal gibi de yanındasınız ve arkasındasınız. Maalesef bunu başından itibaren hep gördük. Kuzey Irak’a binlerce TIR bunlar tank getirdiler, mühimmat getirdiler ve bunları teröristlere teslim ettiler. Bu teröristler de bizim güvenlik güçlerimizle orada savaştılar. Eğer biz sizinle NATO’da berabersek bize samimi davranacaksınız, teröristlerin yanında yer almayacaksınız, eğer yer alacaksanız bizim yanımızda yer alacaksınız.

Bu masumların kanı terör örgütüne sahip çıkan, destek veren, sempati sergileyen herkesin eline bulaşmıştır. Bu sözlerim terör örgütüne destek veren herkesin eline bulaşmıştır. Kendi ülkelerinde ellerinde çakı olan birini potansiyel terör örgütü üyesi olarak görenleredir. Bu sözüm demokrasi, hak, özgürlük kılıfı altında ülkemizdeki terör örgütleri uzantılarına sınırsız destek verenleredir. Terör örgütlerinin propaganda aygıtlarına dönüşen sosyal medya mecraları, hepiniz 13 silahsız masum insanın alçakça infazından sorumlusunuz. Hepsi bu 13 masum insanın alçakça infazından sorumlusunuz. Üstelik bu terör örgütünün ilk katliamı da değildir. 1984’ten bugüne 30 bin sivil insanımızı aynı şekilde katletmiştir. Bunların içinde anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, kadından yaşlıya her kesimden insanımız vardır. Bunları tanırken FETÖ’yü unutma, onu da iyi diye tanı. 1987’de Mardin Pınarcık’ta 16’sı çocuk, parlamentodaki uzantıları var ya orada değişik açıklamalar yapıyorlar, Eruh’ta 25 sivili gözlerini kırpmadan katledenlerdir. Bunlar Trabzon’da Eren Bülbül’ün, Diyarbakır’da Yasin Börü’nün katilleridir. Diyarbakır Yenişehir’de dershaneye giden 6 evladımızın, birinin annesi de milletvekilimiz Oya Hanımdır. Batman’da otomobille gezen 4 kız evladımızın hayallerini çalanlardır. Bunlar şantiye basıp işçi öldüren alçaklardır. Sivil katliamlarını kitaplaştıracak olsak Batılıların anlı şanlı ansiklopedilerini geride bırakır. Her fırsatta terör gerçeğini anlatmayı ve herkese izana davet etmeyi sürdüreceğiz.  Şehitlerimiz bizim geleceğimizi aydınlatan kılavuzlarımızdır, onlar bizim şerefimiz.”