Hastanede bulunan Matir, hamile olduğunu ve o gün kontrole gitmek için eşini beklediği sırada yoldan geçen 4 İsraillinin kendisine ``Arap mısın`` diye sorduklarını ve Arap olduğunu öğrenince saldırarak, darp ettiklerini söyledi.

Durum karşısında çok şaşırdığını ve saldırganlara söyleyecek İbranice bir kelime bulamadığını belirten Matir, saldıran İsrailli kadına karşı Arapça cevap vermesi üzerine kadının arkadaşları ile birlikte tekrar saldırdığını ve kendisini darp ettiklerini belirtti.

Matir, ``2 aylık hamileydim, o gün de hastaneye bebeğimin durumunu öğrenmek için gidiyordum. Cep telefonu kullanmadığım için eşim evden çıkmadan önce beni aradı ve doktora gitmek için istasyonda beni beklediğini söyledi. İstasyonda Arap olduğumu öğrenen İsrailliler bana saldırdı`` dedi.

Olayın İsrail polisinin gözleri önünde gerçekleştiğini ve polisin müdahale etmediğini söyleyen Hena, ``Bana yardım etmeleri için bağırdım. Yaşlı bir adamdan başka kimse beni onların elinden kurtarmak için yardım etmedi. Bana da, karnımdaki çocuğa da merhamet etmediler`` diye konuştu.

Matir, İsraillilerin saldırısı ardından psikolojik sıkıntılar yaşadığını ve çocuğumu düşürdüğünü söyledi.

Hena`nın eşi Ahmed Matir ise eşinin darp edilmesi karşısında gördüklerini şöyle anlattı:

``Tren istasyonuna gittiğimde eşim çok endişeliydi. Başörtüsü dağınık ve kıyafetinde ayakkabı izleri vardı. Şüphelendim ve bana olanları anlatmasını istedim.``

Eşinin sağlık durumu nedeniyle polise gitmek için 3 gün beklediklerini söyleyen Ahmed, ``Saldıran kadınların eşim hakkında suç duyurusunda bulunduğu haberiyle şok olduk`` dedi.

Ahmed, saldırganlar hakkında soruşturmanın devam ettiğini kaydetti.

Hena Matir, geçen hafta Kudüs`te bir tren istasyonunda İsrailli yerleşimciler tarafından saldırıya uğramış ve başörtüsü zorla çıkarılmak istenmişti.