Doğruhaber – Haber Yorum

Sonra küçük bir grup Ankara’daki Çin Büyükelçiliği önünde “Aile Nöbeti” adı altında sessiz ve yeni bir protesto eyleminde bulunmak istedi.

Ne olduysa bundan sonra oldu.

Polis Ankara’daki bu küçük grubu yaka paça gözaltına alarak elçilik önünü boşalttı.

Gerekçe ise; ‘ Toplantı ve gösteri için valilikten izin alınmamış olmasıydı!’

Daha ilginci ise bu grubun Ankara Valiliğinden iziin belgesi almak için bulundukları binadan çıkmalarına polisin müsaade etmemiş olmasıydı.

Yanlış duymadınız; “SOYDAŞ” sloganlarıyla meydanların inletildiği bir zaman diliminde Doğu Türkistan’lı mazlum Müslümanlara bu mualemenin reva görülmesi kelimenin tam anlamıyla rezalet!

Aynı zaman diliminde bir Avrupa ülkesi olan Norveç’ten oldukça farklı sesler yükseliyor.

2010'da Çin ile diplomatik ilişkileri askıya alınan Norveç ile Çin arasındaki normalleşme ancak 2016'da başladı.

Norveç’teki bir kısım STK Çin’in Doğu Türkistan’daki işgaline ve katı uygulamalarına ciddi tepkiler gösterip dünya kamuoyunu yaptırımlara davet ederken Norveç parlamentosunda temsil edilen dokuz siyasi partiden sekizinin gençlik kolları da boş durmayarak hükümete açık çağrıda bulundukları bir “AÇIK MEKTUP” yazdılar.

Bu mektupta 9 partiden sekizinin gençlik kollarının imzası bulunuyor.

 Sadece sağ popülist İlerleme Partisi'nin gençlik örgütü mektubu imzalamadı.

Hükümete çağrıda bulunan mektupta şu çarpıcı ifadeler mevcut:

 "Diktatörlüklere karşı çıkmadığımızda, onları meşrulaştırmaya ve güçlendirmeye yardım ediyoruz" ifadesi yer alıyor.

'Hiçbir bir diktatörlük, Çin'in bugün sahip olduğu olduğu güce sahip olmadı'

İfadeler oldukça çarpıcı. Ancak asıl dikkat çekici olan;

Böyle bir mektubun neden Türkiye’den çıkmadığıdır.

Protesto eyleminde bulunan Doğu Türkistan’lıların şu ifadesine bakınca ortada büyük bir terslik olduğu anlaşılıyor:

“Biz Türkiye’de de konuşmayacaksak nerede konuşabiliriz?”