Karaköy'de başörtülü üniversite öğrencilerine saldırı davasında karar
İstanbul Karaköy'de başörtülü üniversite öğrencisine saldırdığı gerekçesiyle 2 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan sanık Semahat Yolcu hakkındaki "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" yönelik verilen kararın ağır ceza mahkemesince kaldırılmasının ardından yeniden görülen dava da karara bağlandı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, müdahillerin şikayetlerinden vazgeçmesi üzerine, sanık Semahat Yolcu hakkında "yaralama" ve "hakaret" suçları yönünden açılan dava dosyasının düşmesine karar verdi- Şikayete bağlı olmayan "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi" ve "tehdit" suçlarından sanığı 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.
Karaköy'de başörtülü üniversite öğrencisine saldırdığı gerekçesiyle aldığı ceza hükmünün geri bırakılması kararının kaldırılması ardından yeniden yargılanan Semahat Yolcu'nun, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılması ve bu cezanın hükmünün de geri bırakılmasına karar verildi.
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Semahat Yolcu, müdahiller Feyza Yerlikaya ve Gamze İnce ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan müdahiller Yerlikaya ve İnce, sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini söyledi.
Müdahillerin avukatı da her şeyden önce kişiye yapılan kötülüğe karşılık bir ceza uygulanması gerektiğini belirterek, "Pişmanlığı ifade eden sanığı affetmek daha makbuldür. Mağdurların da dediği gibi, saldırı ağır bir eylem olsa da sanığın pişmanlığını belirtmesi üzerine müşfik bir tavırla onları affetmek hem kamu vicdanı hem de inancımız gereğidir. Umarım sanık yargılama süresince gereken dersi almıştır" dedi.
Diyecekleri sorulan sanık Semahat Yolcu, "Teşekkür ederim. Şahsıma yakışmayan, şuursuzca yaptığım bir davranıştı. Kesinlikle inançlarına yönelik bir düşüncem yoktu. Tekrar özür dilerim" diye konuştu.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, müdahillerin şikayetlerinden vazgeçtiklerini hatırlatarak, dosyanın şikayete bağlı olan, "yaralama" ve "hakaret" suçları yönünden düşmesine karar verdi.
Sanık Yolcu'yu, şikayete bağlı olmayan, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi" ve "tehdit" suçlarından ise 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, 5 yıllık denetim süresiyle bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karar aldı.
Kararın açıklanması ve duruşmanın bitmesinin ardından müdahillerin yanına giden sanık Semahat Yolcu, "Bunları size yaptığım için özür dilerim" dedi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 15 Kasım 2019'da, müştekiler Feyza Yerlikaya ile Gamze İnce'nin, Kemeraltı Caddesi'nde Selanik Pasajı civarında yürüdükleri sırada sanık Semahat Yolcu'nun, Feyza Yerlikaya'nın başörtüsünü eliyle açmaya çalıştığı, sol omuz kısmına vurduğu belirtilmişti.
Sanığın, müştekilere yönelik hakaret ve küfür ettiği, tehdit içeren beyanlarda bulunduğu ifade edilen iddianamede, müştekilerin müracaatı üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedilmişti.
İddianamede, sanık Yolcu'nun ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'', ''hakaret'', ''tehdit'' ve ''kasten yaralama'' suçlarından 4 yıl 8 aydan 12 yıl 8 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yargılamayı yapan İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, 21 Şubat 2020 tarihli duruşmada, sanık Yolcu'nun, iki müdahile karşı "yaralama" suçundan 3 ay 10 gün, zincirleme şekilde "tehdit" suçundan 6 ay 7 gün, "hakaret" suçundan 1 yıl 2 ay 7 gün ve "inanç, düşünce kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan da 10 ay olmak üzere toplam 2 yıl 9 ay 24 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.
Mahkeme, sanığa verilen hapis cezası hükmünün açıklanmasını, 5 yıllık denetim şartıyla geri bırakmıştı.
Ağır Ceza Mahkemesi "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararını kaldırmıştı
Müdahil avukatlarının karara itiraz etmesi üzerine, dosya İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
İtirazı değerlendiren mahkeme heyetinin kararında, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin koşullar oluştuğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verdiği ancak sanığın 2018 yılında da benzer bir eylemde bulunduğu ve bu konuyla ile ilgili yargılamanın devam ettiği anlatılarak, şu ifadeler kullanılmıştı:
"Gerek sanığın pişmanlık ifadesi içermeyen savunması ve gerekse hakkında benzer bir olay sebebiyle yürütülen kovuşturmaya rağmen yeniden suç işlemesi gözetildiğinde, mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaate sanığın hangi tutum ve davranışları sebebiyle ulaştığının ve olayda kamu zararının ne şekilde giderildiğinin kararda tartışılmamış olması sebebiyle usul ve yasaya uygun bulunmayan 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması' kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."
Kararın ardından dava dosyasının iade edildiği İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar nedeniyle dosyanın yeniden ele alınmasına hükmetmişti.