• DOLAR 34.402
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.24
  • ...
Depremin vurduğu Okçular köyünün sorunları sürüyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ELAZIĞ - Kovancılar ilçesinde 8 Mart 2010 tarihinde meydana gelen depremde göçük altından sağ kurtulan, 17 günlük Helen bebeğin babası Burhanettin Yüksel yaşadıklarını ve deprem sonrası köylerinde gerçekleşen değişiklikleri İlke Haber Ajansına (İLKHA) anlattı.

 

Depremin sabah namazı vaktinde olduğuna değinen Yüksel, \"Sabah ezanın bekliyordum. O anda deprem oldu. Kapıya baktım, kapı alt kata çöktü. Pencereden dışarı çıktım. Sonra pencere duvarı yıkıldı. Deniz dalgası üzerindeydim sanki. İki ayrı evimiz vardı. Birini betondan yapmıştık, diğeriyse kerpiçtendi. Ben, erkek kardeşlerim ve babam beton evde yatıyorduk. Daha sıcak olduğu için kerpiç evde annem, kız kardeşim, eşim ve kızım Helen yatıyordu. Babam ve ağabeyimin sesini duydum. Sonra sesler kesildi. Köyde ben tek kalmıştım sanki. Sonra feryatlar, figanlar duymaya başladım. Topraklı evimiz yerle bir olmuştu. Hemen oraya koştum. Kız kardeşimin sesi geliyordu. Üzerinde kerpiçler vardı, onu çıkardık. Annemi ve çocuklarımı sordum, arkamdaydılar dedi. Toprağı dinledim ses yoktu. Yaklaşık 5 metre uzaklaşmıştım ki, kızımın ağlama sesini duydum. Hemen orayı açtık. Annem ve eşim vefat etmişti, kızım Helen yaşıyordu.\" dedi.

 

\"Köy deprem sonrasında değişti\"
Köyün deprem sonrası değiştiğine değinen Yüksel, \"Köy örf âdetini unuttu, kardeşliğini unuttu, birlik ve beraberliğini unuttu. Şahsen ben babamın eserleri olmasaydı, köyde durmazdım. Ama beni buraya bağlayan, burada vefat eden yakınlarımdır. Onlar ve babamın eserleri köyde olmazsa 5 dakika bile durmam\" ifadelerini kullandı.

 

\"Yapılan evlerin zemini sağlam değildi\"
Deprem sonrası yıkılan evlerin yerine vaat edilen yeni evlerin yapıldığını belirten Yüksel, \"Yalnız yapılacak evlerin yeri sağlam değildi. Bundan şikâyetçiyiz. Bizim için yapılacak olan evlerin yeri önemliydi. Oranın su sıkıntısı da vardı. Israrla oraya yaptılar, anlam veremedik. Evlerin yerine dolgu yapıldı. Şimdi ise toprak kayması oluyor, evin altı boşalıyor. Toprağın kaymasını önlemek için imkânlarımızla toprağın önüne 5 metrelik duvar ördük. Fakat bu da tehlikeli oldu. Duvardan düşen çocuklardan birinin ayağı kırıldı\" dedi.

 

\"Su ve elektrik yok\"
Köyde su sıkıntısı olduğunu vurgulayan yüksel, \"Eski yerleşim yerinde akarsularımız vardı. Su sıkıntısı çekmiyorduk. Kışın kar yağdığında yollar kapanıyor, elektrikler kesiliyor. Su, elektrikle yukarı pompalandığı için elektrik kesilince, suyumuz da kesiliyor. Suyumuzun üç hafta kesildiği zamanlar oldu. Sokak lambaları yanmıyor, kanalizasyon tıkanıyor. Biz bir rögarı temizliyoruz, diğeri tıkanıyor. Şu an dahi lağım suları köyün içine akıyor\" şeklinde konuştu. (Yasin Kavaklı - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir