BM, İsveç'i, Suriye'de bulunan vatandaşlarını ülkelerine geri çağırmadığı için 'utanç listesi'ne ekledi. Söz konusu vatandaşların çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor.

Terör örgütü Daeş bağlantılı olan eşlerinin ve babalarının ölümlerinin ardından bu kamplarda bulunan tutsakların ülkelerine geri dönmesi çağrısının yapılmaması İsveç ile BM arasında ihtilafa neden oldu.

BM'nin Terörizm Sözcüsü Fionnuala Ni Aolain'in aktardığına göre İsveç, 56 üye ülkeyle birlikte, uluslararası hukuka riayet etmediği gerekçesiyle utanç listesine girdi.

"Bu, içinde olmak isteyeceğiniz bir liste değil" diyen Fionnuala Ni Aolain, SVT'ye verdiği demeçte, "Listeden çıkmak için bu konuda aktif çalışma yürütmelisiniz” ifadesini kullandı.

Ni Aolain'e göre İsveç, bu konuda BM'nin gereksinimlerini karşılamakta başarısız oldu.

İsveç, Daeş bayrağında suç unsuru bulmadı.

'Çocuklar mağdur muamelesi görmeli'

“Kadınlar ve çocuklar hala Suriye'deki kamplarda bulunuyorsa, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemişlerdir” diyen Ni Aolain, bunu gerçekleştirmek için bolca fırsat olduğunu vurguladı. “Yetişkinlerin yargılanması gerekiyorsa, bunu yapma kapasitesi ve isteği vardır. Çocuklar mağdur muamelesi görmeli, aileleriyle yeniden birleşmeli ve topluma entegre edilmelidir” açıklamasında bulundu.

Guantanamo benzetmesi

Suriye'nin kuzeydoğusunda bulunan Rojava'daki Al Hol ve Roj toplama kamplarındaki koşulları, aşağılayıcı muameleleriyle ünlü Guantanamo kampına benzeten Ni Aolain, "Bu kadınlar ve çocuklar, korkunç ve insanlık dışı koşullarda yaşıyorlar" dedi.

Her iki kampta Daeş ile bağlantılı yaklaşık 64 bin kadın ve çocuğun bulunduğu belirtildi.

Kampta doğan çocuklar İsveç vatandaşı mı?

İsveç'in daha önce çocuklarını Suriye'deki kamplardan geri getirmek için birkaç girişimde bulunduğu biliniyor. Ebeveynleri İsveç vatandaşı olan bir çocuk, dünyanın neresinde doğmuş olursa olsun, otomatik olarak İsveç vatandaşı olur. Ancak kamplardaki çocukların büyük bir kısmı annelerinin Daeş'e katılmasının ardından doğdu. Kadınlardan bazıları kocalarının öldürülmesinden sonra yeniden evlendi. Bu durumun, İsveç makamlarının tam olarak hangi çocukların İsveç vatandaşı olduğunu belirlemesini zorlaştırdığı belirtiliyor.

İsveç, Avrupa'da Daeş'e, ilan edilen 'halifeliğin ilk yıllarında' katılımın en yoğun olduğu ülkelerden birisiydi. Öte yandan İsveç, Suriye'deki savaşa katılıp dönenler konusunda soruşturmaları gevşek tuttuğu gerekçesiyle de eleştiriliyor.