• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Halkın Gündemi Mutfak: FİYATLAR NEDEN DÜŞMÜYOR?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER / Hasan Işık

Koronavirüs salgını beraberinde getirdiği tüm sıkıntıları ile tüm dünyayı ve ülkemizi de kasıp kavururken, Türkiye’de vatandaşa salgını unutturacak dereceye gelen fahiş fiyat artışları ve çeşitli kalemlere yapılan zamlar artık dayanılmaz boyutlara vardı. Son aylarda özellikle gıda fiyatlarındaki artışın önüne bir türlü geçilemiyor.

Sabit maaşla geçinmek zorunda kalan milyonlarca ailenin bu zamlar karşısında cebindeki para da güneş önündeki buz gibi eridikçe eriyor…

Oysa fırsatçıların yaptıkları zamma bahane olarak ileri sürdükleri döviz kuru yerlerde sürünüyor, altın deseniz son altı ayın en düşük seviyesinde ama buna rağmen fiyat artışlarında durmayı boş verin sürekli bir yükseliş var.

Başta Cumhurbaşkanı fırsatçılık yaparak fiyatları artıranları “pişman olacakları” konusunda adeta tehdit ediyor, Ticaret Bakanlığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu 81 ilde fiyat denetimleri yapıyor ve milyonlarca lira ceza kesiyor, Gıda Komitesi, 3 bakan ve TCMB Başkanı ile toplanıp fahiş fiyata karşı erken uyarı sistemi oluşturuyor, hasılı ilgili bakan ve kurumlar esip gürlüyor ama nafile… “Gemi azıya almış” vurgunculara hiçbirisi kâr etmiyor… Fiyatlar doludizgin yükselişe devam ediyor!

ÇİFTÇİ: “BİZ ÇALIŞIYORUZ 3-4 KAT FİYAT ARTIRAN ARACILAR KAZANIYOR!”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ve market fiyat farkının 4 kata kadar ulaştığını bildirdi. Üreticilerin bin bir emekle ürettikleri üründen yeterli gelir elde etmelerini ve tüketicilerin de bu ürünleri makul fiyatlarla tüketebilmelerini temenni ettiklerini belirten Bayraktar, şunları söyledi: “Pandemi ile mücadele ettiğimiz bu dönemde halkımızın makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından bu dönemde çok tüketilen ürünlerdeki üretici market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun yakından takibinin yapılması gerekiyor. Beklentimiz bütün kesimler sorumlu davranmalı, spekülasyonlara fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır.”

Bununla birlikte çiftçiye yani üreticiye mikrofonu uzatıyorsunuz: “ Biz bir yıl boyunca gece-gündüz, sıcakta-soğukta alın teri döküp bin bir emekle yetiştirdiğimiz ürünlerimizi satarken kâr edemiyoruz, ürünümüz vatandaşa ulaşıncaya kadar aradaki aracılar 3-4 kat fiyat artırıyor, biz çalışıyoruz onlar kazanıyor!” diyerek feryat ediyor.

Halbuki Gıda Komitesi “Erken Uyarı Sistemi” ile tarladan son etiket fiyatına kadarki tüm aşamalar kayıt altına alınacağını bildirmişti! Peki, bu çalışmanın sonucu nerede, niçin sonuç vermiyor?

HAKSIZ FİYAT DEĞERLENDİRME KURULU, REKABET KURUMU VE MASAK TAKİPTE AMA…

Hükümet tarafından işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik tedbiri almak amacıyla geçen yıl Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Ticaret Bakanlığı 81 ilde market, pazar yeri, çarşı ve toptancı hallerinde fahiş fiyat artışlarına yönelik denetimler gerçekleştirildi ve söz konusu kurulun denetimleri sonucu milyonlarca lira ceza kesildi.

Rekabet Kurumu da yaş meyve ve sebze başta olmak üzere gıda piyasasında rekabeti bozucu eylemlerde bulunan kişi ve kurumlar (üretici, aracı, taşımacı, nihai satıcı gibi her türlü aktör) hakkında devreye giriyor. Fiyat atışları ve artışa katkı sağlayan tüm aktörleri yakından takip eden Kurum, söz konusu kişi ve kurumlar hakkında Rekabet Kanunu ile belirlenen idari para cezalarının uygulanacağını duyurmuştu.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da özellikle salgın sürecinde yaşanan fiyat artışları üzerine, bazı gıdalar, temel ihtiyaç maddeleri, hijyen ürünleri ve bazı tıbbi ekipmanlar ile ilgili haksız fiyat artışı ve stokçuluk yapan firmalar hakkında inceleme başlatmıştı. Dikkat edin devlet üç etkin kurumu ile fırsatçıları takip ediyor ceza kesiyor ama yine nafile…

PİYASANIN KİMYASINI BOZAN ETKENLERİN BAŞINDA YÜKSELEN FAİZ ORANI GELİYOR

Merkez Bankası hükümete mektup yazıp düşüremediği enflasyonun sorumlusu olarak artan gıda fiyatlarını “günah keçisi” olarak ortaya atıyor…

Bankanın başındaki isim Naci Ağbal, Reuters haber ajansına verdiği röportajında, “Pandemi döneminde dünya ekonomilerinin faiz indirimleri ve desteklerde rekorlar kırdığı bir dönemde Türkiye sıkı bir para politikası uyguluyor. Nasıl bir amacınız var? Bu farklılık normal mi?” sorusuna karşılık, dünyayla paralel hareket ederek faizleri düşürmelerine engel olan etkenin “yükselen enflasyon” olduğunu ileri sürüyor. Bu nasıl bir kısır döngüdür?

Aylar önce faizleri %17’lere kadar uçurmadan önce “faizleri yükseltirseniz enflasyon da yükselir” diye bas bas bağırdık ama uyarılarımıza kulak tıkadılar. Gerçi onlardan da bu beklenirdi, Cumhurbaşkanı’nın uyarılarını bile dinlemeyen bir banka bizi nereden duyacak?

Sonuçta enflasyonu düşürmek adına artırdığınız faizler nedeniyle fiyatlar yükseldi; artan faizleri “güvensizlik” olarak algılayan piyasanın kimyası bozuldu. Ve yüksek faizler hala devam ettiği sürece de bu kimya düzelmez, fiyatlar da düşmez!

Bir kamuoyu baskısı şart. Fiyatlar böyle artmaya devam ederse vatandaş bunun faturasını Merkez Bankası’na kesmeyeceği de açık. Çünkü ülkeyi ve dahi ekonomiyi idare etmesi için seçip görevlendirdiği bir yönetim var ve faturada o kapıya “oy” zarfında bırakılır…

Bu haberler de ilginizi çekebilir