HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığına yoğun ziyaret
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından 2 hafta önce başlatılan "Cuma günü halk günü" projesi kapsamında her kesimden çok sayıda vatandaş il başkalığını yoğun bir şekilde ziyaret ediyor.
Vatandaşların sorunlarının dinlenmesi ve çözüm yollarının aranması için gerçekleştirilen "Cuma günü halk günü" projesinde bu hafta genç evlilik mağdurları, üniversite öğrencileri ve medrese öğrencilerinin ziyaretleri ile görüşmeler gerçekleşti.
Halkın sorunlarını dinleyen ve çözümü için yetkililerle iletişime geçeceğini ifade eden HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, halkın isteklerine ve mağduriyetlerinin giderilmesine öncelik verilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Aileye karşı sorun oluşturan yasa ve kanunun değiştirilmesini istiyoruz"
Genç evlilik mağdurlarından Ayşe Sepet ile görüşen Elibüyük, yeni Anayasa çalışmasında bu tür mağduriyetlerin giderilmesi için ayrıca çaba sarf edilmesi gerektiğine değindi.
Elibüyük, şu değerlendirmelerde bulundu:
Aile, son kalemizdir. Aileye karşı yapılacak her türlü olumsuzluk ve sıkıntıların karşısındayız. Aynı zamanda aileye karşı sorun oluşturan yasa ve kanunun değiştirilmesini istiyoruz.Yeni anayasanın tartışıldığı bu günlerde temennimiz odur ki ülkemizdeki sorunları çözecek yeni bir anayasa ruhunun ve anlayışının ortaya çıkması. Şu anda genç evlilik ve nafaka mağdurları aynı zamanda 6284 sayılı kanunun mağdur etmiş olduğu bütün kesimler, erkek bayan hiç fark etmez, aile kurumları ve STK'lar, bu noktada sorunun çözümü için yeni anayasada adım atılmasını talep ediyorlar.
Yeni anayasa tartışmaları içerisinde yer almayacaksa bile zamana yaymadan hızlı bir şekilde çözüm ortaya koyulması lazım. Allah yardımcınız olsun. İnsan işlediği suçun cezasını bir şekilde çeker ve bunu içselleştirebilir ama işlemediği bir suçtan dolayı yıllarca çoluğundan çocuğundan uzak kalması doğru değil.
Bu konuda çocuklar, eşler ve cezaevlerindeki kardeşlerimiz de mağdur. Bunun ekonomik ve sosyal boyutu da toplumda kapanması zor tahribat oluşturdu. İnşallah bu sorun bir an evvel çözülür.
"Çocukların babasından ayrı kalması bizi daha çok yıpratıyor"
Kendisinin ve eşinin yaşadığı sorunlardan ziyade çocuklarında oluşan psikolojik rahatsızlıklardan bahseden Ayşe Sepet, babalarıyla görüşebilme umuduyla güne uyanan çocuklarının durumunun kendisini üzdüğünü ifade etti.
Sepet, "Her zaman 'babam ne zaman gelecek, gelmesine ne kadar kaldı' diye sürekli sorular soruyorlar. Sürekli babaları hakkında sorular soruyorlar. Çocukların babasından ayrı kalması bizi daha çok yıpratıyor. Küçük çocuğum 3 yaşına girecek daha babasını göremedi. Pandemi nedeni ile cezaevlerine de gitmek yasak. Bir yıldır eşimle yüz yüze görüşemiyorum. Eşim şu anda Silivri'de kalıyor. Hem çok uzak hem de çocukları bırakıp gidemiyorum. Taşıyıcı oldukları için çocukların görüşe girmeleri yasak. Bu da psikolojilerini ayrı bir şekilde etkiliyor." dedi. (İLKHA)