Boğaziçi Üniversitesi'nde gösteri yapan ahlaksız sapkın LGBT'lilerin Kabe'ye karşı yaptıkları alçakça saygısızlık sonrası CHP'den iki farklı açıklama geldi.

Her iki açıklamaya geçmeden önce bir hikaye anlatalım

12 eylül günleridir..

“Lacivert takım elbiseli” bir bey,  Diyarbakır’da uçaktan inmiş, bir taksiye binmiş, şehre gidiyor. Yolda “Şoför bey” demiş:

-Diyarbakır’da işkence olayı var mı?

-Yoktur beyim… Kimseye kötü muamele edilmiyor.

“Kravatlı bey” sohbeti sürdürmüş:

-Ben avukatım… İstanbul’dan geliyorum… Burada tutuklu müvekkillerim var… Duydum ki işkence yapılıyormuş.

-Vallah billâh doğrudur beyim… İşkence de var, her türlü kötü muamelede.

Avukat şaşırmış:

-Hani az önce “yok” diyordun.

Şoför:

-Beyim ben seni Ankara’dan gelen bir devlet görevlisi sandım… İşkence yok sözü benim resmi görüşüm… İşkence var sözü ise özel görüşüm.

Evet hikaye devlet baskısını anlatıyor.

Gelelim CHP'nin Kabe sembolüne yönelik tutumuna!

Dedikya CHP'den 2 açıklama var diye.

Açıklamanın ilki  Özgür Özel'den geldi.

Seküler kesimi memnun etme amaçlı bir açıklama. Malum olduğu üzere CHP'ye oy veren LGBT kafasında bir seçmen kitlesi de var ve onları darıltmamak lazım. 

Gelelim ikinci açıklamaya...

Malumunuz CHP'de bir de hacca ve kutsallara saygısı olan, namazını kılan bir kesim var. Peki yukarıda Kabe resmine yapılan saygısızlığı destekleyen Özgür Özel duruşu dini hassasiyeti olan CHPlileri incitmeyecek mi?

"N'oluyor, biz dinsiz değiliz kardeşim! Dinimizin sembolleri ile dalga geçilmesini asla kabullenmeyeceğiz" diyebilme ihtimali olan kitleye yönelik de bir açıklama gerekmez mi?

Elbette gerekirdi.

Onu da parti  sözcüsü Faik Öztrak yaptı. 

Öztrak "hem alçak hem de provakasyon" derken Özgür Özel "onlar bizim gençlerimiz" diyor.

Yani ne şiş yansın ne kebap!

Kabe'ye saldıran sapkınları eleştiren CHPliye "bakın partimiz aynı düşüncede sözcümüz dini değerlerimiz aşağılamayı kabul edemeyiz" dedi denilir.

LGBT hayranlarına da Özgür Özel'in paylaşımı gösterilir, mesele kapanır.

Bu arada CHP'nin resmi görüşü nedir diye soracak olursanız Kılıçdaroğlu'nu bekleyin.

Kılıçdaroğlu da hem nalına hem mıhına vuracaktır.