YENİ DELHI (AA) 

Bakan Jaishankar, Hindistan-Çin ilişkilerinin tartışıldığı bir konferansta, iki ülke arasındaki tartışmalı dağlık sınır bölgelerinde aylardır süren gerginlik ile ilgili açıklama yaptı.

Bölgede oluşan gerilimin, iki ülke arasındaki ilişkileri derinden zarar verecek bir dönüm noktasına getirdiğine dikkati çeken Jaishankar, "Sınır bölgelerindeki barış ve huzur, diğer alanlardaki ilişkilerin gelişmesinin temelini oluşturur. Eğer burada huzursuz olunursa, kaçınılmaz olarak ilişkilerin geri kalanı da öyle olacaktır. Yapılan seçimlerin yalnızca iki ülke için değil, tüm dünya için derin yansımaları olacak." ifadelerini kullandı.

Jaishankar, onlarca yıldır karşılıklı ilişkilerin istikrarlı bir şekilde ilerlemesi sonucu, Çin ile Hindistan'ın ticari ortak olduğunu söyledi.

Çin’in, sınır bölgelerine asker yığmasının nedenleri konusunda tutarlı bir açıklama yapmadığını kaydeden Jaisankar, "Askeri kuvvetlerimizin uygun şekilde yanıt vermesi ve çok zorlu koşullarda kendi pozisyonlarını koruması ise farklı bir konu" dedi.

Çin ve Hint askerleri, geçen hafta sınır bölgesinde bir kez daha çatışmaya girmişti.

Hint basınında yer alan haberlerde, askerlerin, üç gün önce Hindistan'ın Nepal ve Butan arasındaki Sikkim eyaletinin kuzeyindeki Naku La geçidinde çatıştığı, her iki taraftan da yaralıların olduğu bildirilmişti.

Çin ve Hint askerleri, 2020 Haziran'ında da sınırın kuzeybatısındaki Ladak bölgesinde bulunan Galvan Vadisi'nde çatışmış, olayda 20 Hint askeri hayatını kaybetmişti.

Çin-Hindistan sınır anlaşmazlığı

İki ülke arasındaki Himalaya Dağları'nın çevrelediği belirsiz sınır hattı Çin ve Hindistan arasında egemenlik tartışmalarına neden oluyor. Akarsuların, göllerin, buzulların ve karlı zirvelerin bulunduğu 3 bin 500 kilometrelik sınır, tarafları sık sık karşı karşıya getiriyor.

Pekin yönetimi, "Güney Tibet" olarak adlandırdığı Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprakta hak iddia ederken, Yeni Delhi ise Aksay Çin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini savunuyor.

Taraflar, uzun yıllardır süregelen görüşmelere rağmen egemenlik ihtilaflarını çözemezken, iki ülke arasındaki gerilim, 2017'de Çin'in bölgedeki sınır yolunu tartışmalı bir platoya uzatmaya çalışması üzerine artmıştı.