Burg: İşgal rejiminin Yahudiliğin özüyle çok az ilgisi var
Siyonist işgal rejiminin sözde eski parlamento başkanı Avraham Burg, işgal medyasına verdiği demeçte "israilin tarihî Yahudilik ve Yahudiliğin özüyle çok az ilgisi var" ifadesini kullanarak "İsrail, yeni bir Yahudiliği teşvik ediyor" dedi.
İşgal rejiminin 2018'de çıkardığı yasa ile "ırk ayrımcılığını" resmileştirdiğini söyleyen Avraham Burg, "israilin tarihî Yahudilik ve Yahudiliğin özüyle çok az ilgisi var" diyerek sözde israil içişleri bakanlığı tarafından derlenen nüfus sicilindeki "Yahudi" kaydını silmek istediğini açıkladı.
Burg, bu adımı işgal rejiminin "İsrailin, israilde yaşayan tüm vatandaşların değil ancak yahudi kökenli insanlara ait olan bir ulus-devlet" olduğunu kayıt altına alan 2018 Ulus Devlet yasasına tepki olarak attığını söyledi.
Kendisini artık Yahudi uyruğuna ait olarak görmediğini belirten Burg "efendiler grubuna mensup olmayı" ima ettiği için Yahudi milletinin bir üyesi olarak sınıflandırılmasına vicdanının izin vermediğini dile getirerek "Basit ve net bir ifadeyle artık bu kolektifle özdeşleşmeyi hissedemiyorum" ifadelerini kullandı.
Söz konusu yasayı "ayrımcılık" olarak niteleyip kınayan Burg, israilin ait olduğu "tarihsel Yahudilik" değerlerine aykırı bir "yeni Yahudiliği" teşvik ettiğini söyleyerek "Yahudi devleti bir oksimorondur" değerlendirmesinde bulundu.
İşgal devletinin 2018 Ulus Devlet yasasında "israil devletinde kendi ulusal kaderini tayin ve kullanma hakkının sadece Yahudilere özgü olduğu" belirtiliyor.
Eleştirmenler, işgal rejimi tarafından çıkarılan yasanın "apartheid"i resmileştirdiğine hemfikir durumdalar.
Apartheid ne demektir?
Apartheid, Afrika'nın güneyinde bulunan Güney Afrika Cumhuriyeti ile bu devlete bağlı Güneybatı Afrika'da 1948-1994 yılları arasında resmî devlet politikası olarak iktidarda bulunan Ulusal Parti hükümeti tarafından uygulanan ve bu doğrultuda yasalar çıkartarak "ırksal ayrımcılığı" savunan bir sistemdir.
Partheid kelimesi, "ayrılık" anlamına gelmektedir. Bu süreç, Avrupa kökenli beyazlar tarafından "baasskap" adı da verilen ve beyaz ırkın diğer ırklardan üstün olduğunu savunan bir ideoloji ile yürütülmüştür.
Uzun yıllar boyunca beyaz ırkın yönetiminde olan Güney Afrika'da siyahilere ve diğer beyaz olmayan etnik gruplara karşı uygulanan ayrımcılık, 1948 yılı genel seçimlerinden sonra resmileşerek süregelmiştir.
1958 yılından itibaren yasalarla da desteklenen Apartheid sistemi, insanların kökenlerine göre sınıflandırılmaları sonucu beyaz azınlık dışında kalanların vatandaşlık hizmetleri ile devletin sağladığı sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerden daha az yararlanmaları gibi ırkçı uygulamalara zemin oluşturmuştur.
Güney Afrika'da Apartheid sistemine karşı "Anti-Apartheid Hareketi" ortaya çıkmış, ülkenin ilk siyahi devlet başkanı Nelson Mandela iktidarıyla ırkçı-ayrımcı uygulamalar durdurulmuş ve Apartheid sisteminin ortadan kaldırılmasıyla bu hareket de son bulmuştur. (İLKHA)