Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Dünyada Yahudileri seven hiç kimseyi göremezsiniz. O halde, neden israil dünya devletlerinden destek görmektedir merak ediyorum. İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiklerini bildikleri halde, israil’in bir terör devleti olduğunu bildikleri halde israil ile normalleşmeye başlayan bazı Arap ülkelerin liderlerini de anlamakta zorluk çekiyorum. Bir devleti işgal etmeyi bir kenara brakalım ama; İslam ümmeti için en kutsal mabetlerinden üçüncüsü olan Mescid-i Aksa’yı yıkmaya yönelik israil’in eylemlerine karşı İslam ümmeti olarak bir eylem planı neden hazırlamıyoruz, çok merak ediyorum. Her Müslüman devlet, israil’i kınayan veya lanetleyen bir açıklamalar yapmakla ya da kendi basın organlarında Mescid-i Aksa ile ilgili haber yapmakla bu güne kadar ne elde ettiler ortadadır. Dolayısıyla, Mescid-i Aksa ile ilgili tüm İslam ülkeleri acil bir ortak eylem planı hazırlamalıdır. Böyle bir eylem planı olmalı ki, bırakın Mescid-i Aksa’yı yıkmayı, israil Mescid-i Aksa’nın fotoğrafını bile çekmeye cüret etmesin.

Arap Birliği, İslam Birliği Teşkilatı, İslam Konferansı Teşkilatı ve diğer tüm Müslümanların STK’ları ve örgütleri acil ortak bir toplantıya çağırılmalı ve tek gündem olarak Mescid-i Aksa konusunda eylem planı tartışmalıdır. Bu eylem planı sadece israil’e yönelik olmamalıdır. Bu eylem planı, israil’in yaptığı işgale ve yıkıma destek veren, onaylayan, görmezlikten gelen, sahip çıkan ve işbirliği içinde olan her devlete ve kuruluşlara yönelik olmalıdır. Öncelikle, Müslüman liderlerine ve tüm teşkilat ve örgüt Başkanlarına, onlar için Mescid-i Aksa’nın ne anlama geldiğinin sorulması lazım. Eminim ki, her biri Mescid-i Aksa’nın onlar için büyük bir önem taşıdığını anlatacaklardır. Bilmeyenlere ise ciddi bir şekilde hemen anlatılması lazım. Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksâ’nın Müslümanların ilk kıblesi olması, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in Mescid-i Aksâ'dan Mirâc'a çıkarılması sebebi ile büyük bir önem arz etmektedir. Ayrıca, Mescid-i Aksâ üç büyük dinin ortaklaşa mukaddes bildiği bir merkezdir. Sadece, liderler veya Başkanlar değil, her bir Müslüman Mescid-i Aksa için seferber olmalıdır. Hz. Ömer’in - bügün Allah için ne yaptın? - sözünü artık - Mescid-i Aksa için bu gün ne yaptın? – şekilde söylenmelidir. Çünkü, Allah’ın (C.C.) yeryüzündeki en kutsal evlerinden biri olan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak, onu korumak Allah yolunda mücadele vermek isteyen her bir Müslümanın öncelikli görevidir.

Düşünün... Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan hadiseler ve iç kavgadan her kesin haberi vardır. ABD’nin parçalanabileceğini konuştuğumuz bugünlerde bile ABD, israil’i düşünüyor ve israil’e sahip çıkmaya çalışıyor. Allah yolundan sapanların ve Allah’ın gazabına uğrayanların göstermiş olduğu birlik ve beraberliğe İslam ümmeti ne zaman sahip olacaktır? Artık, kırmızı çizgilerimizi belirlemek zorundayız ve ciddi olmalıyız. Dünya malına sahip olmaya çalışırken en değerli şeyleri kaybetmeye başladık. Müslüman isek İslam’a ve kutsal mabetlere sözde değil gerçek anlamıyla sahip çıkmalıyız. Yahudiler kadar kendi dinimize ve kutsallarımıza sahip çıksak yaşadığımız bunca sıkıntıları yaşamazdık. Mescid-i Aksa için şiirler yazarak, Mescid-i Aksa üzerinden siyaset yaparak daha nereye kadar bekleyeceğiz? İki milyara yaklaşan bir ümmet için böyle bir acziyet olmamalıdır. Haydin... Mescid-i Aksa’yı ümmetin birliği ve beraberliği için vesile kılalım! Kabul olmayacak dualara Amin demekten vazgeçerek fiili dua için harekete geçelim! Unutmayalım ki Allah’ın rahmeti cemaat üzerinedir, yani «biz» diyenlerin üzerinedir. Bu yazıyı da Hz. Ömer’e (r.a.) atıf edilen sözle bitirelim, “Biz zelil insanlardık, Allah bizi İslam'la şereflendirdi. Allah'ın verdiği şereften başka bir şeref ararsak Allah bizi yeniden zelil kılar!”