Memur-Sen Malatya İl Temsilciliği memurlara seyyanen zam yapılmasını istedi
Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, gelirde adalet için seyyanen zam yapılması gerektiğini belirterek vergide adalet için oranın sabitlenmesi ve matrahın artırılması çağrısında bulundu.
Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre yüzde 24 arttığı, gıda enflasyonunun ise yüzde 25 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Söylemez, Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3'lük artışın yetersiz kalacağını, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 1 0cak 2021'den geçerli olmak üzere "en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10'na denk gelecek tutarda seyyanen zam" istediklerini söyledi.
Üzülmez, "Dünyanın ve insanlığın bütününe yönelik etki ve tehdit üreten Coronavirus ve ona dayalı pandeminin temel gündem olduğu 2020 yılı; kamu görevlileri açısından Hakem Kurulu kararı mağduriyetleri ile enflasyona dayalı kayıplar yaşadıkları bir yıl olarak da geride kaldı. Hakem Kurulu; kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini yüzdelik olarak 2020 yılında 4+4, 2021 yılında 3+3 şeklinde oransal artış yapılması kararı vermişti. Oysa yetkili konfederasyon Memur-Sen olarak; bu oranların ülkenin, ekonominin ve kamu görevlilerinin gerçekleriyle, geçmiş dönem enflasyon verileriyle uyumlu olmadığını dile getirmiştik. Beraberinde işverenin teklifine hayır demiş, Hakemin Kararına da tepki göstermiştik." diye anımsattı.
"Hakemin/İşverenin karara yazdığı artıştan yüzde 80'lik bir sapma meydana gelmiştir"
Üzülmez, "İşverenin/Hakemin reva gördüğü artış; birinci altı aylık dönem için 4'üncü aydan, ikinci altı aylık dönem için ise 3'üncü aydan sonra enflasyona yenilmiş ve kamu görevlilerini mağdur etmiştir. Somutlaştırdığımızda, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine birinci altı ay için yüzde 1,75 ikinci altı ay için yüzde 4,33 enflasyon farkı yansıtılmış. 2020 yılı toplam artışı ise karara göre yüzde 8,16 iken hayata göre yüzde 14,82 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle, Hakemin/İşverenin karara yazdığı artıştan yüzde 80'lik bir sapma meydana gelmiştir." dedi.
"Gelin bu tabloyu düzeltelim, enflasyonu yenen maaş ve ücret hedefi belirleyelim"
Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve kur rakamları birlikte ele alındığında en az artışın maaş ve ücretlerde olduğuna vurgu yapan Söylemez şöyle devam etti:
Son 10 yıllık enflasyon ve enflasyon farkı tablosu, kur tablosu, 2020 yılı aylık enflasyon tablosu özetle şunu söylüyor; kamu görevlilerinin maaşları ve ücretleri eriyor, bu erimeyi durdurmak için gecikmeden seyyanen zam yapılması gerekiyor. Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre yüzde 24 arttığı, gıda enflasyonunun yüzde 25 seviyesinde olduğu, kur tarafında yüzde 40'a yakın artış rakamına ulaşıldığı gerçekleri artık göz ardı edilmemelidir.
"Memur maaşlarının yüzde 10'u tutarında seyyanen zam istiyoruz"
Hem gelir dağılımında adaleti sağlamak hem de enflasyon kaynaklı kayıpları telafi etmek için düşük maaş ve ücret grubunda bulunan kamu görevlilerine asgari ücretler için atılan doğru adıma benzer bir yaklaşımı beklediklerini dile getiren Söylemez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha somut ifadeyle, kamu görevlilerinin mevcut maaşlarına/ücretlerine 1 Ocak'tan geçerli olacak şekilde 400 TL seyyanen zam istiyoruz. Böylece geçmiş yönüyle kayıpların giderilmesini, gelecek yönüyle de enflasyona yenilme riskinin bitirilmesini talep ediyoruz. Bizzat kamu işvereninin ve siyasi iktidarın öngörüleriyle 2021 yılı enflasyon tahmini, beklentisi yüzde 11 seviyesindedir. Bunun anlamı; Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3'lük artışın yetersiz kalacağı ve enflasyon farkı oluşacağının itiraf edilmesidir. Biz bu itirafın gereğinin yapılarak; 400 TL'lik seyyanen zammın 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılmasını talep ve teklif ediyor ve ivedilikle bekliyoruz. Bu adım hem gelir dağılımında hem de sosyal kulvarda adaletin sağlanması, sosyal maliyet ihtimalinin de ortadan kaldırılması gibi önemli sonuçlar üretecektir. Bizler alın terinin karşılığı kurumadan verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensupları olarak; emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde, ederin ödenmesinde hükümetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz. Emeğin karşılığını ödemek için akıtılan akıl terini ve bütün gayretleri, milletimiz ve kamu görevlilerimiz takdir etmek de her zaman olduğu gibi cömert olacaktır. Biz bu cömertliğin, kamu yönetimi ve devlet tarafında da temel bakış olarak benimsenmesini bekliyor, seyyanen zam istiyoruz." (İLKHA)