• DOLAR 34.564
  • EURO 36.107
  • ALTIN 2995.922
  • ...
Brüksel'de protestolar nasıl başladı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Avrupa

23 yaşındaki siyahi gencin ölüm nedeni, "kalp durması" olarak açıklandı.

Ailesinin avukatına göre İbrahima Barrie polisin hatası ve ihmali sonucu öldü. Barrie'nin toksikolojik araştırmasında uyuşturucu kullanımına rastlanmadı.

Brüksel'de Çarşamba gecesi çıkan olayların ardından 116 kişi gözaltına alındı. Kentte gerilim sürüyor. Irkçılık karşıtlarına göre, olayların nedeni, Brüksel polisinin son yıllarda sık sık bu tür olaylarla gündeme gelmesine duyulan öfke.

Sierra Leone kökenli Belçika vatandaşı İbrahima Barrie, geçen Cumartesi akşamı koronavirüs önlemlerine uyulup uyulmadığını kontrol eden polisleri cep telefonu kamerası ile filme aldı.

Daha sonra kontrol noktasından koşarak uzaklaşan genç, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Kelepçelenerek sorguya alınan Barrie, bir süre sonra fenalaşarak sandalyeden düştü.

Çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan İbrahima Barrie, gözaltına alındıktan yaklaşık 1,5 saat sonra yaşamını yitirdi. İlk bulgulara göre, Belçikalı gencin ölüm nedeni, kalbinin durmasıydı.

İbrahima'nın ailesinin avukatı Alexis Deswaef'e göre, polisin hatası ve ihmali İbrahima'nın ölümüne neden oldu. İbrahima'nın temel hakkını kullanarak polisi filme almasının suç olmadığını vurgulayan Belçikalı avukat, "Ama bir kez gözaltına alındıysanız, polisin sorumluluğu altındasınız" dedi.

Deswaef'e göre, polis bu sorumluluğu yerine getirmedi. İbrahima Barrie sorguda fenalaştıktan sonra 7 ile 15 dakika arasında bilinçsizce yalnız bırakıldı. Avukat, bu sürede müdahale edilse, Belçikalı gencin kurtarılabileceğini savundu.

Protesto ettiler

Deswaef, İbrahima'nın ölmesine göz yumulduğunu belirterek, "Otopsi raporu, kalp rahatsızlığından söz ediyor ama tek başına kalp yetmezliği ölüm için yeterli neden değil. Ailesi, 'Oğlumuz siyah olduğu için öldürüldü' derse, bunu inkar edemem" diye konuştu.

Çarşamba günü olayın meydana geldiği Sint-Lazarsuslaan'daki karakol civarında, Saint-Josse-Ten-Noode Belediye Başkanı Emir Kır'ın izniyle toplanan yaklaşık 500 kişi, İbrahima Barrie'nin gözaltında ölmesini protesto etti.

Polisin, havai fişek atan göstericilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale etmesi üzerine olaylar büyüdü. Göstericiler çöp kutularını yakarak, civardaki iş yerlerinin vitrinlerini indirdi.

Protestocular, yakınlardaki bir karakolu da ateşe verdi ancak yangın büyümeden söndürüldü.

Bu sırada Brüksel'deki sarayından yaşadığı Laken Kalesi'ne giden Belçika Kralı Filip'in otomobili ile korumalarını taşıyan araç, olayların arasında kaldı.

"1" plaka numaralı siyah Mercedes otomobili fark eden polisler, kısa süreli panik yaşadı.

Bu sırada, Kral'ın aracına taş ve plastik mermiler isabet etti. Sivil polislerin uyarısı üzerine Kral'ın şöförü hızla U dönüşü yaparak, olay yerinden uzaklaştı. Bu sırada Kral Filip'in içinde bulunduğu araç, bir süre tramvaylar arasında sıkışıp kaldı.

Bu durum, güvenlik zaafiyeti tartışmalarına yol açtı. Nieuwsblad gazetesine konuşan bir polis yetkilisi, "Gösterinin olduğunun bilinmesine rağmen, Kral'ın oradan geçmesine neden izin verildi? Bu büyük hata" dedi.

Olaylarda 5 polis yaralandı. Bir kadın polisin durumunun ciddi olduğu belirtiliyor. 116 protestocu da gözaltına alındı. Polis karakolu ve civardaki işyerlerinde ciddi hasar meydana geldi.

Irkçılığa Karşı Avrupa Ağı'ndan Yassine Boubout'a göre, gösterinin kontrolden çıkmasında, Brüksel polisinin uygulamalarına yönelik öfke rol oynadı. Boubout, Belçika Radyosu'na, "İnsanlar hüsrana uğramış ve yanlış bilgiler nedeniyle öfkeliler. Polisin, kurbanların uyuşturucu taşıdığı yönünde yanlış bilgi yayması doğru değil" dedi.

Brüksel'de 2019'da Mehdi adlı 17 yaşındaki bir genç, polisin motosikletine çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. 19 Nisan 2020'de de, Adil adlı 21 yaşındaki bir genç, kovalamaca sırasında polis aracının çarpması sonucu ölmüştü. Her iki olayda da, ölüme sebebiyet veren polislerin yargılanmasına gerek olmadığına karar verildi.

Kentte gerilim sona ermiş değil. Brüksel Savcılığı, "kazara insan öldürme" gerekçesiyle soruşturma başlattı. İçişleri Bakanı Annelies Verlinden, polisin hatalı olduğuna dair henüz bir işaret bulunmadığını savunuyor.

Kaynak: Dünya bülteni, BBC Türkçe

Bu haberler de ilginizi çekebilir