Cennete en son giren kişi?
Cennete en son giren kişi Cehennemden çıkarken bazen yürür, bazen düşer…
Rasulullah (SAV) buyurdu ki:
“Cennete en son giren kişi Cehennemden çıkarken bazen yürür, bazen düşer. Cehennemden kurtulduğu vakit döner ve:
“Beni senden kurtaran Allah’ın şanı ne yücedir” der. Allah bana öncekilere ve sonrakilere yapmadığı ihsanı yapmıştır, der.
Ona bir ağaç gösterilir. Der ki:
”Rabbim beni bu ağaca yaklaştır, gölgesinde gölgeleneyim, suyundan içeyim.”
Allah-u Teâlâ:
”Ey Âdemoğlu! Bunu sana verirsem umulur ki başka şeyler de istersin.”
Kul:
”Hayır, Rabbim” der ve başka bir şey istemeyeceğini vadeder. Rabbi, kulunun sabırsızlığını mazur görür ve altında gölgelenmesi, suyundan içmesi için ağaca yaklaştırır. Sonra Cennetin kapısının yanında ilkinden daha güzel bir ağaç yükseltilir.
Kul:
”Rabbim, altında gölgelenmem ve suyundan içebilmem için beni bu ağaca yaklaştır, Senden başka bir şey istemiyorum” der.
Allah-u Teâlâ:
”Ey Âdemoğlu! Az önce başka bir şey istemeyeceğine dair bana söz vermedin mi? Her halde bu ağaca seni yaklaştırsam başka şeyler de istersin” buyurur. Kul yine başka bir şey istemeyeceğine dair Allah’a söz verir.
Allah-u Teâlâ kulun sabırsızlığını bilir ve mazur görür, kulu ağaca yaklaştırır. Sonra Cennetin kapısından ilk ikisinden daha güzel olan başka bir ağaç gösterilir.
Kul: ”Rabbim! Altında gölgelenebilmem ve suyundan içebilmem için beni bu ağaca yaklaştır, Senden başka bir şey istemiyorum” der.
Allah-u Teâlâ:
”Ey Âdemoğlu! Az önce başka bir şey istemeyeceğini bana vadetmedin mi?” buyurur.
Kul:
”Rabbim! Bundan başka bir şey istemeyeceğim” der. Rabbi kulunun sabırsızlığını mazur görüp onu ağaca yaklaştırır. Kul ağaca yaklaştığı vakit Cennet ahalisinin seslerini işitir ve:
”Rabbim! Beni Cennetine al” der.
Allah-u Teâlâ:
”Ey Âdemoğlu! Senin isteklerini ne durdurur. Sana dünya ve bir benzerini vermem seni hoşnut eder mi?” buyurur.
Kul:
”Rabbim! Sen âlemlerin sahibi olduğun halde benimle alay mı ediyorsun?” der buyurdu.
Abdullah ibni Mesud (ra) bu hadisi rivayet ettikten sonra güldü. Sonra: “Benim neden güldüğümü sormayacak mısınız?” dedi.
Yanında bulunanlar:
“Neden gülüyorsun?” dediler.
Abdullah ibni Mesud (ra):
”Çünkü Resulullah da (asm) gülmüştü. Sahabeler:
”Neden gülüyorsun ya Resulallah?” diye sorduklarında ise Resulullah (asm):
”Allah Azze ve Celle’de gülmüştür” dedi.
Resulullah (asm) şöyle buyurdu:
“Kulun bu sorusu üzerine Allah-u Teâlâ: ”Ben alay etmiyorum, fakat dilediğimi yapmaya benim gücüm yeter,” buyurmuştur.
(Müslim)