• DOLAR 34.653
  • EURO 36.343
  • ALTIN 2926.008
  • ...

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Arda M. Tonay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara göre 1983'den beri yunusların koruma altında olduğunu söyledi.

Yunus avcılığının tekrar açılmasının ne yasal ne de bilimsel olarak mümkün olmadığını belirten Tonay, "Yunuslar deniz ekosisteminin önemli bir parçasıdır. Kimse yunusları avlayamaz." diye konuştu.

Doç. Dr. Tonay, Karadeniz'de "afalina", "tırtak" ve "mutur" adı verilen 3 tür yunusun yaşadığını aktardı.

Denizlerdeki hamsi balığının azalmasının sebebinin yunuslar olmadığını vurgulayan Tonay, şöyle devam etti:

"Doğada balık stoklarının azalmasının, hamsinin azalmasının cezasını kimse yunuslara kesemez. Denizde balık stoklarının azalmasının asıl nedeni insan kaynaklıdır. Aşırı avcılık, kirlilik, yanlış balıkçılık politikaları balıkların stoklarının azalmasına neden olmaktadır. Balık stoklarının azalmasını engellemek için bunları düzenlememiz gerekiyor. Yunuslar balık olmadığı için balık gibi milyonlarca yumurta verip üremiyorlar. Yunuslar, bizim gibi memeli, yılda bir tane yavru yapan, onu da aylarca karnında taşıyan, emziren bir canlıdır. Yavrusu büyüyene kadar başka bir yavru yapmıyor. Dolayısıyla yunuslar çok artamaz. Yunuslarla ilgili medyaya yapılan açıklama çok talihsiz bir açıklamadır."

Yunusların 70 kilogram balık yediğinin yanlış bir bilgi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tonay, "Yunus deniz ekosisteminin bir parçası olduğu için tabi ki balık yiyecek. Yunuslar ağırlıklarını yüzde 2 ila 5 arasında balık yerler, o da bulursa. 40 metre bir balıkçı teknesinin bir seferde 50-60 ton hamsi avladığı düşünülürse, yunusun midesindeki balığa göz dikmek ayıptır, akla ve sağduyuya aykırıdır. Hamsi balığının azalmasının sebebi olarak yunusların hedef gösterilmesi kabul edilemez." şeklinde konuştu.

Kaynak, AA