Bölgede çiftçilik yaparak, geçimini sağlayan ve verimli topraklarının olduğunu söyleyenler, durumun endişe verici olduğunu belirtti.

Buna göre, Bitlis ve çevresine kış sezonu boyunca 2002 yılında yerde 4 metre tutan, 2003 yılında 7 metre 20 santim, 2004 yılında 5 metre 94 santim, 2005 yılında 4 metre 57 santim, 2006 yılında 6 metre 52 santim, 2007 yılında 4 metre 67 santim, 2008 yılında 4 metre 34 santim, 2009 yılında 3 metre 93 santim, 2010 yılında 1 metre 73 santim, 2011 yılında 6 metre 73 santim, 2012 yılında 13 metre 30 santim, 2013 yılında 8 metre 45 santim, 2014 yılında 2 metre 70 santim, 2015 yılında 7 metre 59 santim, 2016 yılında 7 metre 59 santim, 2017 yılında 8 metre 98 santim, 2018 yılında 5 metre 34 santim ve 2019 yılında 9 metre tutan kar yağdı.

Bitlis kent merkezine, 23 Aralık 2020`de ise yerde 31 santimetre tutan kar yağdı; ancak havanın sıcak ve güneşli olması nedeniyle bu kar da eriyince 2021`e karsız girildi.

Bitlis Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Aslan, kuraklığın susuzluk endişesine neden olduğunu söyledi.

"Bitlis`e yağan kar, bahar ayları ile birlikte akarsuları besliyor ve bu akarsular, Güneydoğu Anadolu Bölgesi`ndeki tarım arazilerini ve içme suyunu karşılıyor. Ancak bu yıl son yılların en kurak kışını geçiriyor. Ülke genelinde de kuraklık var. Bitlis`in kuraklık yaşaması neredeyse Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nin kuraklık yaşaması demektir. Bu durum ilimizde de su sıkıntısına neden oluyor. Aynı zamanda kış turizminin eksikliğini yaşıyoruz. Kar yağmamasından dolayı sondaj kuyularından çektiğimiz sularla ilimizin su ihtiyacını karşılıyoruz. Bu da ekstra bir maliyet ve yer altı kaynaklarının azalmasına neden oluyor. Umudumuz, önümüzdeki günlerde ülkemize ve bölgemize karın yağması" dedi.