Öfkeyle Kalkanlar İktidara Mı Oturacak, Zararla Mı Oturacak?
Her şey Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak Melih Bulu'nun atamasıyla başladı diyorlar.
Yusuf Can – Haber Yorum
Buradan yola çıkıp Üniversite kampüsü yetmedi başka yerlerde de protesto gösterileri düzenlemeye çalışıyorlar.
Ancak, bu atamadan ve olaylardan çok önce CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, işaret fişeğini çakmış ve sadece iktidarın değil SİSTEMİN DE değişeceğini söylemişti.
Yeni yılın mahmurluğu daha geçmemişken Can Ataklı’dan inciler(!) İlker Başbuğ ve Cumhuriyet Gazetesinden salvolar art arda geldi.
Derken dananın kuyruğu Boğaziçi'nde kopuverdi.
Sosyal medyada hazır bekleyen birileri sözüm ona gençleri protestoya davet etti, gençler kendiliğinden organize oldu(!?) ve oluşan kalabalık sapkınların bayraklarıyla metallica müziği eşliğinde GEZİ 2.0 için dans edip sloganlar atmaya başladılar.
Hazır kıta bekleyen CHP ve üniversite olaylarının profesyonel provokatörü HDP hazırlanmış aş’a tuz biber oluverdiler.
Onlar da yetmedi bazı sendika ve meslek odaları da ‘çok sesli koroya’ katıldı, bu konularda sicili kabarık bazı üniversiteler destek açıklamaları yaptı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yayınladı.
Demek bir yerlerde eylemler etkisini daha sürdürürken, Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir kısım yazar ve sanatçılar da yaşanan olaylara ilişkin bir bildiri yayınladı.
Bildiride, “Atama yoluyla göreve getirilen partili bir rektörün Boğaziçi Üniversitesi’nin temsil ettiği ve gelenekselleşmiş değerlere zarar vereceği inancındayız.” denildi.
Görünen o ki GEZİ’de sahne alan grupların hepsi tek bir cephede toplanmış ve hep birlikte öfkelerini kusuyorlar.
Aynen Can Ataklı’nın dediği gibi. “Büyük bir öfke gerekiyor” demişti Ataklı.
Şimdi merak edilen; bu öfkenin nasıl bir manzara oluşturacağıdır.
Yani bu öfke sadece kendini ‘İktidarı ne şekilde olursa olsun alt edeceğini söyleyen’ muhalefetle mi sınırlı kalacak yoksa geniş kitlelerde de yankı bulacak mı?
Belki bunun kadar önemli bir diğer soru da;
“Öfkeyle kalkanlar zararla mı oturacak?” sorusudur.