Çin, ABD'yi Hong Kong'la ilgili "yanlış hareketlerinin bedelinin" olacağı konusunda uyardı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, ABD’nin Hong Kong’a yönelik yaptırım söylemi ve eylemleriyle Çin'in iç işlerine karıştığına işaret ederek, ABD'ye "yanlış hareketlerinin bedelini ağır ödeyeceği" uyarısında bulundu.
ANKARA (AA)
Bakanlık Sözcüsü Hua, Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Hong Kong’da dün gözaltına alınan 50’den fazla muhalifin derhal serbest bırakılması ve bu gözaltı kararını verenlere yönelik yaptırım düşündükleri açıklamasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
ABD’yi Çin’in iç işlerine karışmayı ve çıkarlarına zarar vermeyi bırakmaya çağıran Hua, "Çin, kendi ulusal egemenliği ve güvenlik çıkarlarını korumak için gerekli tüm adımları kararlılıkla atacak. ABD, kendi yanlış hareketlerinin bedelini ağır ödeyecek." ifadesini kullandı.
Hong Kong polisi, ulusal güvenlik kanununu ihlal ettikleri gerekçesiyle aralarında eski delegelerin de olduğu 53 muhalifi gözaltına almıştı. Gözaltılar, Eylül 2020'de yapılması planlanan Yasama Konseyi seçimine hazırlık için muhalifler tarafından Temmuz 2020’de düzenlenen "birincil seçim”in yasal olmaması nedeniyle gerçekleşmişti.
- "ABD ile Tayvan arasında her türlü resmi temasa karşıyız"
Hua, ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft’ın gelecek günlerde Tayvan’ı ziyaret edecek olmasına yönelik de ABD’ye Çin ile diplomatik ilişki tesis ettiği bildiriyi anımsatarak, ABD ile Tayvan arasında her türlü resmi temasa kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
- Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakilen diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.