BATMAN - İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği Hür Der Batman Şube Başkanı Av. Serkan Ramanlı, 28 Şubat post modern darbesinin 16. Yıldönümü nedeniyle açıklamada bulundu.

 

28 şubat darbesinin devlet idaresine çöreklenmiş elitler tarafından halkın iradesinin bir yansıması olarak işbaşına gelen hükümete karşı yapıldığını belirten Ramanlı, "Seçkinlerin lehine ve halkın aleyhine olacak biçimde şekillendirilen askeri, siyasi ve ekonomik çıkar çarklarını bozma ve düzeninin sarsılacağına dair endişelerinin bir sonucu olarak başlattıkları İslama ve İslam`ı yaşama gayretinde olan insanlara yönelik baskı, hakaret ve zulmün adı olan 28 Şubat, birkaç emekli ordu mensubu dışında, hesabı görülmemiş uygulamaları, hesaba çekilmemiş failleri ve hakkı iade edilmemiş sayısı yüz binleri bulan mağdurlarıyla maalesef devam etmektedir" dedi.

 

28 Şubat`ın sebep olduğu tahribatlar ve yıkımların `kol kırılır yen içinde kalır` mantığıyla görmezden gelinerek gündemleştirmekten imtina edildiğine dikkat çeken Ramanlı, post modern darbenin telafisinin ve tamir zamanının hep başka bir bahara ertelendiğini söyledi. Ramanlı, "Oysa bu dönem ve devamında, irtica ve terör yaftasıyla görevden uzaklaştırılmış, memuriyetine son verilmiş, mahkemelerde süründürülmüş, adil olmayan yargılama usulleriyle ağır cezalara çarptırılmış, pek çoğu yargılama sonucunda beraat etmiş olmasına rağmen bürokratik engellemelerle görevine iade edilmeyen öğretmenler, imamlar, öğretim görevlileri, öğrenciler için bir tazmin mekanizması öngörülmediği gibi, bu haksız uygulamalara keyfi tutumlarıyla sebep olanlar, iktidar seçkinleri olarak değişik mevki ve makamları işgal etmeye devam etmektedirler" diye tepki gösterdi.

 

Yargı, ordu, bürokrasi ve medya işbirliği ile yönetimden uzaklaştırılan iktidar partisinin ardılı bir partinin işbaşına gelmesini 28 Şubat sürecinin bitişi olarak değerlendirmenin eksik ve hatalı bir yaklaşım olacağına işaret eden Ramanlı, "Günümüzde başörtüsü serbestliğinin bile ancak yarım ağızla ve çekingen bir tavırla savunulabildiği, buna karşılık başta okullar olmak üzere başörtüsü yasağının biçim ve format değiştirerek güncellendiği, İslami referanslı sivil toplum kuruluşlarının yasal faaliyetlerinin terör faaliyetiymiş gibi yargılama konusu yapılarak üyelerine toplamda yüzlerce yılla ifade edilen ağır hapis cezalarının verildiği, inanç ve ibadet özgürlüğünün yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulmadığı, var olan özgürlüklerin ise göz yumma, idare etme veya görmezden gelinme şeklindeki idari tasarrufların etkisiyle yaşanılabilir olduğu göz önüne alındığında 28 Şubat süreç ve zihniyetinin ortadan kaldırılmasının, ancak ve ancak sorumlulardan hesap sorulması, mağduriyetlerin giderilmesi ile hak ve özgürlüklerin anayasal ve yasal güvencelere alınması ile mümkün olabilecektir" ifadelerini kullandı. (Veysi Demir-İLKHA)