Türkiye, rejimin İdlib’i geri alma çabasına karşı yoğun takviyeler yaptı
TSK, bir yandan Suriye rejiminin gerilimi azaltma bölgesi içerisinde kuşattığı bölgelerdeki noktalardan çekilmeye devam ederken, diğer yandan periyodik ve yoğun bir şekilde yeni mevkilerde konuşlanıyor
İdlib kırsalındaki Eriha’da önceki gün görülen Türk ordusuna ait askeri araçlar (AFP)
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin kuzeybatısında Lazkiye’nin kuzeydoğu dağlarından Halep’in kuzeybatı banliyölerine uzanan ve oradan da Hama ve İdlib’in kırsallarına ulaşan ‘gerilimi azaltma’ bölgesindeki yoğun hareketliliğini sürdürüyor.
Türk güçleri bir taraftan Astana’daki Gerilimi Azaltma Anlaşması ile Türkiye ve Rusya’nın daha sonraki süreçte yaptığı anlaşmalar uyarınca inşa edilen bazı askeri noktalardan çekilirken, diğer taraftan İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye başta olmak üzere diğer bölgelerde yeniden konuşlanıyor. Bu bağlamda Türk güçleri son olarak, Cisr eş-Şuğur’un güneyindeki El-Kefir bölgesi, Cisr eş-Şuğur’un batısındaki Beddama kasabasına bağlı Ez-Zayuniyye bölgesi çevresi ile Ayn el-Hur yakınları başta olmak üzere Halep-Lazkiye karayolu (M4) üzerindeki çok sayıda mevkiye zırhlı kabinler ve kurşun geçirmez camlara sahip nöbet kulübeleri kurdu. Bu bölgeler, Türk-Rus ortak devrilerinin bittiği nokta, Lazkiye kentinin idari sınırında yer alıyor. Rusya, iki tarafa ait devriye araçlarına yönelik tekrarlanan saldırılar ve Türk tarafının devriye güzergahının güvenliğinin sağlanması hususundaki yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle, 5 Mart 2020’de Ankara ve Moskova arasında yapılan ateşkes anlaşması uyarınca başlayan ortak devriyelere katılmayı durdurdu.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeybatısında destekli grupların yer aldığı Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden kaynaklar, Türk güçlerinin kurduğu güvenlik noktalarıyla, Türk-Rus anlaşmasına karşı çıkan tarafların M4’ün açılmasını engellemek için yola tuzakladıkları mayın veya patlayıcıların tespiti için sürekli arama tarama operasyonları yapmak yerine güzergahı güvenli hale getirmeyi amaçladıklarını aktardı. Nitekim Türkiye de M4’ün güvenli hale getirilmesini taahhüt etmişti. Rusya, Türkiye’nin bu yükümlülüğüne uymadığını gerekçe göstererek Ağustos ayından itibaren ortak devriyelere katılmayı durdurmuştu.
Türk güçleri bir yandan Suriye rejiminin gerilimi azaltma bölgesi içerisinde kuşattığı bölgelerdeki noktalardan çekilmeye devam ederken, diğer yandan periyodik ve yoğun bir şekilde yeni mevkilerde konuşlanıyor. Türk güçlerinin konuşlanma süreci temel olarak İdlib’in güney kırsalındaki Cebel Zaviye’de, özellikle de rejim güçleri ile temas noktalarında yer alan köy ve kasabalar ile bölgeyi iyi bir şekilde gözlemleyebileceği bölgelerde yoğunlaşıyor.
Türkiye, askeri araç, lojistik ve askeri malzeme ile asker takviyelerini sürdürüyor. Bu takviyeler, İdlib’in kuzeyindeki Keferlusin Sınır Kapısı’ndan giriş yapıyor.
İdlib’de ve özellikle güney kırsalı ile rejim güçlerinin yaptığı kuşatmanın ardından gerçekleşen çekilme süreci sonrasında Hama’nın bazı bölgelerinde halihazırda 64 noktada 8 binden fazla askeri araç ve 12 binin üzerinde Türk askeri bulunuyor. Türkiye’nin son üç aydaki askeri hamleleri ve bölgeye yönelik yoğun takviyenin arkasında, Ankara’nın, rejimin Rusya’nın desteğiyle muhaliflerin son kalesi İdlib’e büyük bir askeri operasyon başlatmasını engelleme girişimi olduğu değerlendirmesi yapılıyor.
Türkiye, rejim güçlerinin olası bir hamlesini engellemek amacıyla Cebel Zaviye’deki güçlerinin varlığını güçlendirdi ve geçtiğimiz iki ay içinde rejim güçleri ile muhalifler arasındaki temas hatlarında 20 askeri nokta inşa etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre, rejim güçleri, Cebel Zaviye’deki mevzileri top ve füzelerle bombalamayı sürdürüyor. Gözlemevi, rejim güçlerinin dün El-Futeyra, Kensafra, Safuhan, Fuleyfel, Beyneyn, Er-Ravhiye ve Kedevre bölgelerini bombaladığını aktardı. Gözlemevi rejim güçlerinin aynı zamanda Hama’nın kuzeybatısındaki Sehl el-Gab’da yer alan Kalidin çevresi ile Ez-Ziyare ve El-Ankavi bölgelerini bombaladığını belirtti.