Pazarcı esnafı hafta sonu kısıtlamalarında da tezgâh açmak istiyor
Coronavirus salgını ciddiyetini korumayı sürdürürken ekonominin nabzının attığı pazaryerleri de durgunluktan payını almış durumda. Diyarbakır'da pazarcı esnafı, hafta sonu kısıtlamalarında mahalle pazarlarının serbest olması gerektiğini belirtiyor.
Haftanın her günü farklı mahallelerde; sebze, meyve, kahvaltılık ürünler, zücaciye, giyim gibi birçok ürünün uygun fiyata satışa sunulduğu semt pazarları, pandemi sebebiyle hafta sonu uygulanan kısıtlamalarından nasibini aldı. Pazarcılar, hafta sonu kısıtlamasından muaf olmak istediklerini belirtti.
Hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarında pazarcı esnafının tezgâh açmasının marketlere göre daha sağlıklı olduğunu savunan Bağlar 2'nci Semt Pazarcıları Derneği Yöneticisi Ramazan Eminoğlu, "Genel bir uygulama olduğu zaman herkes sokağa çıkmasaydı daha iyi olurdu. Market, kasap, şarküteri, bakkal ve AVM'ler kalabalık değil de sadece pazarlar mı kalabalık oluyor? Bu çifte standarttır, biz bunu uygun görmüyoruz. Market, manav gibi kapalı alan girişlerinde kuyruklar oluşuyor. Uzun kuyruklarda sosyal mesafeye dikkat edilmediğinden insanlar daha fazla riskli alanda bulunmuş oluyor." dedi.
"Ya tüm iş yerleri kapatılsın ya da pazarcılar da tezgâh açsın"
Kısıtlama günlerinde tezgâh açmamalarının mahallelileri de zor durumda bıraktığını söyleyen Eminoğlu, "Pazarlar, hafta sonlarında açık olursa daha iyi olur. Özelikle dar gelirli vatandaşların sık alışveriş yaptığı yerlerdir. Hafta sonu yasakları biz pazarcı esnafını mağdur ediyor. Eğer yasak olacaksa genel olmalı. Tüm işyerleri kapalı olduğunda vatandaş da kendini ona göre ayarlayacak. Bu hafta uygulanacak olan 4 günlük sokağa çıkma yasağında her yer kapalı olacak, sadece market ve manavlar açık olacak. Vatandaş, pazarcıdan alacağı 2 liralık ürünü marketten 8 liraya alacak." ifadelerini kullandı.
Son olarak yetkililere çağrıda bulunan Eminoğlu, "Buradaki mağduriyeti giderin. Özelikle Vali Bey'e sesleniyorum ya bütün iş yerlerini kapatsın ya da pazarcıları serbest bıraksın. Bu kadar insanı 2-3 güne sığdırmasın. Hiç kimse mağdur olmasın." şeklinde konuştu.
"Hafta sonu kısıtlamalarında pazarcı esnafının da tezgâh açmasını istiyoruz"
Yetkililerin pazarcı esnafını da düşünmesi gerektiğini vurgulayan Yılmak Uyanık ise "Hafta sonu kısıtlamalarında pazarcı esnafının da tezgâh açmasını istiyoruz. Kısıtlamaların sadece pazar esnafına yönelik olmasını istemiyoruz. Pazarcı esnafı ve mahalleliler mağduriyet yaşıyorlar. Yetkililerden ricamız tek taraflı düşünmesinler, bize yardımcı olsunlar." dedi.
Hafta sonu kısıtlamalarından muaf olmaları gerektiğini belirten Uyanık, "Açık alanlar daha sağlıklı ortamlardır. İnsanlar dışarıda rahat nefes alabiliyorlar. Haftanın 5 günü tezgâh açtığımız zaman yoğunluk oluşuyor. Ama haftanın 7 günü pazarlar kurulursa yoğunluk oluşmaz. Ancak bu şekilde kalabalık önlenebilir." ifadelerini kullandı.
Uyanık, "Yetkililer herkese eşit davransın ve bize de yardımcı olsunlar. Haftanın tüm günlerinde pazar kuralım. Kimse mağdur olmasın. Hafta sonu pazarlarının kurulduğu mahallelerde yaşayanlarla birlikte biz de mağdur oluyoruz. Hafta sonu kısıtlamalarında ya market ve manavlarla birlikte biz de iş başı yapalım ya da bizimle birlikte hiç kimse iş başı yapmasın." dedi.
"Kısıtlama günlerinde gelir düzeyi düşük olan aileler maddi yönden olumsuz etkileniyor"
Hafta sonu kısıtlamalarının pazarcı esnafını zor durumda bıraktığını dile getiren Hüseyin Yıldız, semt pazarlarının 5 güne sığdırılmaması gerektiğini söyledi.
Yıldız, "Kimi pazarcının elinde meyve ve sebzesi kalıyor. Kimisi de 3 gün çıkıp 2 gün çıkmıyor. Salgın sebebiyle kısıtlamalar olunca halk daha çok tedirgin oluyor ve hafta içi pazarlar, marketler daha çok kalabalık oluyor. Halk yasağı duyduğu zaman alışverişe koşuyor ve yoğunluk oluşuyor. Bu nedenler hastalığın yayılmasına sebep oluyor. Yasaklarda herkes marketleri bahane gösterip dışarı çıkıyor. Gelir düzeyi düşük olan aileler, marketlerden değil de pazardan alışveriş yaptığından sokağa çıkma kısıtlamasında maddi yönden en çok onlar olumsuz etkileniyor." dedi.
Uygulanan kısıtlamalar sebebiyle pazarcı esnafın geçimlerini sağlamakta yaşadığı zorluklara değinen Yıldız, "Özelikle 4 günlük sokağa çıkma yasağından çok etkileneceğiz. Çünkü çoğumuz kiracıyız. Ben 4 gün çalışamasam evime ekmek götürememem. Yetkililerin marketlere verdikleri gibi bize de belli saat vermeleri ve destek olmaları lazım." ifadelerini kullandı.
"Bu kriz ortamında 3 günlük çalışma ile geçimimizi sağlayamıyoruz"
Hafta genelinde toplam 3 gün pazarlarda tezgâh açabildiklerine dikkat çeken Sinan Ensar, "Biz halden aldığımız ürünleri günübirlik satmak zorundayız. Pandemiden dolayı alım gücü azaldığı için ürünlerimiz elimizde kalıyor. Biz de sebze ve meyveyi ucuza satıyoruz ya da çöpe atmak zorunda kalıyoruz. Çöpe attığımız ürünler haftalık kârımızı götürüyor. Böylelikle geçimimizi sağlayamıyoruz. Yetkililer adaletli olup market ve pazar ayrımı yapmamalı. Eğer sosyal devlet anlayışı varsa esnaf arasında ayırım yapılmamalı ve pazarcı esnafı da dikkate alınmalı." dedi.
Marketlerin kapalı alan olduğundan hastalığa davetiye çıkardığını belirten Mehmet Tevfik Güneş, pazarlarda kazanç elde edemediklerini belirterek, "Aldığımız ürünleri satamadan günlerimiz bitiyor. Bu durum bizim için zarardır. Haftanın 3 gününde toplam bize 150 TL kar kalıyor. Biz bu para ile geçimimizi yapamıyoruz. Kısıtlamalarda marketler açık ama pazarlar kapalı. Hâlbuki marketler kapalı alan olduğundan hastalığa davetiye çıkartıyor. Pazarlar ise açık hava ve tezgahtarlar arasında 4 metre mesafe var." ifadelerini kullandı.
Semt pazarlarının açık havada kurulması hasebiyle market ve manavlara göre daha sağlıklı olduğunu belirten Nurullah Alp, "Hafta sonunun pazar esnafına yasaklanması hepimizi mağdur etti, geçimimizi sağlayamıyoruz. Milletin alım gücü yok. Hitap ettiğimiz kesim genelde maddi durumu düşük insanlardır. Türkiye'nin en çok sebze meyve yetiştiren illeri arasında olmamızdan dolayı bu ürünlerin fiyatları ucuzdur. Buna rağmen insanlar kısıtlama günlerinde marketlerden alışveriş yapamıyorlar." dedi. (İLKHA)